Bu hafta Yenikapı Fuar Merkezi’ndeydim, İstanbul Müzik Endüstrileri Fuarı (İMİEF) için. Aklımda tek bir stant vardı: Türkiye'nin ilk ve tek arp üreticisi Anatolian Harps. Kurucular Ali Öztürk ve Zeynep Öykü çifti ile bir kez daha bir araya geldim. Ancak bu buluşmamız, Bilecik'teki atölyelerindeki ilk ziyaretimizden çok daha özeldi; çünkü artık hem ihracatta ABD'ye kafa tutuyorlardı hem de aileleri büyüyordu.

Fuarda bulunduğum birkaç saat, tam anlamıyla bir şölen havasındaydı. Fakat gözüm hep bir yerdeydi: Anatolian Harps standında. Ali Öztürk ve Zeynep Öykü'nün kurduğu bu stant, resmen bir mıknatıs görevi görüyordu.
TERECİYE TERE SATIYORUZ: BAŞARI KAPIYI TAŞTI
Biliyorsunuz, Ali ve Zeynep çiftini daha önce Karar okuyucuları için Bilecik Gölpazarı'ndaki o muhteşem atölyelerinde ziyaret etmiş, bu büyük hayalin doğuşuna şahit olmuştum. (O haberi buradan okuyabilirsiniz: Anadolu’da ürettikleri arp şimdi Amerika yolcusu)

Şimdi ise o hayaller, gerçeğe dönüşmüş. Zira stanttaki hareketlilik inanılmazdı. Çocuklardan yetişkinlere herkes arp alıyordu. En güzeli de, sadece yerel müzisyenler değil, dünyanın farklı yerlerinden gelmiş sektör profesyonelleri de sıraya girmişti. Bu, çiftin "Türkiye'de arp üretmek" vizyonunun ne kadar doğru olduğunun en somut kanıtıydı.
Ali Öztürk'ün gözlerindeki o gururlu pırıltıyı görmemek mümkün değildi. Sohbetimizde, o iddialı cümlesini tekrarladı:
"Türkiye'yi arpın tanınmadığı bir ülkeden dünyanın arp merkezi haline getirmeye çalışıyoruz dedik. Ve bugün geldiğimiz noktada, arp denince akla gelen ABD, İngiltere ve Fransa'ya ihracat yapıyoruz. Resmen tereciye tere satıyoruz! Türkiye’yi haritaya koyduk."
FUARIN EN TATLI ZİYARETÇİSİ: GÜLPERİ BEBEK
Standın bu ticari başarısından daha sıcak bir an varsa, o da arp sanatçısı Zeynep Öykü Hanım'ın fuara olan inanılmaz bağlılığıydı. Doğumuna 15 günden az bir süre kalmış olmasına rağmen fuardaydı.
Gülümseyerek baktığımda, karnının üzerinde asılı duran fuar kimliğini gördüm. Ali ve Zeynep çiftinin ‘Gülperi’ adını vereceği kızlarına fuar kimliği çıkarmışlardı. Zeynep Hanım, bebeği de fuardaki coşkuya dahil etmek ister gibi, kimliği karnının üzerine takmıştı.
Bu, sadece bir zanaatın değil, bir ailenin ve bir hayalin büyüme hikayesiydi. Ali ve Zeynep çifti, sadece dünyanın en pahalı enstrümanlarından birini ihraç etmekle kalmıyor; aynı zamanda o arplarla çalınacak umut dolu yeni bir neslin müziğini de başlatıyorlardı. Gülperi'nin ilk duyduğu seslerin arp tınıları ve babasının başarı hikayeleri olacağını bilmek, fuarın bütün yorgunluğunu üzerimden aldı.
Özetle, Anatolian Harps, tarihi kaybolmuş teknikleri geri getirerek dünyanın en pahalı enstrümanlarından biri olan arpı ihraç etmeyi başararak, hem kültürel mirasımızı yaşatıyor hem de Türkiye'nin müzik enstrümanı üretiminde bir dünya üssü olma potansiyelini gözler önüne seriyor.
