Osman Kavala kimdir?

Osman Kavala kimdir?

Gezi Parkı olaylarının finanse etmesiyle suçlanan Osman Kavala, 2020’de mahkemenin verdiği kararın ardından bu davadan beraat etmişti. Osman Kavala, hakkında yürütülen bir başka soruşturmadan dolayı hapse mahkûm olmuştu.

Macar-Amerikan iş insanı Soros’la olan bağı nedeniyle Türk Soros olarak adlandırılan iş insanı Osman Kavala’nın FETÖ’cülerle bağlantısı olduğu iddia edilmişti. Gezi eylemlerinde başrol oynadığı öne sürülen Osman Kavala için TBMM eski Başkanı Arınç da iş insanının neden hâlâ hapiste olduğunu anlayamadığını söylemişti.

OSMAN KAVALA KİMDİR?

1957 yılında Fransa’nın başkenti Paris’te doğan Osman Kavala, İstanbul Robert Lisesi'ni bitirmesinin ardından Manchester Üniversitesi Ekonomi bölümünden mezun oldu.

Babası Mehmet Kavala'nın 1982’de hayatını kaybetmesinin arkasından, Kavala Grubu'nda yönetici olarak çalışmaya başlayan Osman Kavala, İletişim yayınlarının kurucuları arasında yer aldı.

Osman Kavala, Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanlığı’nın yanında TESEV, Açık Toplum Vakfı, Tarih Vakfı, TEMA Vakfı, Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı, Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü gibi pek çok sivil toplum örgütünde kurucu üye, yönetim kurulu üyesi ya da danışma kurulu üyesi olarak çalıştı.

OSMAN KAVALA NE ZAMAN TUTUKLANDI?

Osman Kavala, FETÖ’nün 17-25 Aralık kumpasları, Gezi Parkı olayları ve 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 1 Kasım 2017 tarihinde tutuklandı.

‘OSMAN KAVALA 15 TEMMUZ DARBESİ VE GEZİ GİRİŞİMLERİYLE BAĞLANTILI’ İDDİASI

Fetullahçı Terör Grubu'nun (FETÖ) çok sayıda darbe girişimiyle ilgili davasında, iş insanı 25 Ekim 2017’de Osman Kavala gözaltına alındı.

Anadolu Ajansı (AA), Kavala'nın İstanbul Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alındığında Gaziantep'te Almanya merkezli bir vakıf toplantısından eve döndüğünü bildirdi. AA, bir ABD konsolosluğu yetkilisi ile iki FETÖ mensubunun soruşturulduğu bir davada şüpheli olan milyarder işadamının sorgulandığını duyurmuştu.

Kavala, kâr amacı gütmeyen bir kuruluşun yönetim kurulunda görev yapıyordu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile yakın ilişkileri ile tanınıyor. Kavala’ya, Macar-Amerikan iş adamı ile olan bağlantıları nedeniyle Türk Soros deniliyor ve İstanbul'daki 2013 Gezi Parkı eylemlerine destek verdiği iddia ediliyor.

Kavala'nın FETÖ'yü finanse edip etmediği net değil, ancak aralarında bir tekstil kralı ve popüler bir kafe zincirinin sahibi de bulunan 86 sanık, terör örgütünün ‘iş kolunu’ yönetmekten yargılandı.

Kavala, 2013 yılında FETÖ'ye sızanların yargı ve kolluk kuvvetlerindeki iki darbe girişimini soruşturan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın emri ve geçen yaz orduya sızanların darbe girişimiyle gözaltına alındı.

Aynı soruşturma, savcıların FETÖ ile bağlantılı çok sayıda polisle yakın bağlarının ortaya çıkmasının ardından, İstanbul'daki ABD Konsolosluğu'nda uzun süredir çalışan Metin Topuz da gözaltına alınmıştı.

Topuz'un 4 Ekim'de tutuklanması, Türkiye ile ABD arasında bir krize yol açtı ve buna Türkler için vizeleri askıya alarak karşılık verdi. Türkiye, Amerikalılara vize yasağı uygulayarak misilleme yaptı ve bu tür durumlarda yargının tarafsızlığının altını çizdi. Bir başka konsolosluk çalışanı davada ifade vermeye davet edildi, ancak bunu yapmayı reddetti. Topuz casusluk ve anayasal düzeni ihlal etmekle suçlandı.

İddianamenin bir bölümünde AA'nın iddialarına göre, "Şüphelinin FETÖ ile bağlantıları araştırılan 121 kişiyle telefon görüşmesi yaptı ve ByLock kullanan kişilerle yüzlerce kez iletişime geçti.

İddianamede, "Şüpheli FETÖ üyeleri ile Pennsylvania'da yaşayan FETÖ lideri Fetullah Gülen arasında bir irtibat olduğu" iddiasıyla tutuklanmasını gerektiren güçlü kanıtlar olduğunu yer aldı.

İddianameye göre, şüpheli çalıştığı İstanbul'da bir dizi eski polis müdürüyle temas halindeydi ve bu polis şeflerinin tamamı 2013 Gezi eylemlerine karışmıştı. Ayrıca FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin başrol oyuncuları arasında yer alan eski yarbay Oktay Akkaya ile temas halindeydi.

Topuz, diğer temaslarının yanı sıra, FETÖ bağlantılı bir dizi komploya karışan kaçak eski savcı Zekeriya Öz ile kişisel olarak görüştü ve telefon görüşmeleri yaptı. Kavala'nın gözaltına alınmasından iki gün sonra aynı davada düşünce kuruluşu başkanı Şaban Kardaş gözaltına alındı.

Olaydaki kaçak zanlılar arasında Milli İstihbarat Teşkilatı'na (MİT) ait kamyonlara birkaç yıl önce baskın planlamakla suçlanan iki FETÖ üyesi Bayram Andaç ve Muharrem Gözüküçük yer aldı.

Savcılar, her iki şüphelinin de ABD ile temasları olduğunu öğrenmişti. Savcılara göre, her iki şüpheli de FETÖ’nün sivil imamları arasında yer alıyordu.

FETÖ, küresel bir şirketler ve okullar ağını yönetiyordu. 2013'te casusları, bir yolsuzluk soruşturması kisvesi altında hükümete yakın isimleri gözaltına alarak hükümeti devirmeye çalıştı. Başarısız olunca FETÖ, 15 Temmuz 2016'da ordunun her kademesindeki casusları aracılığıyla iktidarı ele geçirmek için harekete geçti. Ancak, bu girişim, halkın eşi benzeri görülmemiş bir hareketle ihaleye direndikten sonra da başarısız oldu.

Ayaklanma girişiminde toplam 249 kişi öldü ve yüzlerce kişi yaralandı. O zamandan beri terör örgütüyle bağlantılı binlerce kişi tutuklandı veya gözaltına alındı ​​ve darbe girişimiyle ilgili davalar hâlen devam ediyor.

Savcılara göre FETÖ, "hayırseverlik" davasına şüphe çekmeyen yandaşlar alarak Türkiye'deki nüfuzunu artırdı. Çok sayıda soruşturma, birkaç işadamının kendi iradeleriyle veya gasp yoluyla gruba büyük miktarlarda bağış yaptığını ortaya çıkardı.

OSMAN KAVALA GEZİ DAVASINDAN BERAAT ETTİ

18 Şubat 2020’de mahkeme, iş insanı Osman Kavala ve diğer 8 kişiyi 2013'teki Gezi Parkı eylemlerinde oynadıkları iddia edilen rollerden beraat ettirdi.

Mahkeme, hâlen tutuklu bulunan tek sanık Osman Kavala'nın serbest bırakılmasına karar verdi.

Gıyaben yargılanan diğer 7 sanığın davası ayrıldı ve haklarındaki tutuklama emirleri düştü. Bir avukat, kendilerinin de beraat etmelerinin beklendiğini söyledi.

Kavala ve diğer 2 sanık şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Duruşma, Silivri cezaevi yakınlarındaki bir adliyede görüldü. Davayı izlemeye sivil toplum örgütleri, milletvekilleri ve yüzlerce kişi katıldı.

Savcı, Kavala, İstanbul Mimarlar Odası eski Başkanı Mücella Yapıcı ve Yiğit Aksakoğlu için şartlı tahliyesiz hücre hapsinde müebbet hapis cezası istedi.

Zanlılar, hükûmeti devirmeye çalıştıkları suçlamasını reddettiler ve eylemlerin sadece demokratik hakların bir uygulaması olduğunu söylediler.

Şüpheliler, 2013'teki eylemleri ve eylemleri finanse etmek ve koordine etmekle suçlandı.

Kavala, ofisinin yakınında bulunan çevreyi ve parkı savunmak için barışçıl faaliyetlerde bulunduğunu ileri sürdü ve protestoları düzenleyip finanse ettiği suçlamasını reddetti.

