Çayı bu yöntemle tüketenler demlik demlik çay içiyor! Çay sevmeyen bile bu yöntemle çay tiryakisi olur

Çayı bu yöntemle tüketenler demlik demlik çay içiyor! Çay sevmeyen bile bu yöntemle çay tiryakisi olur

Çoğu kişi kahvaltıda içile çayı vazgeçilmez olarak görür. Hatta öyle ki bazıları çayı, hem kahvaltıdan önce hem kahvaltıdan sonra hem de öğle ve akşam yemeklerinden sonra tüketir .Çoğu kişi çay içmeyi bir alışkanlık haline getirse de bazıları çay içmeyi sevmez. İşte çay içmeyi sevmeyenleri dahi çay tiryakisi yapacak o yöntem ve faydaları...

Ülkemizde en çok üretilen ve tüketilen içecekler arasında yer alan çay, kahvaltılarımızın vazgeçilmezidir. Çoğu kişi kahvaltıda içile çayı vazgeçilmez olarak görür. Hatta öyle ki bazıları çayı, hem kahvaltıdan önce hem kahvaltıdan sonra hem de öğle ve akşam yemeklerinden sonra tüketir.

Karadeniz bölgesinin incisi çay, özellikle Rize ve Trabzon'un Of ilçesinde yetiştirilmektedir. Bir bardak çayın sizi uyandırmak ya da ayık tutmaktan başka görevleri de vardır. Çay üzerinde yapılan bilimse araştırmalar çayın kan şekeri seviyesini düşürdüğünü belirtmekle beraber çayın kanser hücreleri üzerinde etkili olduğunu da göstermiştir. Söz konusu bu araştırmalar aynı zamanda çayın odaklanmayı artırdığını da göstermiştir.

Çoğu kişi çay içmeyi bir alışkanlık haline getirse de bazıları çay içmeyi sevmez. İşte çay içmeyi sevmeyenleri dahi çay tiryakisi yapacak o yöntem...

Türkiye'den 60 ülkeye 392 ton çay ihracı - Son Dakika Haberleri

ÇAYIN TARİHÇESİ

Rize Ticaret Borsası'nın aktardığına göre Çayın tarihçesi şu şekildedir:

"İlk kez Çin’de ortaya çıkan çayın tarihi M.Ö. III. yüzyıla dayanır. Rivayete göre, M.Ö. 2700’lerde İmparator Shenn Nung bir çay ağacının altında oturur. Bu sırada elindeki sıcak su dolu kâseye birkaç yaprak çay yaprağı düşer. Düşen yaprakların suya verdiği renk ve tat imparatorun hoşuna gider. Shenn Nung’un bunu içip şifa bulmasının üzerine çay, şifa bulmak amacıyla ilaç olarak kullanılmaya başlanır. Başlangıçta tedavi amacıyla kullanılan çay, Çin’de ticaretin gelişmeye başlamasıyla ticari bir unsur haline gelir. M.S. VIII. Yüzyılda Çin kültürünü incelemeye gelen Japon rahipler burada çayla tanışır ve bu mucizevi bitkiyi ülkelerine de götürürler. Böylece Japonya’ya gelen çay, Japon halkı tarafından da sevilir. Hatta önemli protokol toplantılarında çay seremonisi bile yapılmaya başlanır. Japonya’dan Hindistan ve İran’a yayılan çayın Avrupa topraklarına gelmesi ise ancak XVII. Yüzyılda mümkün olur. Hollanda, Fransa, İspanya ve İngiltere çayla tanışan ilk Avrupa ülkeleri olurken; Rusya da Çin’den gelen ticaret kervanlarıyla aynı dönemlerde çayla tanışır. Böylece XVIII. Yüzyıla gelindiğinde çok sayıda millet çayla tanışmıştır arttık…

Çayı ilk içen Türk’ün Hoca Ahmet Yesevi’nin olduğu birçok kaynakta bildirilmekle beraber, Türklerin çay ile tanışması ise XIX. Yüzyılda mümkün olur… 1879 yılında, Basra Valiliği’nde bulunmuş Hacı Mehmet İzzet Efendi yayımladığı “Çay Risalesi” adlı eserde, çayın faydalarından bahseder ve sıklıkla tüketilmesini tavsiye eder.

II. Abdülhamit döneminde ilk kez çay zirai bir ürün olarak düşünülür. 1894 yılında, Orman, Madenler ve Tarım Bakanlığı’ndan dönemin sadrazamına bir belge yazılır. Belgede çayın ticari değerinin yanı sıra şifa kaynağı olduğu belirtilerek, tarımının yapılması amacıyla ‘uygundur’ onayı istenir. Konuyla ilgili onayın kısa süre içinde çıkmasıyla beraber Japonya’dan tohum tedarik edilir. Çayın ekimi ile ilgili ilk girişimler Bursa’da gerçekleşir, ancak ekolojik koşulların elverişsizliği sebebiyle bu girişimler başarısızlıkla sonuçlanır.

Çay atıklarından kuru çay üretenlere 400 bin TL ceza geliyor - Son Haberler - Milliyet

1917 yılında Halkalı Yüksek Ziraat Mektebi Müdür Vekili Ali Rıza Erten ve beraberindeki heyet, çay yetiştirilen bölgeyi incelemek üzere Batum’a gider. Doğu Karadeniz’de Rize ve çevresinin toprak ve iklim koşulları itibariyle Batum’la benzerlik gösterdiğini anlatan bir rapor hazırlar ve dönemin Ekonomi Bakanlığı’na sunar.

Rapor, I. Dünya Savaşı nedeniyle askıya alınsa da 1924 yılında Rize ve çevresindeki sosyo-ekonomik sorunların tartışıldığı bu dönemde tekrar gündeme alınır. Böylece 1924 tarihli çay, mandalina ve portakal yetiştirilmesine ilişkin 407 Sayılı Kanun çıkartılır. Dönemin Ziraat Umum Müdürü Zihni Derin tarafından başlatılan ilk çalışmalar, Gürcistan’dan getirtilen ilk tohumlarla mümkün olur. Rizeli üreticilere dağıtılan bu tohumlarla Borçka’da ilk deneme üretimleri başlar. Deneme üretimlerinin başarılı sonuçlanmasıyla, 1937’de Batum’dan 20 ton çay tohumu ithal edilir ve ilk mahsul 1938 yılında alınır. Rize’ye ilk çay tohumunu getiren Hulusi Karadeniz ile ilk çay kanununun hazırlanmasında emeği geçen Esat Özoğuz’da bölgede saygıyla anılan unutulmaz isimlerdir. 1930’lu yılların sonunda bölgede birçok küçük ölçekli fabrika kurulmasından sonra çay bugün Rize'nin ekonomisinin vazgeçilmezi haline gelmiştir.

Dünyada en çok çay tüketen ülkeler arasında Türkiye’nin de yer aldığının da unutmadan altını çizelim. 1900’lü yıllara kadar çayı tanımayan ve tam bir ’kahve tiryakisi’ olan Türkiye'de bugün çay, sudan sonra en sık tüketilen içecek haline gelmiş durumdadır. Türkiye'de en çok çay üretilen il Rize'dir"

Karanfil Çayının 7 Harika Etkisi

KARANFİL ÇAYININ 7 HARİKA ETKİSİ

SİNÜS ENFEKSİYONLARI

Çalışmalar, karanfil çayının ve aktif bileşenlerinin sinüslerdeki iltihaplanmanın hafifletilmesine yardımcı olabileceğini ve aynı zamanda semptomlara neden olan enfeksiyonu tespit etmekte işe yaradığını ortaya koydu.

BAĞIRSAK HAREKETLERİNİ HIZLANDIRIR

Karanfil çayı, bağırsak hareketlerini hızlandırır ve kabızlık, iltihaplanma gibi problemlere engel olur.

ATEŞ DÜŞÜRÜR

İçeriğindeki iltihap önleyici bileşenler sayesinde ateş düşürücü özelliği de bulunur. Karanfil çayı, alternatif tıpta da bağışıklık sistemini güçlendirmek ve ateş düşürmek için kullanılmıştır.

PARAZİTLERİ ÖNLER

Bu çay anti-bakteriyel, mantar önleyici ve parazit önleyici özelliklere sahiptir. Bağırsak parazitlerini yok etmede büyük rol oynar.

EKLEM AĞRILARINA İYİ GELİYOR

Karanfil çayı, eklem hastalıklarına ve ağrılarına da iyi geliyor. Eklem iltihaplarının tedavisinde kullanılıyor.

KİLO VERMEYE YARDIMCI

Metabolizmayı uyarabilen ve temel besinleri sağlayabilen herhangi bir çay kilo vermeye yardımcı olabilir. Karanfil çayı da bunlardan biridir.

KIRIŞIKLIKLARI ÖNLER

Bu çay, içerdiği güçlü antioksidanlar sayesinde kırışıklıkları, yaşlılık belirtilerini ve cilt lekelerini azaltma özelliğine sahip.

KARANFİL ÇAYI NASIL HAZIRLANIR?

Bir su bardapı suyu kaynatın. 7-8 adet karanfil, öğütün ancak toz haline getirmeyin. Öğütülmüş karanfilleri kaynamış suya ekleyin ve demlenmesini bekleyin. Çayı süzdükten sonra içebilirsiniz. Çayınızın içine elma ve kabuk tarçın da ilave edebilirsiniz.

KARANFİL ÇAYININ YAN ETKİLERİ

Diğer tüm bitki çaylarında olduğu gibi karanfil çayını da fazla tüketmenin bazı yan etkileri var. Özellikle hamileler, bu çayı içmeden önce bir uzmana danışmalı. Karanfil çayını fazla tüketmek sindirim sorunlarına, kas ağrılarına, aşırı kilo vermeye, ateş, titreme ve zor nefes alma gibi sorunlara neden olabilir.

Öte yandan karanfile alerjisi olan çok fazla kişi var. Eğer bu baharata alerjiniz olup olmadığını bilmiyorsanız öncelikle bir doktora danışın ve onay aldıktan sonra tüketin.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN