Peygamberimiz (s.a.v) “Allah’a çok şükreden bir kul olmayayım mı!” diye buyurmuştur. Çok şükretmek, Allah’ın pek çok nimetlerini, iyilik ve ihsanlarını idrak etmenin sonucudur. Bunları idrak etmek ise, tefekkürün bir neticesidir.
PROF. DR. NİYAZİ BEKİ-KARAR
Ebu Hureyre’den gelen rivayete göre Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurdu: “Rabbim bana dokuz şeyi tavsiye etti, ben de onları size tavsiye ederim:
1. Gizli-açık her durumda ihlaslı, samimi olmamı;
2. Hoşlandığım ve hoşlanmadığım her konuda âdil davranmamı;
3. İster zengin ister fakir olduğum her konumda iktisatlı olmamı;
4. Bana ikramda bulunmayanlara ikramda bulunmamı;
5. Bana zulmedenleri affetmemi;
6. Konuşurken Allah’ı hatırlatır şekilde konuşmamı;
7. Sükût ederken tefekkür içinde olmamı;
8.Varlığa-olaylara ibret nazarıyla bakmamı;
9. İyiliği emretmemi.
(Mirkatu’l-Mefatih, 8/3359).
ALLAH'IN NİMETLERİNİ TEFEKÜR ETMEK
Hz. Aişe anlatıyor: “Resulullah (s.a.v), (özellikle gece) namazlarında uzun uzadıya ayakta kaldığından ayakları yarılmış (bir rivayette şişmişti), ‘Geçmiş ve gelecek günahlarının hepsi affedildiği halde, neden bu kadar kendini yıpratıyorsun!’ dedim. Buyurdu ki: “Allah’a çok şükreden bir kul olmayayım mı!” (Müslim, hno: 81).
Çok şükretmek, Allah’ın pek çok nimetlerini, iyilik ve ihsanlarını idrak etmenin sonucudur. Bunları idrak etmek ise, tefekkürün bir neticesidir.
KAİNAT KİTABINI TEFEKÜR ETMEK
Hz. Aişe anlatıyor: “Resulullah (s.a.v) bir gece kalktı, abdest alıp namaz kıldı ve sonra da ağladı. Gözlerinden akan yaşlar sakalını ve secde yerlerini ıslattı. Sabah ezanı için gelen Hz. Bilal:
“Ya Resûlallah! Sizin geçmiş ve gelecek bütün günahlarınız affedildiği halde, sizi böyle ağlatan nedir?” deyince Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Bu gece Allah şu ayet-i kerimeyi indirdi: ‘Göklerin ve yerin yaratılışında, gecenin ve gündüzün birbirinin ardı sıra gidip gelişinde elbette aklıselim sahipleri için ibret verici deliller vardır.” (Al-i İmran, 3/190). Allah’ın Resûlü (s.a.v) bu ayeti okuduktan sonra şöyle buyurdu: “Bu ayeti okuduğu hâlde üzerinde tefekkürde bulunmayan ve düşünmeyen kişilere yazıklar olsun.” (ibn KesiR)