Asıl korkulacak şey korona değil, bu hastalıktan korkun! Yoğun bakımları dolup taşıran o! "Solunum yolu hastalıklarından daha tehlikeli" İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu uyardı...
İstanbul'da üst solunum yolu enfeksiyonlarının ve yoğun bakım doluluk oranlarının artması üzerine İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Memişoğlu, yaşlı ve dolaşım sistemi bozukluğu olan hastaların yoğun bakımlarda üst solunum yolu enfeksiyonlarından daha fazla yer kapladığını belirterek, dolaşım hastalıklarının grip gibi bulaşıcı hastalıklardan daha tehlikeli olduğunu vurguladı.
YOĞUN BAKIM YÜZDE 80 DOLU
Yoğun bakımların yüzde 70 ila 80'ler civarında doluluk yaşadığına dikkat çeken Memişoğlu, “Kapalı ortamlarda daha çok bulunmaya bağlı olarak ağırlıkla influenza dediğimiz grip virüsüne bağlı enfeksiyonlarda mevsimsel artışların olduğu, rutin olarak yaşadığımız bir dönem. Yüzyıllardır da böyle bu aslında. Yoğun bakımlarımızı yatak sayısı ve nüfusa oranladığımız zaman Avrupa ve OECD'nin çok üstünde bir kapasiteye sahibiz. Burada yatan hastalar sadece üst solunum yolu enfeksiyonları değil; inme hastaları, ameliyat sonrası hastalar, düşkün hastalar, ağır şeker hastaları ya da koma halindeki her hastaya burada bakıyoruz. Diğer hastalıklar da var tabii. Onun için de yoğun bakım yataklarımızda ortalama yüzde 70 ila 80 arası doluluk oluyor bu mevsimlerde. Yaz dönemlerinde daha düşük oluyor bu oranlar" dedi.
BULAŞICI HASTALIKTAN DAHA ÖLÜMCÜL
Memişoğlu, dolaşım hastalıklarının grip gibi bulaşıcı hastalıklardan daha ölümcül olduğunu belirterek, “Damar hastalığı der bazıları, bazıları dolaşım hastalığı der; bugün inmeye, kalp krizine baktığımızda, bu hastalıklardaki ölüm oranları, viral enfeksiyonlara bağlı üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı ölüm oranlarından çok daha yüksektir. Şu anda yoğun bakımlarımızda solunum yolu hastalıklarından daha fazla, bu tür hastaların takip edildiğini, bunların sayısının daha yüksek olduğunu görüyoruz. İnsanlar tabii ki kendilerini bulaşıcı hastalıklardan korumalı. Ama gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerdeki en büyük sorun, dolaşım hastalıkları, inme, kalp krizi, diyabet gibi hastalıklar ve bunlar bir de genç iş gücü sahibi insanlarda çok daha riskli bir haline geliyor." diye ekledi.
Sağlık Müdürü, vatandaşlara özellikle yaşlı ve kronik hastalıkları olanlara uyarılarda bulunarak, “Kendini kötü hissettiği zaman maske kullanmasını tavsiye ediyoruz. Kapalı ortamlara girdiklerinde daha dikkatli olmasını, kırgınlık varsa ya da yaşlı, kronik hastalıkları, ek hastalıkları varsa; kapalı, kalabalık ortamlara girmemesini, girmek zorunda kalırsa da maske kullanmasını özellikle istiyoruz. Kırgınlığı, hafif ateşi olan, solunum yolu enfeksiyonu belirtileri yaşayan hastalarımızda erken aşamada tedavi verdiğimizde etkili olabiliyoruz. Bu nedenle bu vatandaşlarımız, kendilerine en yakın olan aile hekimlerine gitmeli bu tip durumlarda. Özellikle yaşlı ya da yandaş hastalığı olanların, aile hekimlerine gitmesi çok daha önemli. Çünkü erken dönemde çok daha rahat tedavi alabilirler ve hastalığı daha hafif geçirebilirler. Kalabalık olan acillere gitmektense kendi aile hekimlerine gitmeleri çok daha etkili. Ayrıca acillerde her zaman, kalp krizi, trafik kazası ya da travma hastalarına her zaman öncelik verilmek zorunda. Ondan sonra grip vb. hastalara bakılır. O kalabalık ortamda bir süre beklemek zorunda kalırsınız. Mevsimsel yoğunluğumuz bizim bahsettiğimiz Kasım, Aralık, Ocak Şubat aylarında olduğu için önümüzdeki haftalarda yavaş yavaş düşme eğilimine gireceğini düşünüyoruz. Marta kadar devam edip, bu mevsimden sonra da artık yoğunluk, alerjik hastalıklara yönelik olacak." dedi.