Hem chia hem de keten tohumu; lif, protein, omega-3 ve antioksidan bakımından zengin süper besinler olarak biliniyor. İşte sindirimi destekleyen, bağışıklığı güçlendiren ve vücudu adeta baştan aşağı yenileyen o iki mucizevi tohumun farkları ve hangi alanda öne çıktıkları...
Sağlıklı beslenme trendlerinde öne çıkan bazı gıdalar var ki, küçük boyutlarına rağmen vücut üzerinde büyük etkiler yaratıyor. Bunlardan ikisi ise son yıllarda mutfaklarda sıkça yer bulan chia ve keten tohumları. Biri Latin Amerika’dan, diğeri ise Anadolu topraklarından çıkan bu iki süper tohum, hem besin değerleri hem de mutfaktaki kullanım alanlarıyla dikkat çekiyor. Peki hangisi daha sağlıklı? Aralarındaki farklar neler? Uzmanlar yanıtlıyor...
CHIA TOHUMU NEDİR, NEREDEN GELİR?
Chia tohumu, anavatanı Meksika ve Guatemala olan Salvia hispanica bitkisinden elde edilir. Minik, oval şekilli ve siyah-beyaz renkteki bu tohumlar, binlerce yıldır özellikle Orta Amerika’da enerji ve dayanıklılık kaynağı olarak tüketiliyor. Bugün ise modern beslenmenin vazgeçilmez bir parçası hâline gelmiş durumda.
Chia tohumlarının en dikkat çeken özelliği, zengin lif içeriğiyle sindirim sistemine destek olması. Aynı zamanda içerdiği omega-3 yağ asitleriyle iltihaplanmayı azaltırken, antioksidanlarla da hücreleri serbest radikallerin zararlı etkilerinden koruyor. Kalsiyum açısından da oldukça zengin olan bu tohumlar, kemik sağlığına katkıda bulunuyor. Ayrıca bitki bazlı protein içeriği sayesinde özellikle vegan beslenenler için ideal bir seçenek.
KETEN TOHUMU NEDİR, NERELERDE YETİŞİR?
Keten tohumu ise Türkiye, İran ve çevresinde binlerce yıldır bilinen keten bitkisinin tohumudur. Gözyaşı damlası şeklindeki bu pürüzsüz ve kahverengi tohumlar da en az chia kadar güçlü bir besin profiline sahiptir.
Keten tohumları da omega-3 ve lif bakımından son derece zengindir. Ancak onları chia tohumlarından ayıran en önemli özelliklerinden biri, içerdikleri lignanlardır. Lignanlar, güçlü antioksidan etkisiyle kalp sağlığını destekler ve hormonal denge üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Aynı zamanda E vitamini içeriğiyle de cilt sağlığına katkıda bulunur.
BESİN DEĞERLERİNDE HANGİSİ DAHA GÜÇLÜ?
Besin değeri açısından bakıldığında, chia ve keten tohumlarının birbirine oldukça yakın olduğu görülüyor. Her ikisi de yüksek lif, sağlıklı yağlar ve protein içeriyor. Chia tohumları biraz daha fazla kalsiyum içerirken, keten tohumları ise antioksidan açısından daha zengin lignanlar sunuyor. Yani biri kemik sağlığına, diğeri ise kalp ve hormon sağlığına daha fazla katkı sağlayabilir.
HANGİSİ MUTFAKTA DAHA KULLANIŞLI?
Chia ve keten tohumları, mutfakta farklı şekillerde kullanılabiliyor. Smoothie’lerde her ikisi de rahatlıkla kullanılabilirken, chia tohumları suyla birleştiğinde jel kıvamına gelerek özellikle puding tariflerinde ön plana çıkıyor. Bu özelliği sayesinde tariflere hem doku hem de kıvam katıyor. Keten tohumu ise öğütülerek kullanıldığında daha kolay sindiriliyor ve genellikle yoğurt, salata ya da ekmek tariflerinde tercih ediliyor.
Lezzet açısından değerlendirildiğinde, keten tohumu daha baskın bir tada sahip. Bu durum bazı tariflerde istenmeyen bir tat yaratabileceği için chia daha nötr bir alternatif olarak öne çıkabiliyor.
HANGİSİ SİZE DAHA UYGUN?
Her iki tohum da süper besin kategorisinde yer alsa da, hangisinin tercih edileceği kişisel ihtiyaçlara ve damak zevkine göre değişebilir. Eğer kemik sağlığınızı desteklemek istiyorsanız chia tohumu, kalp sağlığınızı güçlendirmek ve antioksidan takviyesi almak istiyorsanız keten tohumu önceliğiniz olabilir. Ancak en ideal yaklaşım, her iki tohumu dönüşümlü ya da birlikte tüketmek olacaktır.
SONUÇ: SÜPER BESİNLERİN GÜCÜNDEN FAYDALANIN
Küçük boyutlarına rağmen büyük faydalar sunan chia ve keten tohumları, dengeli bir beslenme düzeninde mutlaka yer alması gereken iki güçlü besin. Sindirimi destekleyen liften iltihap önleyici omega-3’e, bağışıklığı güçlendiren antioksidanlardan bitkisel proteine kadar pek çok fayda sunan bu mucizevi tohumlar, modern yaşamın vazgeçilmez destekçileri arasında yer alıyor. Vücudunuzu baştan aşağı yenilemek istiyorsanız, bu iki besin deposunu beslenme rutininize dahil etmeyi unutmayın!
