Özel hastanelerden tam kapanma çağrısı: Artık gücümüz kalmadı

Özel hastanelerden tam kapanma çağrısı: Artık gücümüz kalmadı

Türkiye Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Dr. Reşat Bahat, özel hastanelerin çok zor durumda olduğunu belirterek, "Vaka sayılarındaki artış hızı böyle giderse hükümet istemese de tam kapanmayı uygulamak durumunda kalabilir" dedi.

Türkiye'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları gün geçtikçe artıyor. Dünya gazetesine değerlendirmelerde bulunan Türkiye Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Dr. Reşat Bahat, Türkiye'de 2 bin özel sektöre, 800 de kamuya ait sağlık kurum ve kuruluşu olduğunu belirterek, "Bizdeki 2 binin sadece 580’i hastane statüsünde. Bunun yüzde 50’si de 5 bin metrekarenin ve 100 yatak kapasitesinin altında bulunuyor. Mevcutta 150 bin uzman doktorun 35 bini özel sektörde çalışıyor. Halen özel sektör kuruluşlarında 50 bin civarında donanımlı yatak var. Bunun 20 bini yoğun bakım yatağı. İstanbul’daki yoğun bakım yataklarının yüzde 50’si özel sektörde diyebiliriz. Ve bunlar dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir sistemle, SGK anlaşmalı. Bizler pandemide sayın Cumhurbaşkanımıza söz verdiğimiz gibi tüm imkanlarımızı kamuya açtık" dedi.

"SAĞLIK ÇALIŞANLARI ASKER KADAR MÜCADELE VERDİ"

Özel sektör çalışanları olarak büyük bir savaş verdiklerinin altını çizen Bahat, "Sağlık çalışanları resmen dağda düşman kovalayan asker kadar mücadele verdi. Bizim için çok zor bir yıl geçti. Çalışanlarımızın yüzde 30’u koronavirüse yakalandı. Birçok sağlık çalışanımız da bu uğurda şehit oldu. Onlara çok şey borçluyuz" diye konuştu.

"ÜCRETSİZ İLAÇ VE MALZEME LAZIM"

Bahat, pandemi koşullarının bir sağlık işletmecisi için hiç kolay olmadığına dikkat çekerek, "Personeliniz çok yoğun çalışıyor. Gelirleriniz düşüyor ve onlara emeklerinin karşılığını ziyadesiyle veremiyorsunuz. Çalışanın bir kısmını eve gönderiyorsunuz ve maaş ödemeye devam ediyorsunuz. Bu dönemde eyyamcılık yapmanın bir anlamı yok ama işin uzaması durumunda kaynaklarımız dayanır mı bilemiyorum. Zaten kaynaklarda ciddi bir sorun oluştu; hükümet devreye girdi, bankalar olağanüstü anlayış gösterdi. Borçlarımız ertelendi. Kamusal bir iş yaptığımız sürece daha fazla destek lazım. Ücretsiz ilaçlara ve tıbbi malzemeye ihtiyacımız var. Personel desteği gerekiyor" şeklinde konuştu.

"TAM KAPANMA UYGULANABİLİR"

"Vaka sayılarındaki artış hızı böyle giderse hükümet istemese de tam kapanmayı uygulamak durumunda kalabilir" diyen Bahat, "Bu kağıt üzerinde kolay ama evde otururken maaş almanın yıkıcı bir etkisi olacaktır. Devletin kasası için de çok zor bir durum. Özel hastaneler olarak mevcudu korumaya çalışıyoruz. Hekimlik yapan bir TC vatandaşı olarak daima devlete inandım, bunun yararlarını gördüm. Bu havanın sonunda güneşli günler de gelecek. Özel hastaneler olarak tüm dünyaya Türkiye’nin önemli bir sağlık destinasyonu olduğunu kanıtladık. Bunun karşılığı olacak elbette" ifadelerini kullandı.

"EN KÖTÜSÜ KİBAR KİBAR BATARIZ"

Bahat, şöyle devam etti: "Devlet özel hastanelerde ücretsiz aşı yapılacak dediğinde aslında şunu demek istiyor; Vatandaştan ücret almayın ama bunu yapacak özel sektörün, uzmanın emeğinin karşılığını verin. Maliyetini verin. Gelin görün ki bu maliyet bize verilmeden biz bunu yapıyoruz. Bunu tartışmanın da manası yok. Çok çok zor bir durumdayız. Bize 'Neden grev yapmıyorsunuz' diyenler oldu. Peki Türkiye’deki 150 bin uzmanın hizmet sunmadığını düşünün. Bunu vatandaş canına bir kasıt olarak algılamaz mı, siyaset bir tehdit yapıldığını düşünmez mi? Biz bütün bu problemlerimizi ya çözeriz ya da en kötüsü kibar kibar batar gideriz. Sorumlu davranmak lazım. Helal-i hoş olsun. Bir süre daha bunu götürecek gücümüz var, nereye kadar olacağını bilmiyorum. Sayın cumhurbaşkanımıza sıkıntımızı ciddi şekilde anlattık. Kendisine söz verdik, devletin ve vatandaşın yanında durmaya, bu belayı def edene kadar ses çıkarmamaya söz verdiğimiz için ben daha fazlasını söylemeyeceğim ama güneşli günlerde bu yaptığımızın bir karşılığının olacağına, olması gerektiğine inanıyorum."

"ÇOK KRİTİK BİR SEVİYE"

Bahat, özel hastaneler olarak sınırları olduğunu belirterek, "Bu sınırları vatandaş zorlamaya başladı. Son verilerden de görülüyor kaynaklarımız, yataklarımız iyice azaldı. O nedenle vatandaşı da daha sorumlu davranmaya davet ediyorum. Şu anda yoğun bakım doluluk oranı yüzde 65’lerde. Bu çok kritik bir seviye. Çünkü yoğun bakımlarda yüzde 100 diye tabir edilen aslında yüzde 80’e tekabül eder. Yüzde 80’in üzerine çıkamazsınız çünkü o yataklar boşaldığında hemen hasta alamazsınız, temizlenme ve yenilenme süresi var. Yüzde 80 demek artık listede hasta bekliyor demektir. Yani iyi bakım göremezsiniz demektir. Hastaneler artık bu noktaya doğru gidiyor. Yoğun bakım oranları yükseldiğinde ölüm oranlarında anlamlı artışlar olur. Ne yaparsanız yapın olur. Korona gibi bakımın çok önemli olduğu -bu hastalıkta tedaviden ziyade bakım etkili çünkü- süreçlerde kapasitenin üzerine çıkılması ölüm oranını artırır. Yaşamak istiyorsanız daha az hastalanın" dedi.

VAKA SAYISINDA EŞİK 60 BİNLER

Kovid-19 hastalarının yoğun bakımda kalma süresinin arttığını ifade eden Bahat, "Çünkü Türkiye yaşlılarını aşıladı. İyi bir aşılama algoritması yürütüldü. Kronik hastalar da aşılandı. Bu nedenle şu anda yoğun bakıma gelen hastaların büyük kısmı 60 yaşın altında. Genç insanlar daha güçlü, yoğun bakımda daha uzun süre kalıyor, direniyorlar. O nedenle hasta sayısı artmasa bile ağır hasta sayısında bundan sonra ciddi artışlar göreceğiz. Anlamlı artışlar dikkatinizi çekebilir. Buna özellikle dikkat edilmesini istiyorum. Aynı yatak kapasitesi aynı sayıdaki hastaya daha önce yeterken, sistem 60-70 binde zorlanacaktır" diye konuştu.

"BULDUĞUNUZ AŞIYI YAPTIRIN"

Bahat, aşılamanın etkisini gördüklerini dile getirerek, şunları söyledi: "Sağlık çalışanlarında bunu gördük. Vakalarımız anlamlı oranda düştü. Aşılar işe yarıyor. Kendini korumayı da öğrendi sağlık çalışanı. Başlarda tedbirsiz davrandık. Şimdi çalışanlar hastalansalar bile kolay kolay yoğun bakımlık olmuyorlar. Bu nedenle diyorum ki bulduğunuz aşıyı yaptırın. Hakkında dedikodusu olan aşıyı bile yaptırın. Çünkü o aşıdan ölme olasılığınız penisilinden ve Kovid-19’dan ölme olasılığınızdan çok daha düşük. Hayat bir matematiktir. Daha az risk varsa onu seçersiniz. Aşı ile alacağınız risk çok çok daha düşük."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN