McDonald’s bugünlerde çalışanları tarafından çokça eleştiriliyor. BBC’nin haberine göre, şirket stratejisinden hoşnut olmayan yüzlerce çalışan, dün, yıllık olağan yönetim kurulu toplantısından önce McDonald’s’ın ABD’deki genel merkezi önünde toplandı. Saatlik ücretlerinin 9 dolardan 15 dolara çıkmasını isteyen işçiler, llinois’teki protestoda yönetim kurulu üyeleri toplantıya girmeden önce “Ücretimi artır” diye sloganlar attı. Olaylara çok sayıda polis müdahale etmeye çalıştı.
Mc Donald’s’ın ücretleri yükselmesi için yapılan bu protestoya dilekçe yazıp imza toplamak için çalışanlar New York, Tampa gibi birçok şehirden Illinois’e geldiler. Los Angeles belediye meclisinin 2020 yılına kadar şehirde saat bazında ücretleri 15 dolara çekeceğini açıklamasından etkilenen ve bu ücretin aynısını isteyen Mc Donald’s çalışanları maaşlarının artırılması için protesto kararı aldılar.
“Para biriktirebilmeyi isterdim”
Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Labor Center’ın başında bulunan Prof. Dr. Ken Jacobs, McDonald’s’taki bu protestolar hakkında BBC’ye şöyle dedi: “Eğer bu protestolar olmazsa, McDonald’s’ın birşey yapacağını düşünmüyorum. Dışarı çıkıp grev yapan çalışanların çok cesaretli olduğunu ve uzun zamandır devam eden bir konuyu harekete geçirdiklerini düşünüyorum” dedi.
Liseden mezun olduğundan bu yana fast-food sektöründe çalışan Lawrence Yancy ise, işçiler ve yönetim kadrosu arasındaki maaş farkına dikkat çekti. Ocak 2003’ten bu yana Chicago McDonald’s’ta çalıştığını belirten Yancy, geçtiğimiz yıl bir sendikanın dükkanlarını ziyaret etmesinin ardından bu tür protestolara katılmaya karar verdiğini ifade etti. İşe başladığında saati 5.50 dolara çalıştığını dile getiren Yancy, 11 senede ancak saat ücretinin 8.40 dolara çıktığını vurguladı ve “Sadece birkaç yeni elbise için para biriktirebilmeyi isterdim” dedi.
“Maaşların yükseltilmesi için kullanılmalı”
Öte yandan, yatırımcılar da McDonald’s’ı yönetim kurulu ve şirketin işleyişi ile ilgili eleştirdiler ve yönetim kurulunda kimin yer alacağına ilişkin yatırımcıların da söz sahibi olmasını istediler. Hatta yatırımcılar yönetim kurulunun seçilme yöntemini değiştirmek için oylamaya başvurdular.
McDonald’s’a dilekçe yazan sosyal güvenlik kuruluşları, şirketin ana parasını agresif bir hisse geri satın alımına yönlendirdiğinin altını çizerek, bu paranın işçilerin maaşlarının yükselmesi için kullanılması gerektiğini savundular.
Yapılanma planı yetersiz bulundu
Öte yandan, McDonald’s piyasada kızışan rekabet ve düşük kârlılık yüzünden artan mali sıkıntılarını çözmek için Mayıs ayının başında bir yapılanma planı açıklamış, bu plan çerçevesinde 2017’ye kadar 300 milyon dolarlık maliyet tasarrufu yapmayı planladıklarını vurgulamıştı. Ancak analistleri bu planın şirketin kronikleşmiş sorunlarını çözmek için hem çok geç hem de yetersiz olduğunu ifade ederek eleştirmişlerdi.
Söz konusu planla ilgili yatırımcılar daha bütüncül bir yaklaşım beklerken, müşteri bekleme sırasının nasıl azaltılabileceği, menü boyutlarının nasıl küçülebileceği ve et kalitesiyle ilgili arka arkaya patlak veren birçok skandaldan sonra tedarik zincirinin nasıl iyileşebileceği gibi konuların detaylandırılmasını istiyorlardı.
Vergi kaçırmakla suçlanıyor
Bununla birlikte, şirketin sıkıntı yaşadığı bir de AB Komisyonu var. Komisyon, ünlü fast-food devini 1 milyar euro vergi kaçırmakla suçladı. BBC’nin haberine göre, Avrupa ve ABD’deki sendikalar ise, şirketin, vergi yükünü, İngiltere’deki merkezinden İsviçre’ye geçirdiğini sonrasında da İsviçre ile bağlantılı olarak Lüksemburg’ta bir şubeye yolladığını iddia etti. Konuyla ilgili olarak AB Komisyonu soruşturma başlatmış bulunuyor.
