Kanlı bir kuşatmanın perde arkası

Kanlı bir kuşatmanın perde arkası

Anna Reid’in 2. Dünya Savaşı’nda Nazi ordusunun kanlı kuşatmasını Sovyet propagandalarının ardındaki gerçeklerle ele aldığı ‘Leningrad: Kuşatılmış Bir Şehrin Trajedisi 1941-1944’ kitabından, Üstün Dökmen’in güncel bir aile sorununa işaret ettiği ‘Anne-Babayı İstismar-Talepkâr ve Öfkeli Gençler’ çalışmasına, haftanın öne çıkan yayınlarını KARAR okurları için derledik.

SALİHA SULTAN | KARAR

VakıfBank Kültür Yayınları, gazeteci ve yazar Anna Reid’in ‘Leningrad: Kuşatılmış Bir Şehrin Trajedisi 1941-1944’ adlı kitabı Türkçeye aktardı.  Reid, kitapta 2. Dünya Savaşı’nın en kanlı kuşatmalarından biri olan Leningrad’ın hikâyesini kuşatmadan sağ kalanların anlatımlarını, günlükleri ve hükümet kayıtlarını kullanarak onlarca yıllık Sovyetler Birliği propagandalarını çürütüyor. Nazi Almanya'sının Sovyetler Birliği’ni işgal etmesi ile başlayan kuşatmayı beş bölümde ele alan kitap “Ölümlerin bu kadar yüksek olması Hitler kadar Stalin’in de hatası mıydı?, “Almanlar şehri neden ele geçiremedi?”, “Kimin hayatta kalıp kimin öleceği kararı nasıl verildi?” gibi cevaplanmamış soruları da ele alıyor. Eser, neredeyse bir milyon Leningradlının açlığın pençesinde can verdiği kuşatmadaki vahşeti yeniden canlandırmak yerine, savaşın askeri veya siyasi tarih dilinin ötesinde, ölmek üzere olan insanlığın davranışlarının derinliğini hatırlatmayı amaçlıyor.

YAZAR SANSÜRÜN GÖLGESİNE DİKKAT ÇEKİYOR

Kuşatmaya, Batı’da ilgi gösterilmemesinden duyduğu rahatsızlığı bu eser ile ortaya koyan gazeteci ve yazar Reid, kuşatma hakkındaki gerçek bilgilere ulaşmanın en önemli zorluklarından birinin sansür olduğuna şu sözlerle dikkat çekiyor. “Kuşatma hakkında çok az şey yazılmasının bir diğer nedeni elbette Sovyetlerin bunu doğru düzgün yapmayı imkânsızlaştırmasıdır. Savaş sırasında sansür her alanı kuşatmıştı. Bırakın Batılıları, kuşatma çemberinin dışında kalan Ruslar bile şehrin içindeki duruma dair sadece üstünkörü fikirlere sahipti. İngiliz ve Amerikan basını Sovyet ajanslarının haberlerini papağan gibi tekrarlıyorlardı. İlk başlarda Leningrad çatışmaları açmaza girdiğinde BBC raporları yavaş yavaş azaldı ve bir yıl sonra London’s Times muazzam ve şuursuz bir abartı ile şehirden dışarı doğru bir kara koridorunun açıldığını duyurdu. Okurlara, Leningradlılar kuşatmanın ilk kışında ‘korkunç yokluklar’ çekmişlerdi fakat ilkbahar şartlarının gelişiyle ‘derhal toparlanmışlar’ denmişti. 4 Müttefik memurları de aynı şekilde olanlardan bihaberdi.”

9kr2-leningrad-ku-atmas-kapak.jpg
568 Sayfa-44 TL

Sinema yazarından film gibi roman

Sinema yazarı Suat Köçer'in ilk romanı ‘Münferit Bir Olay’, tabiri caizse bir ‘film gibi’ okuyucunun gözümünün önünden akıp gidiyor. Romanda, 90'ların İstanbul'unda geçen olaylar, bir grup kartonpiyer işçisinin etrafında dönüyor. Umudun, korkunun, acının kol gezdiği bir ortamda hayata tutunmanın mücadelesini veriyor, ustalar ve çıraklar akşama kadar çalışıp duvarlarında Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses posterleri asılı çay ocaklarında buluşuyor. Evden kaçarak İstanbul'a çalışmaya gelen ‘tahsilli’ Volkan da bir gün bu ekibe dahil olunca, hayat onu asla unutamayacağı olayların içine sürükleyerek ‘bu filmin’ baş kahramanlarından biri yapıyor.

9kr2-munferit-bir-olay-kapak.jpg
120 Sayfa-25 TL

Sanatın Türkiye'deki ahvali kitap oldu

Cumhuriyet döneminden günümüze kadar sanatın sosyal, siyasal, ekonomik ve sosyolojik değişimlerden nasıl etkilendiğini sade bir dille anlatan eleştiri kitabı ‘Sanatta Geldiğimiz Son Nokta!’ Dorlion&İnsancıl kitaptan yayınlandı. Müzisyen ve etkinlik koordinatörü Hasan Aldemir tarafından kaleme alınan kitapta gerçek hikayelerin yanı sıra, tiyatro oyuncusu Orhan Aydın, söz yazarı ve yorumcu Yasemin Göksu, klasik gitarist Murat İşbilen, heykeltıraş Yarkın Biçer, ressam Işık Çuhacıoğlu, Ankara Sanat Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Hakan Güven, senarist-yönetmen Sezgin Cengiz, kültür ataşesi Ayşe Sipahioğlu ve kültür müdürü Özlem Eryiğit'in düşünce ve yaşadıkları da yer alıyor.

9kr2-sanatta-geldigimiz-son-nokta.jpg
222 Sayfa-25 TL

Tarihçiliğimizin duayeninden Osmanlı İktisat Tarihi

Mart ayında vefat eden merhum tarihçi Mehmet Genç’in ‘hac yolunda bir karınca’ ahlakıyla kırk yıla yayılan titiz bir ilmî mesainin semeresinin toplandığı ‘Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi I, Osmanlı İktisat Tarihi’ eseri, Ötüken Neşriyat tarafından okura sunuluyor. Osmanlı iktisadını kayıt ve sayılar üzerinden anlamlandırıp arkasındaki zihniyeti ortaya koyan bu kıymetli eser, umumi manada Türk tarihçiliğinin, hususi olarak da Osmanlı İktisat ve Maliye Tarihi’nin abidevi verimleri arasında görülüyor.

9kr2-mehmet-genc-kapak-2.jpg

385 Sayfa-36 TL

 

Bu kitap yuvadan bir türlü uçamayan ‘kuşlar’ için

Prof. Dr. Üstün Dökmen’in çarpıcı anlatımıyla kaleme aldığı ‘Anne-Babayı İstismar-Talepkâr ve Öfkeli Gençler’ adlı yeni kitabı, Epsilon logosuyla raflardaki yerini aldı. Yeni kitabında aile içi ilişkilere ve bunların toplumdaki yansımalarına yepyeni bir bakış açısı getiren Dökmen, bu kez aile evini bir türlü terk edemeyen, anne-babalarıyla birlikte bir hayat sürmeye devam eden 30 yaş ve üstü yetişkin çocukları sorumluluklarıyla yüzleştiriyor. Ebeveynlere ise “Yetişkin çocuğunuz tarafından istismar edildiğinizin farkında mısınız?” sorusunu soruyor. Önemli metaforların da yer aldığı kitapta, göz ardı edilen gerçekleriyle anne-babanın istismar edilmesi konusu etkili bir anlatımla gün yüzüne çıkıyor.

9kr2-anne-babayi-istismar-talepkar-ve-ofkeli-gencler.jpg
136 Sayfa-15 TL

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN