'Hasan Saltık'ın hakkını asla ödeyemem'

'Hasan Saltık'ın hakkını asla ödeyemem'

Norveçli ünlü caz piyanisti Tord Gustavsen ile kaydettiği ‘Silence’ albümünü Kalan Müzik etiketiyle dünya müziğine kazandırmaya hazırlanan müzik sanatçısı Coşkun Karademir: “İnsanların evine ekmek götürmek için türkü barlarda çalmak zorunda kaldığı yıllarda, hiçbir şekilde yer almak istemediğim türkü barlarda çalmaktan kurtaran isimdir Hasan Saltık. ‘Gerek yok oğlum, bak işine, stüdyolarda, albümlere çal ve kendi müziğini üretmeye başla’ dedi. Hasan ağabeyin hakkını asla ödeyemem.”

SALİHA SULTAN | KARAR

Genç bir müzisyen olan Coşkun Karademir, müzik dünyasındaki nitelikli çalışmaları takip edenlerce Anadolu ezgilerini farklı müzik türleriyle harmanladığı sıra dışı çalışmalarıyla tanınıyor.

Halk müziğinin içe dönük olduğu yıllarda, henüz yedi yaşındayken evin duvarındaki bağlamayı eline alan ve o günden beri bağlama ailesindeki bütün enstrümanlara hakim olan başarılı müzisyen, bugüne kadar Kalan Müzik etiketiyle ‘Sırdaşk’, ‘Endless Path’, ‘Kuşların Çağrısı’ gibi isimleri taşıyan tam sekiz albümünü müzik dünyasına sundu. Karademir’le KARAR okurları için bir araya geldik.

Kalan Müzik’in kurucusu Hasan Saltık’ın vefatı nedeniyle büyük üzüntü yaşayan Karademir’le ilk olarak elbette müziğimize kazandırdığı albümlerin dışında bugüne kadar birçok müzisyenin hayatına da dokunan ‘Hasan baba’yı konuştuk.

Bağlama ve kopuz sanatçısı Karademir, müzisyenlerin türkü barlar dışındaki yerlerde iş bulmakta zorlandığı yıllarda Saltık’ın “Oğlum, bak işine, stüdyolarda, albümlere çal ve kendi müziğini üretmeye başla” diyerek, hayatına dokunuşunu hüzünle anlatıyor…

Saltık’ı yitirmek ne kadar acı olsa da elbette ‘Kalan’lar’da hayat devam ediyor. Uluslararası müzik piyasasında da tanınan bir isim olan Karademir, Norveçli ünlü caz piyanisti Tord Gustavsen ile yaptığı ‘Silence’ albümünü çok yakında müzik dünyasına kazandırmaya hazırlanıyor.

"HASAN SALTIK'IN HAKKINI ASLA ÖDEYEMEM"

Öncelikle başın sağolsun sevgili Coşkun. Albümlerinin yayınlandığı Kalan Müzik’in kurucusu Hasan Saltık’la, sanatçı-prodüktör ilişkisi dışında oldukça yakın da olduğunu biliyorum. Hasan Saltık’la nasıl tanıştın?

Dostlar sağolsun…. Hasan ağabeyden bahsetmek için günler gerekir… Binlerce anımız, sohbetimiz, yaptığımız iş var. Gündüz, gece hep hayatımda olan bir isimdi. Saat dilimimiz yoktu. Konu başlıklarımız sınırsızdı, her şeyden konuşurduk. Lise son sınıfta, stüdyolarda bağlama çalarken tanıdım kendisini. Müzik dünyasında o yaşlarda bir çocuğun tutunabilmesi, bir yol bulabilmesi, güvende hissedilmesi çok nadir bir şeydir. Piyasanın açık olduğu ve tabiri caizse Unkapanı’nın müzisyenler için kurtlar sofrası olduğu yıllardı çünkü. Bul yetenekli birini, solistin arkasına monte et, kullan gitsin... Öyle yıllar. Normal bir yerde de çalamıyorsun, çok zor. Gideceğin yer de sanatla müzikle hiçbir ilgisi olmayan tamamen insanların eğlencesine odaklı olan türkü barlardı…

Müzisyenler için iş imkanı da yaratan alanları da bir yandan…

Tabii, bunu küçümsemiyorum. Bu bir tercih meselesi sonunda insanların evine ekmek götürmesi gerekiyor, kolay bir tercih de değil ama benim böyle bir tercihim yoktu. Beni o tercihten kurtaran, hiçbir şekilde yer almak istemediğim türkü barlarda çalmaktan kurtaran isimdir Hasan Saltık. “Gerek yok oğlum, bak işine, stüdyolarda, albümlere çal ve kendi müziğini üretmeye başla” dedi. Hasan abi bizi stüdyoya gönderiyordu, çalıyor, çalışıyor, paramızı alıyorduk. Cevvaliz de… Yıllar içinde de abi kardeş, baba oğul ve dost olduk.

resim-alti.jpgCoşkun Karademir’in Kalan Müzik etiketiyle yayınlanan Secret Ensemble albümü, Londra’da düzenlenen ve dünyanın en iyi albümlerinin seçildiği Mercury ödüllerinde ‘At Least For Now’, yılın en iyi albümü ödülüne layık görüldü.

HAYATI BOYUNCA HERKESE DOKUNDU

Albümler için stüdyolarda çalmanın dışında oldukça başarılı bir kişisel müzik kariyerin de var bugün önümüzde. Bu müzik kariyerini nasıl oluşturdun?

Bir yandan kendi kariyer planlamamı düşünüyordum tabii. Üretiyorum, bir fikir, yol ortaya koyuyorsun. Ama o yolda kimsesiz de bir çocuksun fakat arkanda öyle bir dağ duruyor ki, Hasan Saltık gibi bir dağ… O dağın özgüveniyle kendi kişisel kariyerimi planlayabildim, yapabildim diyebilirim. Hasan ağabeyin hakkını asla ödeyemem.

Çünkü hep biliyordum ki, dünyanın bir ucuna gitsem, orada başıma bir hal gelse Hasan ağabeyi arasam o beni oradan, o kuyudan ne yapar ne eder çıkarır… Fakat bu sadece benim için de böyle değildi, binlerce insan, müzisyen için böyleydi. Hayatı boyunca herkese öyle bir dokunmuş ki, cenazesinde beş yıl değil, beş gün önce dokunduğu insan bile gelip hüngür hüngür ağladı… Böyle güzel bir insandı.

‘CAZ VE KLASİK MÜZİĞİ ÇOK SEVİYORUM’

Ortaya koyduğun nitelikli albümlere bakınca bu dokunuş elbette hissediliyor… Geleneğe hakim fakat müziğin modern formları etrafında da dolaşan, arayışları olan bir sanatçısın öte yandan. Hasan Saltık da, unutulmuş Anadolu müziklerini, deyişleri, dengbejleri yeniden kazandırması ile özel bir isim zihnimizde. Fakat görüyoruz ki senin arayışına da destek olmuş… Biz yeniliğin kolay destek bulamayan bir şey olduğunu düşünürüz halbuki…

Tabii. Ben bağlamayı yedi yaşımda elime aldım. Konservatuar yıllarına kadar hep farklı hocalardan icra eğitimleri alıyordum. Fakat Kalan’ın kuruluş amacı da buydu zaten. Hasan ağabey, alternatif, aykırı işler ürettiği, bu işleri cesaretle yaptığı için mahkemelerden aldığı cezaların sayısı belli değildir. Kalan’a girdiğin zaman tanımadığın bir dünya müziği keşfediyorsun.

Başka başka dünya müzikleri, başka başka etnik müzikler… Herkes her şeyi o havuzda biriktirdiği için, o denizin içinde sende besleniyorsun. Çünkü ben farklı müzikleri çok seviyorum. Cazı, klasik müziği çok severim. Bu içine doğduğum piyasada çok bulunan bir şey değildir. Kendim gibi birini çok görmem mesela, yok öyle biri hani otursun cazı, farklı müzikleri kendi müziği gibi zevk edinebilmiş olsun…

Çok büyük bir keyifle harmanlıyorsun Anadolu’daki maya ile yabancı müzik formlarını. Sahi, kaç albüm yaptın şu ana kadar?

Valla artık sayamıyorum Saliha… (Parmaklarıyla sayıyor.) Sekiz albüm olmuş. Ayrıca bir tane LP, 4 tane de single çalışmam var. Bunlar sadece bana ait olanlar ama on on yıldır da prodüktörlük, müzik yönetmenliği yaptığım için sanat hayatına dokunduğum için yurt içinde ve dışında birçok albüm de var artık.

Son iki yıldır kendi şirketimi, CK Müzik Production’ı kurduğum için, yeni jenerasyondan çıkan, dünya çapında yol bulabileceğini gördüğüm müzisyen ve solistlere de albüm yapıyorum bir yandan. Bunlar bana inanılmaz mutluluk veriyor, gurur veriyor. Ben de Kalan’da bu mutluluklar ortamında yetiştiğim için, inanılmaz haz alıyorum yaptığım bu albümlerden.

saliha-sultan.jpg

YENİ ALBÜMDE NORVEÇLİ CAZ PİYANİSTİ SÜRPRİZİ

Peki sırada ne var? Yakında çıkacak bir albüm var mı?

Şu anda yeni çıkacak olan bir albümüm var, evet. Silence yani Sessizlik adıyla yayınlanacak. Norveçli, dünyaca ünlü bir caz piyanisti olan Tord Gustavsen ile birlikte yaptık.

Nasıl bir araya geldiniz Gustavsen ile?

2015’te Norveç’te tanıştık. Ben bir albüm kaydı için davet almıştım, oraya gittiğimde bir kilisede kapalı bir mekanda bir konser de vereceğimizi söylediler. Nasıl bir ortammış, biraz çalayım bakayım diye akşamdan gittim. Tord’da oradaymış meğer tesadüfen. Duymuş müziğimi, arkada oturup iki saat dinlemiş beni. Çıkarken yanıma geldi tanıştı.

Dinlediğim, bildiğim bir sanatçıydı, şok oldum. “Bu enstrümanı inanılmaz çalıyorsun, seninle bir şeyler yapmamız lazım” dedi. Ben de çok mutlu oldum. Daha sonra İstanbul’da birlikte bir konser verdik SKRUK korosu ile. Konser sonrası “Biz niye albüm yapmıyoruz?” dedi. Ben de 2019’da kendisini İstanbul’a kendisini davet ettim, kaydı yaptık. Derya Türkan ve Ömer Aslan da bizimle birlikte albümde çaldı.

Kimlerin besteleri var yeni albümde?

Sultan Abdulaziz’den de var, benim de var. Anadolu ve İstanbul’u işledik. Çünkü Tord bizim çaldığımız müzikleri, melodileri hayretle dinliyordu. Onu benimle bir şey yapmaya sevk eden de buydu. Yurt dışından bir çok sanatçıyla iş yaptım ama Tord Avrupa’dan birlikte bir çalışma ürettiğim ilk sanatçı oldu.

Senin çalışmalarının, yaptığın her işin uluslararası bir yankısı mutlaka oluyor. Bunu planlıyor musun?

20’li yaşlarımdan beri Avrupa’da konserler veriyordum farklı projelerde. Birçok Avrupalı müzisyenle çalıştım. Ama solo değildi o çalışmalar. Son yedi yıldır ise kendi kariyerimi uluslararası bir arenaya taşıma hedefindeyim. Yaptığım albümler de yurt dışında ödülle taçlandığı için bu yolda yoluma devam ediyorum.

Silence albümü nereden yayınlanacak? Yurt dışında da dinlenecek mi?

Kalan etiketiyle yayınlanacak elbette ve dijital platformlar aracılığıyla bütün dünyada olacak. Aslında albüm daha önce çıkacaktı ama salgın süreci araya girdi. Gerçi ben aceleci değilim bu konularda. Her şey zamanını ve yerini bulur…

Solo var mı yoksa enstrümantal bir albüm mü dinleyeceğiz?

Geneli enstrümantal. Solo olarak ben okudum sadece iki tane. Aşık Veysel ve Fayton Geldi bestelerini.

Salgın molası nedeniyle konserleri özledik açıkçası. Ne zaman dinleyeceğiz albümü canlı olarak?

Dünya prömiyerini bu sonbaharda Tord’un da katılımıyla İstanbul’da yapacağız. Yurt dışı prömiyerini henüz planlamadım, çünkü benim Ocak ayında büyük bir Avrupa turnem var, sonrasına planlayacağız. Silence albümüyle ilgili hayallerimizi mayıs 2022 gibi başlatmayı umuyorum…

AVRUPA ANADOLU’NUN MÜZİK ZENGİNLİĞİNİ YENİ KEŞFEDİYOR

Albümde Gustavsen’in katkısı ne oldu? Ya da şöyle sorayım, Avrupalı bir müzisyen olarak nasıl buldu besteleri?

Tord’un albümdeki Anadolu müziğine kendi caz hisleriyle dokunuşu inanılmaz oldu. Büyük bir hayranlıkla bekliyor albümü. Sadece Tord ile ilgili değil bu mesele ama, Avrupa’dan buraya baktığınızda Anadolu es geçilmiş bir doku. Çin, Uzak Doğu keşfedilmiş ama Anadolu’nun içsel zenginliğiyle ilgili çok fikirleri yoktu açıkçası Avrupalı müzisyenlerin.

Bu ukalalık olarak anlaşılmasın ama ben 2014’ten bu yana kopuz üzerinden ürettiğim müziklerle bu arenayı zorlamaya başladım. Bu yolda cesaretli olmak, biraz nelerin talep edildiğini bilmek gerekiyor. Dünya müzik arenasına ilk olarak Secret Ensemble albümüm ile katıldım.

Anadolu’nun mistik müziklerini dünya sahnesine taşımak için yaptım bu albümü. Albüm Londra’da düzenlenen Mercury ödüllerinde ‘At Least For Now’, yılın en iyi albümü ödülünü aldı. Ve sufi-mistik müzik alanında dünyanın kült albümü olarak seçildi. Albümü hazırlarken zaten bunu hedeflemiştim.

01.jpgNorveçli caz piyanisti Tord Gustavsen

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN