Bilim insanı Louis Pasteur, besinleri mikroorganizmalardan arındırmak amacıyla yapılan ısıtma yöntemi olan pastörizasyonu bulmuştur. Şarbon ve kuduz aşılarını da geliştiren Pasteur, mikropların alkol ekşiminden sorumlu olduğunu keşfetmişti.
Louis Pasteur, mikropların alkol ekşiminden sorumlu olduğunu keşfetti ve bakterilerin içecekleri ısıtıp soğumaya bırakarak yok edildiği pastörizasyon yöntemini buldu. Mikrop teorisindeki çalışmaları, onu ve ekibini şarbon ve kuduz için aşılar geliştirmeye yönlendirdi. Tarihe adını bu aşılarla geçirdi.
İLK YILLARI
27 Aralık 1822’de Fransa’nın Jura bölgesinde dünyaya gelen Pasteur’ün babası, Napolyon Savaşları sırasında şeref nişanına layık görülmüş bir başçavuştu. Ortalama bir öğrenci olan Pasteur, çizim ve boyama konusunda yetenekliydi. Royal College of Besançon’dan edebiyat (1840) ve fen (1842) fakültesi diplomalarını kazanan Pasteur 1847’de Paris’te bulunan École Normale’den doktora aldı.
Dijon Lisesinde birkaç yıl araştırma ve öğretmenlik yapan Pasteur, 1848’de Srasbourg Üniversitesi’nde kimya profesörü oldu. Orada üniversite rektörünün kızı Marie Laurent ile tanışan Pasteur, 29 Mayıs 1849’da onunla evlendi ve beş çocukları oldu. Çocuklarının sadece ikisi yetişkinliğe erişebildi.
KİMYADA İLK BÜYÜK KATKI
1849’da Pasteur, şarabın fermente tortularında bulunun bir kimyasal olan tartarik asidin doğasıyla ilgili bir sorunu çözmeye çalışıyordu. Bilim insanları kristalleri, polarize ışığın dönüşünü kullanarak inceliyorlardı. Polarize ışık çözünmüş tartarik asit çözeltisinin içinden geçtiğinde, ışık düzleminin açısı değişir. Pasteur, şarap tortusunda, tartarik asitle aynı bileşiğe sahip başka bir bileşiği gözlemledi: Paratartarik asit. Çoğu bilim insanı bu iki bileşiğin de aynı olduğunu düşünüyordu. Ancak paratartarik asidin, polarize ışığı döndürmediğini gözleyen Louis Pasteur, iki bileşiğin aynı kimyasal bileşene sahip olmasına rağmen, bir şekilde farklı yapılara sahip olamaları gerektiği sonucuna vardı.
Mikroskop altında paratartaric asiti inceleyen Pasteur, iki farklı ufak kristaller gördü. Neredeyse aynı görünüyorlardı ancak bu kristaller birbirlerinin yansımalarıydı. Louis Pasteur iki farklı türdeki kristalleri ayırıp her birini çözelti yaptı. İkisinden de polarize ışığı geçiren Pasteur, her ikisinin de farklı yönlere doğru yansıdığını gördü. Çözeltideki iki farklı grup kristaller de birleştirildiği zaman, polarize ışığın etkisi kayboluyordu.
Bu deney, sadece bileşimi incelemenin bir kimyasalın nasıl davrandığını anlamak için yeterli olmadığını ortaya koydu.
TİCARİ BAŞARILAR
1854’te Lille Üniversitesi’nde kimya profesörü ve bilim fakültesi dekanı olarak atanan Louis Pasteur, icat etmediği ancak deneylerle geliştirdiği ve Avrupa’nın çoğunu gerçekliğine ikna ettiği mikrop teorisiyle çalışarak, bakterilerin sütü ve diğer gıdaları ekşitmekten sorumlu olduğunu keşfetti. Bugün pastörizasyon olarak bildiğimiz işlemin ilk testi 20 Nisan 1862’de tamamlanmıştı.
Yine mikrop teorisiyle, 1865’te ipek endüstrisinin de kurtarılmasına yardımcı olan Louis Pasteur, 1975’te tavuk kolera (chicken cholera) olarak bilinen bir hastalığa karşı çabaları ilk aşı çalışmaları oldu. Pasteur şarbon, tüberküloz, kolera ve çiçek gibi hastalıklara karşı aşı geliştirebilmek için mikrop teorisini geliştirmeye devam etti.
ÖLÜMÜ
1868’de Pasteur, şiddetli beyin felci nedeniyle kısmen felç olmuştu. Ancak bu araştırmalarına engel olmadı. Ünlü İngiliz cerrah Joseph Lister gibi birçok tanınmış bilim insanın katıldığı 70. doğum gününde Pasteur kötüleşti ve 28 Eylül 1895’te öldü.
