Teknolojinin gelişmesiyle bir tıkla ulaşılabilir hale gelen sanal kumar ve bahis siteleri, Türkiye'de sessiz bir salgın gibi yayılarak hayatları karartıyor. Sadece maddi çöküşe değil, ailelerin dağılmasına ve en acısı intiharlara yol açan bu bağımlılık hakkında Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi uzmanları, korkutucu gerçeği gözler önüne serdi. Prof. Dr. Kültegin Ögel, "Kumar bağımlılarının %50'sinden fazlası yaşamlarının bir döneminde intiharı düşünüyor." diyerek tehlikenin boyutlarına dikkat çekti.
GENEL TOPLUMDAN 10 KAT FAZLA İNTİHAR GİRİŞİMİ

Moodist Hastanesi Tıbbi Direktörü Prof. Dr. Kültegin Ögel, sanal kumarın artık bir şans oyunu değil, ciddi bir psikiyatrik hastalık olduğunu belirtti. Kumar bağımlılığının en karanlık yüzünün intihar riski olduğunu vurgulayan Ögel, şu şoke edici verileri paylaştı: "Kumar bağımlılarının %17–20’si intihar girişiminde bulunmuş durumda. Bu oran, genel toplumda görülen intihar girişim oranının 5–10 katı. Yaklaşık dörtte biri en az bir kez intihar girişiminde bulunuyor."
BİR TIKLA ERİŞİLEN TUZAK: DİJİTAL KUMAR NEDEN BU KADAR TEHLİKELİ?

Klinik Psikolog Muhammed Yusuf Babacan, son 20 yılda internetin yaygınlaşmasıyla kumar bağımlılığının keskin bir artış gösterdiğini ifade etti. Babacan, "Canlı bahis sistemleri her an, her yerden erişilebilir hale geldi. Hızlı sonuç veren yapılarıyla beyni daha hızlı etkileyip bağımlılığı tetikliyor." dedi. Özellikle gençlerin, 24 saat erişebildikleri bu sistemlere karşı savunmasız olduğu belirtildi.
KİMLER RİSK ALTINDA? ERKEKLERDE 4 KAT DAHA FAZLA
Klinik Psikolog Elif Sena Özata'ya göre, kumar bağımlılığı en sık 18–35 yaş arasında ortaya çıkıyor ve erkeklerde görülme oranı kadınlara göre 3–4 kat daha fazla. Ancak Özata, "Kadınlar bir kez başladıktan sonra bağımlılığa daha hızlı ve keskin bir şekilde sürüklenebiliyor." diyerek önemli bir uyarıda bulundu. Türkiye'de resmi kayıtlara göre kumar bağımlılığı oranı %1,41 olsa da verilerin eksik bildirilmesi nedeniyle bu oranın gerçekte çok daha yüksek olduğu düşünülüyor.

AİLELERE 'ALTIN' KURAL: "BORCUNU SAKIN KAPATMAYIN!"
Uzmanlar, bağımlılıkla mücadelede ailelerin rolünün kritik olduğunu ancak sıkça yapılan büyük bir hatanın süreci daha da kötüleştirdiğini belirtti. Ailelere yönelik en önemli ve tekrar edilen uyarı şu: "Kumar borçlarını kapatmayın. Bu davranış, bağımlılığı pekiştirir. Borç, kişi tarafından yapılandırılarak ödenmelidir."
Ailelerin, tüm odağı bağımlı birey üzerine kurmak yerine kendi hayatlarına devam etmeleri ve kendileri için de psikolojik destek almaları, tedavi sürecinin başarısı için hayati önem taşıyor. Uzmanlar, bağımlılığın uzun ama umut dolu bir süreç olduğunu ve bilinçli aile desteğinin tedavinin seyrini olumlu etkilediğini vurguluyor.
