Osimhen ligin tüm dengelerini değiştiren bir etken olmaya devam ediyor. Tıpkı bundan önceki son 2 sezonda Icardi’nin yaptığı gibi. Osimhen isimli orantısız güç dün de sahnedeydi. İlk yarıda atılan 4 golün de içindeydi, 2’sinde doğrudan imzası vardı. Sadece Galatasaray’a kazandırmıyor, kendi de kazanıyor. İlk yarı biterken Nijeryalı bu sezonun genelindeki 33. golüne imza atarken kendi kariyer rekorunu da kırıyordu.
Maç başlamadan önce, Sivasspor’un puan cetvelindeki hassas pozisyonu nedeniyle direnç göstereceğine yönelik bir beklenti de vardı ama Galatasaray maça öyle bir başladı ki, dakikalar 20’yi gösterdiğinde skor 3-0’a gelmişti bile. Okan Buruk haklı çıkmış, Galatasaray’ın mevsimi olan Mayıs, tüm görkemi ile başlamıştı.
Dünkü maçın ilk yarısında Sivasspor yerine kim olsa bu Galatasaray karşısında tutunamazdı. Sarı Kırmızılılar eski gösterişli günlerine dönmüştü. Sivassporlular Manaj’ın golüne kadar rakip ceza alanına giremedi bile. Ayaklarında top tutamaz hale gelmişlerdi, Galatasaraylı futbolcuların müthiş presi rakibi abandone etmişti.
Bu noktada Okan Buruk’un hakkını da vermek gerekir. Kağıt üzerinde 4-2-3-1 olan sistem sahada 2-2-5-1’e dönmüştü. İki bek Sallai ve Eren hep hücumun içindeydi. Özellikle Eren sakatlanana kadar kendi açısından bu sezonun en iyi futbolunu sergiledi. İlk golde bir forvet gibi savunmanın arkasına sarkıp altıpasa gollük bir orta çıkardı, ikinci golde direkten dönen topunu Osimhen filelere gönderdi.
Bu isimler dışında Galatasaray takım olarak çok iyiydi. Ligdeki 4. golünü atan Torreira’nın çalışkanlığı, Lemina’nın sağlam duruşu, Barış Alper’in takipçiliği ve şık golü, Yunus’un verimli pasları maçı ilk yarıda Galatasaray’a getirdi.
Galatasaray ikinci yarıya da hızlı başladı ve Sallai-Osimhen iş birliğinden bir gol daha buldu ancak gol ofsayta takıldı. Galatasaray da bu iptal golünden sonra vites düşürdü. Sivasspor’un rakibini zorlayacak gücü olmayınca da ikinci yarı düşük tempoda, orta sahada oynanan bir oyuna dönüştü.
Okan Buruk kalan maçları ve haftaya oynanacak Trabzonspor derbisini düşünerek 70. dakikada Osimhen, Lemina ve Davinson’u kenara alarak asların sakatlık riskini ortadan kaldırdı.
Sonuç olarak Galatasaray kurulum ayarlarına döndüğü ilk yarıdaki müthiş futboluyla kolay bir galibiyet aldı, ikinci yarıda ise kendini yormadan sahadan 3 puanla ayrıldı. Osimhen ise bu ligin üzerinde olduğunu bir kez daha kanıtladı. Sanırım Osimhen kendilerine teklif edildiğinde “Bizde Dzeko, En-Nesyri, Cenk var, Osimhen’e gerek yok” dediği ileri sürülen Fenerbahçeli yönetici, hayatının en büyük hatalarından birini yaptığını düşünüyordur.
