Metotsuz ve aşksız bir müfredat

Bu, Türk Dili ve Edebiyatı müfredatıyla ilgili son yazım… İnşallah faydalı olur.

Baştan söyleyeyim; 9. sınıf müfredatı daha düzgün ve sadeydi. 10, 11, 12. sınıf programları ise oldukça karışık, kendi içinde bir düzen, bir tutarlılık ve bütünlük arz etmiyor.

Programın asıl handikabı “tasnif” usulü… Müfredat, güya “edebî tür” esasına göre düzenlenmiş; ama her ünite de kendi içinde bir “kronoloji”ye tâbi; yani üstte “tür”e, altta “kronoloji”ye uyulmuş. Fakat 10-11-12. sınıflarda kronolojik düzen darmadağın olmuş!

İlk problem, edebî tür sıralamasında… Meselâ, 10. sınıf programında sırasıyla; “Hikâye”, “Şiir”, “Destan/Efsane”, “Roman”, “Tiyatro”, “Anı (Hatıra)”, “Haber Metni”, “Gezi Yazısı” üniteleri yer alıyor. Bence “Şiir” başa alınmalı, sonra sırasıyla “Destan/Efsane”, “Hikâye” ve “Roman” örnekleri işlenmeli… Çünkü “destan”, tabir caizse hem hikâyenin, hem de romanın atası. Devamındaki “Tiyatro”, “Anı (Hatıra)”, “Haber Metni”, “Gezi Yazısı” sıralaması da yanlış. Buradaki “Haber Metni”ni “Hatıra” ile “Gezi Yazısı” arasına değil, son sıraya almak daha uygun…

***

İkinci problem, “kronolojik tutarsızlık”… 10-11 ve 12. sınıflarda edebî türler kendi içinde, genelde geçmişten günümüze doğru sıralanıyor. Meselâ “Şiir”de (10. sınıf), İslâmiyet’in kabulünden önceki dönemden başlanıp, Halk ve Divan şiiri örneklerinin okutulması öngörülmüş. İyi de, aynı kitapta, “Hikâye” ünitesinde Millî Edebiyat dönemine kadar gelen öğretmen/öğrenci, bir sonraki “Şiir” ünitesinde, dersi Divan şiirinden bir “şarkı”yla tamamlayınca, kronolojik bir boşlukla karşılaşmayacak mı?.. “Hikâye” (10. sınıf) ünitesinde bir başka problem daha var: Burada, bir kronoloji dahilinde, öğrencilerin Dede Korkut’tan başlayarak Millî Edebiyat dönemine kadar çeşitli hikâyeler okuması plânlanmış. Ama Tanzimat’tan sonra birden “Millî Edebiyat dönemi”ne atlanmış! Bu atlama neden? Yanlış anlaşılmasın! Kronolojik metodu savunmuyorum, ama tür içinde kronolojiyi esas alıyorsanız -ki öyle- buna uyacaksınız!..

11-12. sınıflara gelince… Burada işler iyice karışmış! Kronolojide, tür sıralamasında, ünite içi tasniflerde ve türleri temsil eden şair/yazarların belirlenmesinde önemli hatalar var! Meselâ, 11. sınıfta “Hikâye”ye “Cumhuriyet dönemi”yle, “Şiir”e Tanzimat’la, “Sohbet-Fıkra” ve “Mülakat”a “Cumhuriyet öncesi”yle başlanıyor… Bazı ünitelerde de (“Eleştiri”, 11. sınıf ve “Söylev/ Nutuk”, 12. sınıf) kronoloji, diğerlerinin hilâfına ters dönüyor; günümüzden geçmişe gidiliyor…

***

Hâsılı aynı kitapta, öğrenciler, bir ünitede Tanzimat’a, diğerinde Cumhuriyet’e, öbüründe Cumhuriyet öncesine, kiminde günümüzden geçmişe, kiminde geçmişten günümüze gidip gelecek! Tam bir karmaşa!.. En garibi de “Şiir” ünitesinde (11. sınıf), “Servet-i Fünûn dönemiyle “Milli Edebiyat dönemi” arasına iki “saf şiir”in yerleştirilmesi!.. Herhâlde bunun müsebbibi Haşim! Benzer bir problem, 12. sınıfta da var… Meselâ, “Şiir” ünitesinde “Cumhuriyet sonrası saf şiir anlayışından üç şiir”in işlenmesi plânlanmış. Bu şiirlerin hangi şairlerden seçileceği de yazılmış; aralarında Necip Fazıl da var! Allah aşkına Necip Fazıl, “saf şiir” temsilcisi mi? Aynı ünitede “dinî ve metafizik” şiir örnekleri var; Üstad’ın yeri orası!..

Asıl önemlisi, müfredat çok yüklü. Meselâ; 12. sınıfın “Şiir” ünitesinde tam 18 şiirin işlenmesi plânlanmış! El-insaf!.. Bir müfredatta en zor iş, temsil gücü olan metin, yazar/şairleri ayıklayabilmek, seçebilmek ve mazi ile hâl arasında güçlü bir bağ kurabilmektir; ama maalesef!..

Hâsılı, bu müfredat devam fikrinden, tasnif metodundan, estetikten, en hazini aşktan mahrum, bir felsefesi yok! Kuru ve dağınık bilgi yığını…

Benden bu kadar! Niyetim yıkmak değil, yapmaktı! Hayr olsun…

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum