Trump’ın ABD Başkanlığı görevini devralmasına çok az bir zaman kaldı. Seçilmiş Başkan 20 Ocak’ta Beyaz Saray’da olacak ama bugünlerde ‘Mar-a-Lago’da teknoloji devlerini ‘hizaya getirmekle’ meşgul!
GÜLAY ERDEMLİ
Başkan’ın Florida Palm Beach’teki evi Mar-a-Lago (deniz ile göl anlamına geliyor) 17 dönümlük bir arazi içinde, 126 odası var, aslında bir tatil köyü olarak düşünün. Trump burayı 1985 yılında almıştı, 2019 yılından bu yana da ikametgahı. Trump burayı mülklerinin ‘Mona Lisa’sı olarak adlandırıyor, dünyanın en güçlü isimleriyle en önemli toplantıları yaptığı yer de Mar-a-Lago.
2022 yılında 40’tan fazla FBI ajanı Mar-a-Lago’da saatler süren bir arama yapmış, Trump’ın ilk başkanlık döneminde ‘mütevazı’ evine getirdiği kartonlar dolusu evrağa el koymuştu. Mar-a-Lago’ya bugünlerde misafir üzerine misafir geliyor. Neler dönüyor kesin olarak bilmek mümkün değil ama Trump’ın başkanlığına şiddetle karşı çıkanlar bile ‘müsaitseniz size bir kahveye geleceğiz’ kıvamında Mar-a-Lago’nun konuk listesinde sıraya girmek için can atıyor. Bu isimler arasında uzun yıllardır Trump’ın öfkesinin hedefi olan teknoloji devlerinin patronları da var. Hepsi Trump ile ‘yeni bir başlangıç’ yapabilmenin yolunu arıyor.
Mar-a-Lago’nun geçen haftaki konuklarından biri TikTok’un CEO’su Shou Chew’di. Biliyorsunuz şirketin yüksek mahkemede uygulamaya ‘yasak’ gelmesi konusundaki bir davası var. TikTok bu konuda Trump’ın müdahale etmesini istiyor. Shou Chew Trump başkan seçildiğinden beri onunla görüşmek için uğraşıyordu. ABD yönetimi geçen yıl TikTok’u, ABD’li kullanıcıların bilgilerini Çin yönetiminin erişimine açık hale getirmekle suçlamıştı. TikTok’un ABD’li bir şirkete satılması ya da yasaklanması öngörülmüş, Kongre’den geçen yasa tasarısı Başkan Joe Biden tarafından imzalanmıştı. Biden yönetimi TikTok’a 19 Ocak 2025’e kadar Çinli ByteDance ile olan ilişkisinin sonlandırması, aksi taktirde ABD’de erişime kapatılacağı da bildirilmişti. Başkan mevzuat uyarınca son tarihin bir kez daha uzatılmasına sağlayabilir!
TikTok’un ABD’de yaklaşık 170 milyon kullanıcısı var. Trump da TikTok’a ‘boş’ değil. “TikTok’un kalbimde sıcak bir yeri var çünkü gençleri 34 puanla kazandım ve TikTok’un bununla ilgisi olduğunun söyleyenler var” diyen yeni Başkan’ın Mar-a-Lago’da şirketin CEO’su ile nasıl bir anlaşmaya vardığını zaman gösterecek.
KUYRUK GİDEREK UZUYOR
Amazon, Google ve Meta’nın liderleri de kamuoyuna yaptıkları açıklamalarla yeni başkana ulaşıp desteğini alabilmek için sıraya girdi. Google CEO’su Sundar Pichai Mar-a-Lago’ya gitmek için sırada. Yazılım şirketi Salesforce ve Başkan’ı ‘2024 Yılın Kişisi’ seçen Time Dergisi’nin sahibi Marc Benioff da bekleyenler arasında üçüncü sırada! 2020 Başkanlık seçimlerinde Demokratlara yaptığı bağışla gündeme gelen Benioff şimdi de Trump’ın yanında “Ulusumuz için büyük bir vaat zamanı. Herkes için Amerika başarısını ve refahını ilerletmek için birlikte çalışmayı dört gözle bekliyoruz” sözleri de konumunu destekliyor.
Amazon’un ve Washington Post’un sahibi Jeff Bezos da bir milyon dolarlık bağışın yanı sıra 20 Ocak’taki Başkanlık seremonisini Prime Video servisinden ayni bağış olarak yayınlayacak. Şirketin federal kurumlarla büyük sözleşmeleri var ve tabii bu da Başkanla ilişkilerini sağlam tutmasının gerektiriyor. Trump ve Bezos’un çatışmalı bir geçmişleri var. Donald Trump Bezos’u The Washington Post’u kişisel çıkarları için kullandığı gerekçesiyle suçlamıştı. Ekim ayında gazete Kamala Harris’i destekler görünüyordu ancak sonrasında bu desteğini geri çekti. Bezos gazetede kaleme aldığı bir yazıda bunu Trump’ın gözüne girmek için değil, okuyucuların güvenini artırmak için yaptığını yazacaktı! Geçen hafta da NewYork Times’ın bir etkinliğine katılan Bezos ikinci Trump dönemi için iyimser olduğunu, Başkan’ın teknoloji sektöründeki bazı düzenlemeleri kolaylaştırmaya hazır olduğunu, bunu başarması için yanında yer alacağını söyledi. Bu arada Bezos’un roket şirketi Blue Origin’in NASA ile iş yaptığını da not düşelim. Göreve başlama seremonisi için bir milyon dolarlık bağış da OpenAI’in CEO’su Sam Altman’dan geldi. Altman’ın Mar-a-Lago’da bir görüşme yapıp yapmadığı bilinmiyor ama 2016’daki Başkanlık seçiminde Trump’a oy vermeyeceğini ilkelerinin ABD için kabul edilemez bir tehdit olduğunun söylemişti. CEO şimdi de Çin’in yapay zeka endüstrisiyle rekabet edebilmek ve teknolojik gelişmeleri hızlandırabilmek için hükümete önemli bir nakit ve kaynak aktarımım için lobi yapıyor.
“Başkan Trump ülkemizi yapay zeka çağına taşıyacak. ABD’nin öncü olmasını sağlamak için gösterdiği çabaları desteklemeye can atıyorum” diyen Altman Mar-a-Lago sarayının gözüne girmek için elinden geleni yapıyor. Milyarder rakipler Jeff Bezos ve Elon Musk’ın geçen hafta Çarşamba günü Mar-a-Lago’da yemek yediği de iddialar arasında. Evin oğlu sayılan, Trump’ı desteklemek için yaptığı bağışlarla ‘en büyük siyasi bağışçı’ konumuna gelen Elon Musk’ın ‘misafirliğe’ gelecek isimlerle ilgili Başkan’ı yönlendirdiği de söylentiler arasında. Meta’nın patronu Marc Zuckerberg’ün de seremoniye bir milyon dolar bağışladığı ve Aralık ayı başında Mar-a-Lago’da Trump’la buluştuğu biliniyor. Zuckerberg davet için minnettar olduğunu da açıklamıştı.
Trump bir zamanlar kendisinin eleştiren hatta yerden yere vuranların şimdi onunla görüşmek için sıraya girmesinden çok memnun. Geçen hafta başındaki “İlk dönemde herkes bana karşı mücadele ediyordu, bu dönem hepsi benim arkadaşım olmak istiyor” sözleriyle durumu özetlemişti. Mar-a-Lago zirvesindeki görüşmelerin sonuçlarını önümüzdeki yıl içinde göreceğiz.
GECE KULÜPLERİNİN YERİNİ SABAH PARTİLERİ ALDI!
Z kuşağı gece kulüpleri sahnesinden geri çekiliyor. Geceleri dışarı çıkmak yerini kahve sohbetlerine bıraktı. Koşu kulüpleri, sabah partileri gece eğlencelerinin yerinin aldı. İngiltere genelinde çok sayıda mekan işleten Rekom grubu mali zorluklar nedeniyle 17 işletmesini kapatacağını duyurdu. YouGov’un yakın bir zamanda yaptığı ankette 18-24 yaş arasındaki gençler artık alkol tüketmeyi tercih etmiyor. Günümüzün 20’li yaşlarındaki gençleri gece kulüplerinin gürültüsünü reddediyor ve zindeliği, eski moda hobileri benimsiyor. Gençlerin bu tercihlerinin nedeni olarak ilk sırada ‘harcanabilir gelirin azalması’ olduğu iddia edilse de tek sebebin bu olmadığı ortada. Son birkaç yıldır ‘kahve partileri’ ve ‘şafak vakti’ eğlenceleri artan bir hızla trend oluyor. Londra’da, NewYork ve ABD’nin farklı şehirlerinde popüler olan sabah partileri Avrupa’da, Avusturalya’da farklı şehirlerinde de yayılmaya başladı.
Gençler sabahın kör karanlığında kalkıp 7.00 gibi başlayan partilerde boy gösteriyor. Bir tür kahvaltılı dans çılgınlığı yaşanıyor. Bu partilerde kesinlikle alkol yok. Kahve, meyve suyu ve kahvaltı için atıştırmalıklar eşliğinde gençler müzik dinliyor, dans ediyor. Üstelik müdavimleri sadece gençler değil, 40’lı yaşlarındakileri de bu partilerde görmek mümkün. 7 gibi başlayan bu partiler 9 gibi bitiyor. Çılgınca dans edip, kahvelerini içen gençler parti bittikten sonra iş kıyafetleri, ellerinde bilgisayar çantalarıyla mesailerine başlıyor. Açıkçası Türkiye’de benzer etkinliklerin olup olmadığını bilmiyorum ama yoksa da yakın bir zamanda trend olacağını tahmin etmek pek de güç değil.
‘DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ’ KADAR HIZLI ‘DÜŞÜNMÜYORUZ!’
Caltech bilim insanları ‘insan düşüncesi’nin hızını ölçtü. Görünüşe göre tahmin ettiğimiz kadar ‘hızlı’ düşünmüyoruz; saniyede sadece 10 bitlik bir hız. Oysa duyusal sistemimiz çevremiz hakkında saniyede bir milyar bit hızında veri topluyor, bu da düşünce hızımızdan 100 milyon kat daha fazla. 17 Aralık’ta Neuron dergisinde sonuçları açıklanan çalışma birçok soru işaretini de beraberinde getiriyor; duyusal sistemlerimiz aynı anda milyonlarca veri toplarken neden aynı anda sadece bir şey düşünebiliyoruz?
Bit hesaplamada temel bir bilgi birimi. Şöyle örnek verelim, bir wi-fi bağlantısı saniyede 50 milyon bit işleyebilir. Çalışmayı yürüten bilim insanları araştırmalarında bilgi teorisi hakkındaki teknikleri okuma, video oyunları oynama ve Rubik küpleri çözme gibi insan davranışlarına ilişkin çok sayıda aktivitede insanların saniyede 10 bit hızında düşündüğünü hesapladı. Bilim insanları bunun son derece düşük bir sayı olduğunu söylüyor. Her an duyularımızın aldığı trilyon girdiden sadece 10 biti çıkarıp, etrafımızdaki dünyayı algılamak ve karar almak için sadece 10 biti kullanıyoruz. Paradoks ise şu, beyin tüm bu bilgileri filtrelemek için ne yapıyor?
Beynimizde 85 milyondan fazla nöron var ve bunların üçte biri düşünmeye ayrılmış ve kortekste yer alıyor. Bireysel nöronlar güçlü bilgi işlemciler ve saniyede 10 bitten fazla bilgiyi iletebilirler gibi görünüyor, peki neden bu kadar hızlı değiller? Ve eğer bu kadar yavaş düşünüyorsak neden bu kadar çok nöronumuz var? Araştırmayı yürütenler beyindeki bu ‘hız sınırı’ keşfinin gelecekteki çalışmalara kaynak olacağını söylüyor. Yeni çalışmanın ortaya çıkardığı bir diğer bilmece de beynin duyusal sistemlerimizin yaptığı gibi birçok düşünceyi işlemek yerine neden tek seferde bir düşünceyi işliyor. Bir açıklama bunun beynimizin nasıl evrimleştiğinden kaynaklandığı yönünde.
Araştırmalar sinir sistemine sahip en eski canlıların beyinlerini öncelikle navigasyon, yiyeceğe doğru hareket etme ve avcılardan uzaklaşmak için kullandıklarını öne sürüyor. Eğer beyinlerimiz bu basit yolları takip etmek için evrimleşmişse bir seferde ‘tek düşünce’ yolunu takip etmek mantıklı olabilir. Açıkçası bu kadar yavaş düşündüğümüzü tahmin etmiyordum.