Bölgenin kentsel sorunları için çalışan bir grup olan Taksim Dayanışması üyesi Yapıcı, protestolara karıştığı gerekçesiyle başka suçlamalarla yargılandı ve 2015 yılında beraat etti.

OSMAN KAVALA DARBE SORUŞTURMASINDAN TUTUKLANDI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi kapsamında iş adamı Osman Kavala hakkında 19 Şubat 2020’de tutuklama kararı çıkardı. Tutuklama emri uyarınca Kavala yeniden gözaltına alındı.

Savcının kararı, bir mahkemenin Kavala'yı 2013 İstanbul Gezi Parkı protestoları davasındaki tüm suçlamalardan beraat ettirmesinden saatler sonra geldi. Osman Kavala, iki buçuk yıl hapis yattıktan sonra serbest kalacakken, yeniden tutuklandı.

Mahkeme, hâlen tutuklu bulunan tek sanık Osman Kavala'nın serbest bırakılmasına karar vermişti.

Kavala ve diğer iki sanık şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis cezasına çarptırılırken, diğer sanıklar protestolar düzenleyerek hükümeti devirme girişimlerine yardım etmekle suçlandı.

TÜRKİYE’DEN ABD’YE OSMAN KAVALA TEPKİSİ

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, 28 Temmuz 2020’de ABD'nin 2013 Gezi Parkı ayaklanmalarına karışmakla suçlanan Osman Kavala'nın serbest bırakılması yönündeki çağrısına yanıt olarak açıklama yaptı. Sürecin yasal ve Türk mahkemelerinin elinde olduğunun altı çizildi. Açıklamada Washington'u Türkiye'nin içişlerine karışmamaya çağırdı.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy tarafından yapılan açıklamada, "Hiçbir ülkenin veya hiç kimsenin hukuki süreçlerle ilgili olarak Türk mahkemelerine karar verme hakkı yoktur" ifadeleri paylaşıldı.

ABD'nin açıklamalarının hukukun üstünlüğü ilkelerine aykırı olduğunu belirten açıklamada, "Osman Kavala ile ilgili devam eden bir hukuki süreç var. Bağımsız mahkemelerin yürüttüğü bu sürece herkesin saygı duyması gerekiyor.” denildi…

Şubat ayında önce Kavala'nın tahliye kararı alındığını ancak aleyhindeki yeni deliller nedeniyle cezaevinde tutulmasına bir kez daha karar verildiğini hatırlatan Aksoy, Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu vurguladı.

Sözcü, ABD'nin yasal süreçlerdeki çelişkili duruşu nedeniyle ABD'yi de hedef alarak, ABD'nin New York Güney Bölgesi Bölge Mahkemesi tarafından yargılanan Halkbank'ın eski genel müdür yardımcısı Hakan Atilla'nın tutuklanmasını hatırlattı.

Kavala, tartışmalı Macar-Amerikan iş adamı George Soros ile olan bağlantıları nedeniyle sık sık ‘Türk Sorosu' olarak anılıyor. Kavala, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile yakın bağları ile tanınıyor.

OSMAN KAVALA HAKKINDAKİ İDDİANAME

Kavala ve diğer şüpheliler hakkındaki iddianame, şüphelileri 2013'teki eylemleri ve protestoları finanse etmek ve koordine etmekle suçlarken, 2011'den bu yana bir ayaklanmanın bazı yönlerini yönettiklerini iddia ediyor. 

Ayaklanmaların nasıl başlatılacağı konusunda yabancı aktivistlerle iletişim kurulduğu ileri sürülüyor. Savcılar ayrıca, sanıkların ‘en iyi ihtimalle hükümeti istifaya zorlamak veya erken seçim çağrısı yapmak istediklerini’ ve bunun olmaması halinde ‘bir iç savaş veya darbeye zemin hazırlamak’ için çalıştıklarını paylaştı. Ayrıca çok sayıda şüpheli, mala zarar verme, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma, ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme, ateşli silahlar ve bıçaklarla ilgili yasanın ihlali, nitelikli soygun ve bedensel yaralanma ile suçlanıyor.

BÜLENT ARINÇ’TAN OSMAN KAVALA AÇIKLAMASI

Kasım 2020’de katıldığı bir televizyon programında konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Bülent Arınç, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılması gerektiğini söylemişti. Siyaset gündemine bomba gibi düşen bu açıklamaların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere birçok lider, Arınç’ın açıklamalarına tepki göstermişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kendisi için ‘Fitne ateşi yakıyor’ sözünden rencide olduğunu ifade eden Arınç, YİK üyeliğinden istifa ettiğini duyurmuştu.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN