Yazar Ahmet Vatan: Ailede aslolan aynı sofrada buluşup konuşmak

Yazar Ahmet Vatan: Ailede aslolan aynı sofrada buluşup konuşmak

Bir baba oğul hikayesi üzerinden aile içi iletişimsizliğe ayna tuttuğu ilk romanı ‘Oğul’ okurla buluşan senarist ve yazar Ahmet Vatan: “Ailedeki temel unsurun iletişim olduğuna inanıyorum. Aynı fikirde de olsak, ayrı fikirde de olsak da aslolan aynı sofrada buluşup üstüne konuşabiliyor olmak bence. Romandaki ailenin de tek problemi aile içi iletişimin sağlıklı olmayışıydı. Aynı çatı altında yaşayıp birbirlerini tanımaya ve dinlemeye tenezzül etmemeleriydi...”

SEDAT PALUT

İzleyicilerin ‘Asaf’ ve ‘Fatma’ dizilerinin senaryosundaki imzasından tanıdığı Ahmet Vatan’ın ilk romanı ‘Oğul’ Düşbaz Kitap tarafından okurun beğenisine sunuldu. Yazar Vatan, romanında iletişimsizlikle birbirini yaralamış, birbirini aynı çatı altında tanımamış ve dört bir yana savrulmuş bir ailenin yıllara yayılan hikâyesini kaleme alıyor. Aile içi iletişimsizliğe ayna tutan romanını şimdiden senaryoya aktaran ve filmini yapmaya hazırlanan yazarla KARAR okurları için konuştuk.

Ahmet Bey, ‘Oğul’ bir aile romanı. Babanın yaklaşımı, davranışları, düşünceleri… ailenin nasıl olduğunu belirliyor. Baba geçmişte bir şeyler yaşamış ve yaşadıkları bugününü çok etkiliyor. Neden buna izin veriyor? Belli ki kendisi de mutlu değil bu durumdan?

Ailenin diğer fertleri de Kemal kadar ailenin mutsuzluğundan mesul bence. Ama Kemal özelinde sorunun cevabını Kemal’in kendine olan saygısını kaybetmesine bağlıyorum. Yıllar evvel yaptığıyla Kemal kendisine olan saygısını kaybediyor. Hangi duygunun yoksunluğunu hissediyorsak aslında kendimize karşı bu duygudan eksiğiz kanımca. Bu çekirdek aile için babanın aileyi şekillendirdiğini söylemek mümkün. Ama her aile için aynı durum söz konusu diyemeyiz. Bazen annenin, bazense çocukların aileyi farklı yollara sürüklediğini görüyoruz. Kemal neden buna izin verdi sorusunun cevabı ise basit: Kemal yıllarca kendini affedemedi, en çok kendini sevmedi.

Babanın oğula içini döktüğü bir bölüm var romanda. Babanın bunu neden çok daha önce yapmadığını merak ediyorum?

Kemal açısından da oğlu Barış açısından da birçok sebebi var aslında. Bunlardan ilki, romanda Kemal’in de dediği gibi Barış’ın bir yuva kurmasını beklemesi. Barış’ın da kendisi gibi bir yuva kuracağını düşünüp ancak oğlunun kendisini yuva kurduğu zaman anlayacağını düşünüyor. O masaya oturana kadar da Barış yaşananlara hiç babası açısından bakmıyor. Her deneyimin bizde yarattığı etkide zaman önemli bir parametre. Eğer Kemal bu konuşmayı daha önceden yapmış olsaydı Barış’ın yaşananları aynı şekilde algılamasının pek mümkün olmadığını düşünüyorum. İkisinin de en hazır olduğu gecede yaşandı bu yüzleşme.

Aile bireylerine baktığımızda hepsinin yaşadıklarından şikâyet ettiğini görüyoruz. Fakat bu durumu düzeltmeye çalışan neredeyse yok gibi… Hem şikâyet edip hem de sorunlardan kaçmalarını nasıl yorumlarsınız?

Çevremizdeki çoğu kişi hayatında bir şeylerden şikâyet ediyor. Ancak çok azı bunu değiştirmeye niyetleniyor. Kendinle yüzleşmenin, duygularını anlamanın ve bir döngüyü kırmanın kolay olduğu söylenemez. Ancak bunun anahtarı elimizde. Aslında ihtiyacınız olan kahraman aynada gördüğünüz kişi: Sizsiniz. Sanırım insan elindekini onarmak yerine bozuk olmasının mesulünü başkasına yüklemeyi kolay buluyor. Kendini de meseleyi de iyileştirmek biraz cesaret işi.

Herkesin geçmişinde bir yarası vardır Ahmet Bey. İyi bir aile, bu yaraları iyileştirebilir mi?

İyi bir ailenin tanımı kişiden kişiye değişir. Buna net bir şekilde evet ya da hayır demek çok ezber olur. Ancak iyi bir ailenin yardımcı olacağını düşünüyorum; yorulduğunuzda yaslandığınız, yolunuzu kaybettiğinizde pusulanız, üzüldüğünüzde pansumanınız, sevindiğinizde paylaşıp çoğalttığınız…

’Oğul’ romanı aynı zamanda oldukça sinematografik bir roman. Filmi düşünebilir mi?

Oğul’un yolculuğu film fikriyle başladı. Sonradan roman yapmaya karar verdim. Çünkü filmde yazarla hikâyesever arasına yönetmen, yapımcı, yayıncı gibi farklı etkenler giriyor. Hikâyeseverin ‘Oğul’u ilk benden okumasını istedim. Niyetim yaz sonu ‘Oğul’u sete sokmak. Senaryosunu yarıladım. Film üstüne görüşmeler de başladı. Ancak hikâyeye aynı pencereden bakabileceğimiz bir yapımcıyla çalışmak istiyorum

16kr02-man.jpg

İLETİŞİM TEMEL UNSUR OLMALI

Bir aileyi aile yapan en temel unsur nedir sizce? Romanını okuduğumuz bu ailede ne eksik olduğu için mutsuz?

Ailenin kutsallaştırılmasını ve kutsal aile kavramını kendime çok uzak buluyorum. Toplumdaki alışagelen aile kavramını da içselleştirebildiğimi söyleyemem. Ailedeki temel unsurun iletişim olduğuna inanıyorum. Aynı fikirde de olsak, ayrı fikirde de olsak, ailece deneyimlediğimiz olaylarda duygu denizinin farklı koylarına da düşsek; aslolan aynı sofrada buluşup üstüne konuşabiliyor olmak bence. Romandaki ailenin de tek problemi aile içi iletişimin sağlıklı olmayışıydı. Aynı çatı altında yaşayıp birbirlerini tanımaya ve dinlemeye tenezzül etmemeleriydi...

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN