Uzun bir açıklama yaptı. MHP lideri, 19 Mart Süreci'ni yönetme biçiminden dolayı CHP'yi uyararak lâfa girip İmamoğlu davasının en kısa sürede karara bağlanmasını talep ediyor ve Terörsüz Türkiye hedefinden şaşmama kararlılığıyla bitiriyor.
Bunların ne kadarı siyaseten, asıl mesajın altlığı, hazırlığı olarak söylendi; şöyle dursun...
Asıl vurgusu iki şeye.
Bir; İmamoğlu davasının hızlıca sonuçlandırılması yetmez, "maşerî vicdan" yani kamu vicdanını tatmin edecek şekilde sonuçlandırılmasını da gerekli görüyor. Bahçeli'yi rahatsız eden toplumsal kaynama, kargaşa, huzursuzluğun durulması açısından bu önemli.
İkinci vurgusuysa iç cephenin güçlendirilmesi hedefine.
İç cepheyi zayıflatan, sokakları hareketlendiren gelişmelere çok duyarlı.
İkisi de aynı kapıya çıkıyor. Bahçeli'nin önceliği, kendisinin tarihi çıkışıyla başlayıp 27 Şubat'ta Öcalan'ın çağrısıyla ilerleyen sürecin selâmeti, kazasız belâsız tamamlanması.
Ona zarar verecek, rayından çıkaracak ve toplumsal desteği olumsuz etkileyecek işlere karşı hassasiyetinde şaşılacak bir yan yok.
Şöyle diyeyim...
DEM İmralı heyeti, cuma günü Adalet Bakanıyla görüşecek. Cezaevindekiler ve silah bırakacaklarla ilgili yasal düzenlemelerin yanında Öcalan'ın iletişim kanallarının açılıp özgür çalışma şartlarının sağlanmasını ele alacaklar. O sırada İmamoğlu, avukatları aracılığıyla kolay haberleşemesin diye bazı tutuklu çalışma arkadaşları Silivri'den başka cezaevlerine gönderildi.
Birlikte yürümeyeceği açık.
Turpun büyüğünü bulana kadar aramak için İmamoğlu'nun tutukluluğunu uzatmak, toplumsal çalkantıyı ve istikrarsızlığı da uzatmak demek.
Hâliyle Bahçeli istiyor ki; aleyhinde ne varsa toplanıp ortaya konsun, İmamoğlu suçluysa cezasını çeksin, suçsuzsa da bir an önce bırakılsın, bu huzursuzluk daha fazla uzatılmasın.
İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlayan 19 Mart Süreci, Öcalan'ın PKK'yı dağıtma çağrısıyla başlayan 27 Şubat Süreci'ne ters. Hatta sabote etme riski taşıyor.
Öcalan'a iletişim kanallarını açar, DEM'e siyaset alanını genişletirken İmamoğlu'na kapatır, CHP'ye daraltırsanız bunu millete anlatabilir misiniz?
Açmaz, zorluk ortada.
Ne vaat ediliyordu? Terörsüz Türkiye için demokratik katılım kanalları genişletilecek, herkesin kendini bulacağı kapsayıcı hukuk ve demokrasi reformları yapılacak.
19 Mart Süreci buna uymuyor, aksine bozuyor. DEM belediyelerinden kayyumlar çekilirken CHP belediyelerine mi atanacak?
Bahçeli'yi anlamak zor değil. Nereden baktığı belli.
19 Mart Süreci, sanki hesapta olmayan bir sapma. Ve Bahçeli, parantezin hızla kapatılıp asıl gündeme dönülmesini, 27 Şubat Süreci'ni tamamlamaya odaklanılmasını istiyor.
Fakat Bahçeli ne söylüyor, iktidarın tamburası ne anlıyor?
Ayrı telden çalıyorlar. CHP'ye yüklendiği kısımları duyuyor, gerisini duymazdan geliyorlar.
AÇMAZDAKİ İKTİDARA İMAMOĞLU ÇIKIŞI
İmamoğlu davasının hukuki değil siyasi olduğu algısı, bu saatten sonra terse çevrilebilir mi?
Anketlere göre şu ana dek dosyadan ortalığa saçılanlar, çoğunluğu ikna etmedi.
Kazandığı ilk İstanbul seçimi, aynı zarftaki 4 oydan birinin çalındığı iddiasıyla iptal edilmişken... Ve bir ahmak sözünden bile allem kallem siyasi yasak alması iktidarca savunulurken... İmamoğlu'nu, akşam diplomasını iptal edip sabah terör ve yolsuzluk suçlamalarıyla gözaltına almak, inandırıcılığı baştan sakatladı.
Hakkındaki terör suçlaması artık anılmıyor dahi. Yolsuzluk suçlamalarının da altı boş ki, kuru gürültüyle doldurulmak isteniyor, izlenimi verildi.
Şu kadarını varsayabiliriz; Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti neyi savunuyor, her ne yapıyorsa sandıkla, milletle inatlaşmak için yapmıyor.
Bu doğruysa yani bir değerlendirme hatası yaptılar, Esenyurt'la Beşiktaş'taki yoklamalarda tepkiyi cılız bulup nabzı yanlış tuttularsa düzeltmenin yolu belli.
Çoğunluğun karşısında yer almak yerine yanına geçeceklerini farz edersek yapacakları, İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanmasını ve herkes gerçekleri görsün diye TRT'den yayınlanmasını desteklemektir.
19 Mart Süreci'nin siyasi değil hukuki bir yargı tasarrufu olduğunu göstermenin yolu da buradan geçiyor.
Bahçeli, müthiş bir çıkış sundu. Fırsatı kaçırıp kaçırmamak iktidara kalmış.
