Süt dişini çıkarma tabiri Çeto’nun yazarlarından Ahmet Yüzeroğlu’na ait.

Cemal Süreya, Yunus Emre’nin şiiri süt dişleriyle yazdığına dair de bir şiiri var.

He halükarda “süt dişi” tabiri ÇETO için kullanımı yerinde bir tabir.

ÇETO çıktığı tarihten beri dergi kimliği bünyesinde mektep görevi de yapıyor. Her sayısında bir dosya konusu ile okuyucunun karşısına çıkıyor.

Öğretmen ile öğrenciyi, baba ile oğulu, okur ile yazarı, okumaya karşı olan ile okumaya karşı olana karşı olanı aynı sayfalar arasında okuma İsteğinde buluşturan ve okuma genişliğine sahip çok kimlikli bir dergi.

Müfredatın zorunlu ve yavan metinlerinden sıkılanlar için ÇETO renkli sayfalar içinde düşüncenin faklı ırmaklarında beslenmek isteyenlere bulunmaz bir kaynak.

Sayfalarında düz yazıdan şiire, resimden fotoğrafa, hat sanatından çizgi sanatına kadar birçok sanat başlıklarını bünyesinde barındırıyor. Bazen kadim sanatımızın eşsiz örneklerine bazen modern sanatın hayretimiz örneklerini karşımıza çıkarıyor.

ÇETO’ son sayısında Genel Yayın Yönetmeni Mevlana İdris’in “Insanlık düşüncesi için hep yüksek elektrikli bir alan” olarak gördüğü ”Çocuk ve Felsefe” dosyası ile okuyucusunun karşısına çıktı.

Farklı meslek grupları, yazar kimliğine sahip yazarlar tek tip insanın doğrusuna iğne batırıyor. Bilinen doğruların yanlışa açılan kapılarını açıyor. Çocukların içindeki merakı öldüren yetiştirme metodlarını öldürüyor ÇETO.

Bir öğretmen olarak dergiyi elime alıp okuduğumda özellikle muhafazakar meslek ve düşüncede direnenlerin kendi doğrularında, alışkanlıklarında Nuh deyip peygamber demeyenler için şifa niyetine bir çalışma dosyası. Muhafazakar meslek olan öğretmenlerin doğrularını, bakış açılarını genişletip sorgulayıcı, özeleştirici, bir bilsen de bir bilene danış konusunda ÇETO bir yol gösterici olmuş bu sayısında .

Çeto “Çocuk ve Felsefe” sayısında şeytanın aklına gelmeyen sorulardan yola çıkarak doğrunun hikayesini bilgiye dönüştüren yazılardan oluşuyor.

Devlet dersinde sınıfta bırakılan çocukların sınıfta kalma nedenlerini sorguluyor.

Ekrem Ergüder, daha ilk sayfalarda “Çocuğunuz sizin çocuğunuz olarak mı yetişiyor dikkat edin. Merhameti sınayın anlarsınız.” Sorgulaması ile göle maya çalıyor.

Ömer Erdem 12 Eylül’ün soğuk atmosferinde geçen “Boru Ömer” anısını paylaşıyor. Paylaşırken de tek tip insan yetiştirme diktesindeki yılların yanlışlığı anlamsızlaşıyor.

Elif Nida Hoştaş’ın “Herkesin çocuklarına bakıcılara bakıyorsa bakıcılarının çocuklarına kim bakıyor?” aforizmasıyla çocuklardan yana hikayesi var.

“Ahlaklı Çocuk” yazısında “Geleceğe ve dünyaya nasıl bireyler yetiştirmek istiyoruz” sorusuyla Kemal Sayar; yaşadığımız çağın yanlışlarını da gözününde bulundurarak herkesin söz hakkı olduğu bir aile yapısında “seciyesi yüksek, karakter sahibi, iyilik ehli çocuklar yetiştirmek” için yol gösterici bir yazı.

Bedri Gencer; felsefeyi inanç ile birlikte ele alan geniş bakışlı makalesinde felsefenin insan hayatındaki adresinin nerede olması gerektiğine dair adresi işaret ediyor:

“Felsefeyi içimizdeki çocuğu koruma sanatı olarak görelim, içimizdeki çocuğu yitirmeyelim.”

Dış dünyayı açıklamaya değil yorumlamaya muhtaç gören Ramazan Sarısakal; felsefenin çocuğun eğitimdeki yerine derinlikli makalesiyle ele alıyor:

”Her çocuk bir ihtimaldir. Bizlere düşen bu sefer bu ihtimalleri yanlış yerinden budamamaktır.”

Mustafa Ruhi Şirin’in “Günlük” sayfaları dergi içinde dergi. Okuyucuya hem yeni okuma önerileri sunuyor hem de eğitim sisteminin aksaklıklarını günlüklerinden yola çıkarak anlatıyor:

”Bizim problemimiz son zamanlarda eğitim felsefemizin nasıl bir insan için ve nasıl bir dünya için eğitim yapıyoruz? Sorusunun kafalarda net olmayışı.”

Erol Göka “Kanaat Bakkaliyesi” yazısı sermayenin; insani değerlere verdiği tahribatı ve dünyayı bir AVM pazarına dönüştürdüğü üzerinde duruyor.

Ali Murat Güven ÇETO’nun hayatına sinema açısından zenginlik katmış. Fotoğraf ve sinema tarihi üzerinden “tevafuk”ile “tesadüf” kavramlarına kapı aralıyor. Tevafukun insan hayatındaki metafizik yönüne işaret ediyor.

Dergide herhangi bir yazıdan bahsederek adeta diğer yazılara haksızlık ettiğimi düşünüyorum.

ÇETO, çocukları yetiştiren büyükler için yazılmış ve okunmayı tarafınızdan bekliyor.