Biden, Rojava ve Türkiye
Biden’in gelişiyle, ufukta, Türkiye için, kimi kritik sahalarda denge değişikleri görünmekte ve bu çerçevede AK Parti’nin jeopolitik stratejisini ciddi bir sınav bekliyor. Kritik konular, malum, S-400’ler (ki Biden dönemi ilan edilen yaptırımla başlayacak), Kıbrıs/Maraş, Doğu Akdeniz yanında, dış Kürtler konusu, özellikle Kuzey Suriye’deki durumdur.
Trump döneminde, liderler arası kişesel ilişiklerle, Washington’un Türkiye’ye hareket alanı bırakmasıyla, Ankara’nın Rusya ve ABD arası gidiş gelişlerle, boş alanlara girmesiyle ve fiili durumlar yaratmasıyla süregiden bir düzen vardı.
Bunun sonucunda, Türkiye, bu dönemde, Kuzey Suriye’deki 3000 km2’lik bir alanı kontrol eder duruma geldi. Bugün itibariyle Afrin, ayrıca Tel Abyad ve Resulayn arasındaki bölge Türkiye ve ona bağlı güçlerin denetiminde bulunuyor. Asker, idareci varlığıyla, imar hamleleriyle bu bölgelerde gerek etnik gerek siyasi yeniden yapılanma politikası izleniyor. Bunun yanında Afrin ve Tel Abyad arasındaki bölge Ruslarla, Resulayn ile Suriye sınırı arasındaki bölge ise ABD’yle işbirliği halinde güvenli bölge haline gelmiş durumda. Türkiye 911 km’lik sınırda bir anlamda hakim.
Siyasi iktidarın Kuzey Suriye politikasının esasları şunlar:
- PKK’nın Kuzey Suriye’den varlığının sona ermesi, buna bağlı olarak PKK ve Suriye Kürtleri arasında bir mesafe oluşması. - Olası bir Kürt federe yapısı veya bağımsızlığı ihtimalinin devre dışı bırakılması. - Suriye ve Türkiye Kürtleri arasına Arap ve diğer grupların yerleşmesi ve güvenlik bölgeleriyle duvar çekilmesi.
Yeni uluslararası konjonktürle birlikte masaya gelen sorular ise şunlar: Biden’ın muhtemel Suriye politikaları neler olacaktır? Bu politikalar Türkiye’nin Kuzey Suriye’de konumu ve stratejisini nasıl etkileyecektir?
Bu konuda henüz bir netlike yok. Bununla birlikte tahminler şu istikamette
IŞİD'e karşı Kürtlere yeterli maddi ve askeri desteği vermediği için Trump'ı eleştirmiş olan Biden'ın, başkanlık koltuğuna oturunca bu konuda daha temkinli davranacaktır. Nitekim ABD’nin bölgedeki tutumunda, bölgede Türkiye’yle kurduğu ilişkilerin özünde ani ve köklü bir değişiklik beklenmiyor. Muhtemel gelişmeleri ise şunlar:
- Açıklandığı üzere ABD, askerlerini Suriye'den çekmeyecektir.
- Biden Suriye Kürtler, mevcudun devamı olacaktır.
- Bununla birlikte, yeni başkanın, zaman içinde Irak ve Suriye’de Kürtlere daha güçlü bir rol verme arayışında olacağı söylenebilir.
- En nihayet, Türkiye’yle ilişkileri de dikkate alarak, Kürt meselesinde diyalog çağrısı yapması güçlü bir ihtimaldir.
- Biden’ın Kürt gruplar arasında dengeli bir güç ve alan dağılımıyla, belli bir farklılaşmayla Kürt barışını sağlamaya çalışacaktır.
Özellikle bu son husus üzerinden, Biden’ın stratejisinin Ankara’ya kesişme ihtimalini hafife almamak gerekiyor. Suriye Kürtleri ile PKK arasında bir ayrışma olması, YPG, PKK, Barzi yanlısı gruplar barış ve denge politikası, Türkiye’nin talep ettiği gelişmelerden birisidir.
Böyle bir gelişme, MHP’nin de ulusal çıkarlar çerçevesinde ikna olması halinde, bu kez dış Kürtlerden içeriye doğru bir siyaset, yumuşama dalgası yaratabilir.