Deprem bağıra bağıra gelerek Pazarcık'ı vurdu: AFAD 3 yıl önce 'aktif bölge' demiş

Deprem bağıra bağıra gelerek Pazarcık'ı vurdu: AFAD 3 yıl önce 'aktif bölge' demiş

Kahramanmaraş merkez üslü depremlerin ardından, fay hattının üzerinde olduğu bilinen şehir yerle bir oldu. Toplamda 10 ili derinden sarsan ve neredeyse yok eden depremlerden önce AFAD'ın hazırlamış olduğu bir plan ortaya çıktı. AFAD'ın 2020 tarihli Kahramanmaraş İl Afet Risk Azaltma Planı'nda pazartesi günü gerçekleşen Pazarcık için 'aktif deprem bölgesi' denildiği kayda geçmiş.

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetlerindeki depremlerin yıkıntısı büyük oldu. ‘Yüz yılın felaketi’ olarak isimlendirilen bu deprem Cumhuriyet tarihinde Türkiye’nin başına gelmiş olan en büyük doğal afet.

Son açıklamalarla birlikte deprem sebebi ile hayatını kaybedenlerin sayısı 20 bini aştı. Türkiye’nin büyük bir bölgesini adeta yok eden bu deprem, ‘deprem kuşağı olduğu bilinen Türkiye’de önlem alınamaz mıydı’ sorusunu akıllara getirdi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) 2020 tarihli olan Kahramanmaraş İl Afet Risk Azaltma Planı'nda 6 Şubat'ta bir felaket şeklinde gerçekleşen depremin merkez üssü Pazarcık için ‘aktif deprem bölgesi’ denildiğini ortaya çıkarıyor.

2020'de hazırlanan raporda yer alan, "Bölgenin çok uzun sayılabilecek bir durgunluk dönemi geçirmekte oluşu nedeniyle halk, olası bir deprem tehlikesinden habersizdir" ifadeleri, depremin ayak seslerinin açıklamasıydı.

Independent Türkçe’den Gökçen Tuncer’in haberine göre; İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) Hazırlama Kılavuzu ilk olarak Mayıs-Eylül 2019 döneminde, pilot il seçilen Kahramanmaraş'ta çalışıldı.

DOĞAL AFET İHTİMALLERİ KAYDA GEÇTİ

2020 tarihli İRAP Raporu'nda ise Kahramanmaraş'ta gerçekleşebilecek tüm doğal afet ihtimallerine değinildi.

Bu ihtimallerden "deprem" başlığı altında anlatılanlar ise bugünün senaryosunun üç yıl önce kaleme alınmış hali gibiydi.

Raporda Kahramanmaraş ve çevresinin konumu "Anadolu levhası ile Arabistan levhasının çarpışma sınırının güneyinde" olarak belirtiliyor.

"Bölge, bu çarpışma sonucunda oluşan ve Türkiye tektoniğinde önemli bir yere sahip olan yanal atımlı sol yönlü Doğu Anadolu Fayı ile Ölü Deniz Fayı'nın etkisi altındadır" deniliyor.

Doğu Anadolu Fay Sistemi (DAFS) ise kuzeye doğru hareket eden "Arap Plakası" ile batıya doğru hareket eden Anadolu Bloğu arasında. Antakya'dan Ermenistan'a kadar uzanan fay, ortalama 30 kilometre genişlikte ve 580 kilometre uzunluğunda.

Raporda çok dikkat çeken bir açıklama da var: Gölbaşı-Türkoğlu segmenti, 500 yılı aşkın süredir büyük bir deprem üretmeyen sismik boşluk konumunda bulunmaktadır.

Gölbaşı-Türkoğlu, Doğu Anadolu Fay Hattı'nın beş parçasından biri ve 7.7'lik ilk depremin merkez üssü Pazarcık, bu parça üzerinde yer alıyor.

KSÜ Öğretim Üyesi Kop: Bu segment her an 7 ve civarında bir deprem üretebilir

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Deprem Araştırma ve Risk Merkezi Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Alican Kop, deprem haftası kapsamında 10 Mart 2022’de yaptığı konuşmada Gölbaşı-Türkoğlu segmentinin şehir merkezine yaklaşık 15-16 kilometre uzaklıktan geçtiğini söylemiş ve "Bu segment her an 7 ve civarında bir deprem üretebilir" demişti.

VERİLER ELBİSTAN'IN DURUMUNU ORTAYA ÇIKARMIŞ

AFAD'ın 2020 tarihli İl Afet Risk Azaltma Planı'na göre, 2015 itibarıyla, Kahramanmaraş'ta meydana gelen her türlü afetten en fazla etkilenen ilçe Elbistan.

6 Şubat'taki ikinci depremin merkez üssü olan Elbistan'ın, diğer 11 ilçeye göre afet olaylarından zarar görme oranı yüzde 15,62.

Planda, Kahramanmaraş'taki muhtemel deprem afeti ve zararlarının en aza indirilmesi amacıyla, faylardaki sismik hareketlerin takibi için 2016 sonunda 23 adet kuvvetli yer hareketi istasyonu, 5 adet zayıf yer hareketi istasyonu ve bir adet Derinkuyu Deprem Gözlem İstasyonu, Türkoğlu ilçesinin Hacıbebek Mahallesi'ne kuruldu.

FAYLARDA 200 YILLIK ENERJİ BİRİKİMİ VAR

"Kahramanmaraş yöresi ve çevresi, tektonik yapısı bakımından sismik aktivitesi yüksek olan birinci derecede deprem bölgesi içinde kalmaktadır" denilen raporda şu ifadeler yer aldı:

Bölge, diriliğini koruyan Doğu Anadolu Fayı ile Ölü Deniz Fayı’nın etkisi altındadır. Bu faylarda 200 yıllık bir enerji birikiminin olduğu ve sismik olarak oldukça yüksek bir potansiyel tehlikenin bulunduğu anlaşılmaktadır.

Doğu Anadolu Fayı ile Ölü Deniz Fayı’nın Kahramanmaraş’ın hemen güneyinde karşılaşmaları ve kollara ayrılarak büklüm yapmaları, olması muhtemel büyük magnitüdlü (büyüklüklü) depremlerin episantr (merkez üssü) alanını oluşturabilir.

Bu da riski ve oluşacak hasar derecesini artıracağı endişesini doğurmaktadır. Bunun yanında yerleşmelerin büyük çoğunluğunun çok zayıf zeminler üzerinde yer alması bu endişeyi daha da kuvvetlendirmektedir.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın 3 yıl önce hazırladığı raporun en can alıcı kısmı ise şu şekildeydi:

Bölgenin çok uzun sayılabilecek bir durgunluk dönemi geçirmekte oluşu nedeniyle halk, olası bir deprem tehlikesinden habersizdir. Bu durum tehlikenin boyutunu bir kat daha artırmaktadır.

Bu nedenle olası bir depremde can ve mal kayıplarını en aza indirmek için, meskun alanlarda zemin etütlerinin ayrıntılı olarak yapılması ve tehlikeli zonlardaki (alanlardaki) yapıların tahliyesi zaruridir.

Ayrıca, yeni kurulacak köy, kasaba ve kentlerin kuruluş ve gelişme yerlerinin seçiminde deprem etkinliği ve deprem riski mutlaka dikkate alınmalıdır.

Aktif faylardan uzak ve sağlam zeminler üzerinde, betonarme ve statik hesapları doğru olan, depreme dayanıklı binalar yapılmalıdır.

'ŞEHRİN BÜYÜK KISMI ETKİLENECEK'

AFAD'ın raporunda "Kahramanmaraş'ta 7.5 büyüklüğünde bir deprem senaryosu" kullanıldı.

Senaryo hazırlanırken şehri etkileyebilecek en büyük deprem ve geçmişte yaşanmış en büyük deprem, bölgedeki aktif fayın üretebileceği en büyük deprem, fay uzunluğu büyüklük ilişkisi gibi bilgiler kullanıldı.

Senaryoya göre 11 ilçenin 11'i için de en büyük risk deprem ve sıvılaşma.

Kahramanmaraş'ın aktif fay alanına yakın olduğunu, zemin koşullarının sıvılaşmaya müsait olduğunu, yeraltı su seviyesinin çok yüksek olduğunu hatırlatan rapor, "Olası büyük bir deprem gerçekleşmesi durumunda şehrin büyük bir kısmının etkileneceği öngörülmektedir" değerlendirmesine yer verdi.

PAZARCIK İÇİN KORKUTAN AÇIKLAMA

İlk depremin merkez üssü Pazarcık için ise "Kartalkaya Barajı'nın da yer aldığı bölgede olası büyük bir deprem gerçekleşmesi durumunda, bölgenin neredeyse tamamının depremden etkileneceği öngörülmektedir” denildi. Pazarcık ilçesi için ayrıca "aktif deprem bölgesi" vurgusu yapıldı.

Depremden ağır zarar gören Türkoğlu için de 3Olası büyük bir deprem gerçekleşmesi durumunda, bölgenin neredeyse tamamının etkileneceği öngörülmektedir. Tehlikeli madde üreten dolum tesisi bölgede yer almaktadır" ifadeleri yer aldı.

BİNA GÜÇLENDİRMELERİNDE HEDEF 2030 OLARAK KONULMUŞTU

Yeni imar alanlarındaki zemin özelliklerinin zayıf olması, sanayi tesislerinin alüvyonlu toprak alanları üzerinde kurulmuş olması gibi konular çevresel faktörler açısından oldukça önemlidir.

Deprem konusunda kent nüfusunun bilinçli olmaması, deprem tehdidinin ciddiye alınmaması ve önemsenmemesi durumu kentin sosyal faktörlerinin değerlendirilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır.

Finansal eksiklikler, mevzuat ve yönetmelik sorunları, yer seçimi konusunda kurumlar arası iletişimin olmaması, kontrol ve denetim mekanizmalarının işleyişindeki eksiklikler konuları da ekonomik, politik/yasal açıdan değerlendirilmesi gereken önemli konulardır.

Raporunda bu açıklamalara yer veren AFAD, deprem ile ilgili amaç ve hedeflerini de rapora ekliyor.

Örneğin, "Pazarcık İlçesi, Bağdınısağır, Cengiz Topel, Mehmet Emin Arıkoğlu, Menderes, Narlı, Şehit Nurettin Ademoğlu mahallelerindeki yapılar başta olmak üzere, yapıların deprem dayanımları dikkate alınarak, envanter ve risk analiz çalışmaları ışığında önceliklendirilmesi, güçlendirme ve dönüşüm çalışmalarının gerçekleştirilmesi" hedefi ile ilgili Pazarcık Belediyesi sorumlu tutulurken, hedefin gerçekleşme dönemi 2020-2030 aralığı olarak belirlendi.

Türkoğlu ve Dulkadiroğlu ilçeleri için koyulan güçlendirme ve dönüşüm çalışmalarının gerçekleşmesi hedefi de yine 2030’a tarihlendi.

"Yapı stoku envanterine göre Belediye başkanlıkları tarafından binaların risk skoruna göre sınıflandırılması ve tehlike sınıfına göre deprem bina kimlik kartlarının oluşturulması" hedefi için ise son tarih 2021'di.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN