Dindar gençler Arabistan’da değil İsviçre’de yaşamak istiyor…

ODEV (Sosyal Demokrasi Vakfı) AK Partili gençlere sormuş: “Hayatınızın kalan kısmının tamamını Suudi Arabistan’da aylık 10 bin dolar kazanarak veya İsviçre’de 5.000 dolar kazanarak geçirme imkanınız olsaydı siz hangisini tercih ederdiniz?”

AK Partili gençler, yani mütedeyyin muhafazakar gençler… Peki ne cevap vermiş olabilirler, nerede yaşamayı tercih etmişlerdir, sizce?
Suudi Arabistan mı, İsviçre mi?

Doğal olarak dinine bağlı bu gençlerin bir İslam ülkesinde yaşamayı tercih etmiş olmaları gerekirdi değil mi? Üstüne üstlük iki katı maaş gibi cazip bir seçenek de var.

Şimdi sıkı durun. Kesinlikle hayır.

AK Partili gençlerin yüzde 60’ına yakını iki katı maaşla Arabistan’da yaşayacağına, yarı maaşla İsviçre’yi tercih etmişler.

Neden Suudi Arabistan değil de İsviçre? İsviçre’nin karşısına başka herhangi bir İslam ülkesi ismi konulsaydı ortaya çıkan sonuç değişir miydi?

Yine SODEV’in araştırmasına göre her iki AK Partili gençten biri imkanı olsa yurtdışında yaşamak istiyor, Türkiye’de yarına dair bir gelecek görmüyor, çünkü

Türkiye’de özgürce konuşabildiklerine inanmıyorlar.

Devam edelim…

Araştırmanın ortaya koyduğu bir diğer önemli başlık ise şu: AK Partili gençlerin yüzde 66,5’i kayırmacılık ve ‘arkası sağlam olmanın’ yükselmek için önemli bir koşul olduğuna, Türkiye’de liyakat ve fırsat eşitliğinin değil kayırmacılığın egemen olduğuna inanıyor.

Bu dindar muhafazakar anne babaların, AK Parti iktidarının, AK Partili siyasetçilerin üzerinde ciddiyetle düşünmesi gereken bir husus. Tabii ki Diyanet İşleri teşkilatının, bu ülkenin din adamlarının, dini kanaat önderlerinin de ortaya çıkan bu sonuç üzerine ciddi bir muhasebe yapması gerekiyor. Mesela, Hayrettin Karaman hocanın kendisinden bunun üzerine esaslı bir yazı okumayı çok isterim.

Devam edelim…

Neden AK Parti iktidarının, AK Parti iktidarının Diyanet kurumunun, AK Partili dindar siyasetçilerin ve dindar anne babaların düşünmesi gerekiyor?

Şundan dolayı:

Araştırmaya katılan gençlerin yaş aralığı 15-25. Yani AK Parti döneminde doğmuş, yetişmiş, daha da önemlisi kendi partileri, abi dedikleri, amca dedikleri, dayı dedikleri, teyze, hala, abla dedikleri isimler iktidarda, CHP ya da herhangi başka siyasi parti değil…

Dahası AK Parti iktidarının sabah akşam batı düşmanlığı yapması, batı iki yüzlü hamaseti popülizmi AK Partili gençleri çokta etkilemiyormuş. İki kat maaş bile Suudi Arabistan’ı cazip hale getirmiyor, yarı maaşla İsviçre diyor AK Partili gençler.

Neden? Çünkü İsviçre doğrudan demokrasi ile yönetiliyor, hukukun üstünlüğü hakim. Gençler, İsviçre’de istedikleri fikirleri korkusuzca konuşacaklarını, iyi eğitime sahip olmalarının kendileri için avantaj olacağını, torpile ihtiyaç duymadan kariyer yapabileceklerini, sosyal medyada düşüncelerini ifade ettikleri için kapılarına polisin dayanmayacağını biliyorlar.

Hukukun hakim olduğu, düşüncelerini özgürce ifade edilebildiği güvenilir, huzurlu bir ülkede yaşamayı tercih ediyorlar. İbrahim Uslu’nun “Beyaz muhafazakar sağ seçmen” dediği kitle bu olmalı.

Bu sadece Türkiye’nin sorunu değil…

Aslında bu aynı zamanda İslam dünyasının ciddi bir sorunu. Dindar gençlere Suudi Arabistan değil de başka bir İslam ülkesi seçeneği sunulsaydı da sonuç değişmezdi galiba.

Neden peki?

Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu hocamızın “İslam Işığında Müslümanlığımızla Yüzleşme” adlı kitabındaki şu tespiti oldukça önemlidir:

“İslam toplumlarında aile hayatından insan haklarına, beşeri alandan uluslararası ilişkilere, ekonomi ve çalışma hayatından, temizlik ve çevreye, hukukun üstünlüğüne ve sosyal adalete kadar birçok alanda çok ciddi sorunlar var.” (Sh.51)

“Bugün, elli küsur İslam ülkesi var ve parmakla gösterebileceğimiz, insanların huzur, güven içinde olduğu ve dünyada bunu vadeden bir örnek İslam toplumu bulmakta zorlanıyoruz. Modern dünyaya örnek gösterebileceğimiz bir İslam dünyasından söz edemiyoruz.” (Sh. 386)

Bir tane İslam ülkesi yok ki yolsuzlukla ilgili yapılan uluslararası endekslerde son sıralarda olsun, bir tane İslam ülkesi yok ki hukuk, adalet endekslerinde üst sıralarda yer alsın… Bir tane İslam ülkesi var mı güvenle huzurla yaşanacak ülke endekslerinde ilk beşinci, ilk onuncu sırada yer alan?

ABD’deki George Washington Üniversitesi’nden iki İranlı akademisyen Şeherzade Rahman ve Hüseyin Askari 2010 yılından bu yana her yıl ‘İslamilik Endeksi’ başlıkla, bir araştırma yayınlıyorlar. İslam’ın öngördüğü kabul edilen ahlaki ve toplumsal ilkeleri baz alarak hazırladıkları araştırmada ülkeler hukuk, ekonomi, siyasi ve insan hakları başlıklarında değerlendiriliyor. 2018 yılı ‘İslamilik Endeksi’nde ilk 20’de Kuzey Avrupa ülkeleri var, ilk 50’de ise yalnızca 4 Müslüman ülke var, Türkiye 95. sırada yer alabilmişti. Bakalım ‘2019 İslamilik Endeksi’nde sonuçlar ne olacak?

Ortaya çıkan bu sonuç Müslüman coğrafyanın içler acısı durumunu ortaya koymuyor mu?

Kaç bilim insanı ülkemize döndü?

Türkiye parlak beyinlerini beş yıldır Batı’ya kaptırıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank 2018 Kasım’ında yaptığı açıklamada, 15 Aralık’ta tersine beyin göçünü sağlamak amacıyla hazırladıkları “Yurda Dönüş Araştırma Bursu” programını hayata geçireceklerini duyurmuştu. Bu programa göre yurda dönen genç araştırmacılar için 20 bin uzman bilim insanları için 24 bin lira maaş ve araştırmacıların eş ve çocukları için de ayrıca aylık 2 bin 250 lira aile ödeneği sağlanacaktı.

Merak ediyorum iktidarın oldukça cazip bu çağrısı yurtdışından kaç bilim insanının ilgisini çekti? Kaç bilim insanı Türkiye’ye döndü?

YORUMLAR (68)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
68 Yorum