Hulusi Paşa’nın darbe yapma olasılığı var mı?

2014 yılı Kasım ayında kaleme aldığım yazının başlığında da aynı soruyu sormuş ve başlıkta sorduğum soruya yazıda cevap bulmaya çalışmıştım.

Ancak sorumun muhatabı elbette dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel Paşa’ydı.

Şükürler olsun ki, Necdet Özel Paşa’nın Genelkurmay Başkanlığı dönemini Türkiye sağ salim atlattı.

İki yıl geçti aradan. Dün sabah Türkiye Cumhuriyeti’nde bir ilk yaşandı.

Genelkurmay’dan ‘darbe yapmayacağız’ açıklaması geldi.

Dolayısıyla...

Hulusi Akar Paşa’nın dün sabahki yaptığı “darbe marbe yok” açıklamasına bakılırsa Türkiye Akar Paşa’lı dönemini de darbesiz olarak atlatacak.

Bizde beyan esastır.

***

Hulusi Akar Paşa’nın 27 Nisan e Muhtırası’na asla sıcak bakmadığını, olumsuz karşıladığını kendisiyle ilgili kamuoyuna sızdırılan haberlerden biliyoruz.

Akar Paşa’nın kişiliğine, zihinsel dünyasına dair medyaya yansıyan haberlerden, ajandamın ‘Hulusi Akar Paşa’ bölümüne kaydettiğim notlarım şöyle:

-Askeri açıdan parlak bir sicile sahip. Ordu içerisinde hızla yükselmiş. 2006 yılında kariyerinde bir türbülansa girmiş ama sonrasında girdiği türbülanstan çıkmış. (Neden türbülansa girmiş olabilir acaba?)

-90’lı yılların başında TSK içindeki bir kesim kendisini Amerikancılıkla suçlamış.

-Kalıplaşmış asker mantığının sorgulanması gerektiğine inanıyormuş. Askerin mantığının düzeltilmesi gerektiğini her fırsatta dillendiren birisiymiş. Arkadaşları onun askerden ziyade bir akademisyen olarak tanımlıyorlarmış.

Velhasıl. Hulusi Akar Paşamız iyi bir Paşamızdır. Kendimizi onun döneminde güvende hissedebiliriz.

***

Necdet Özel Paşamız, Allah uzun ömürler versin kendisine, TSK’nın sitesinden 27 Nisan Muhtırası’nı kaldırmıştı.

Hulusi Akar Paşamız da kendisinden önceki paşaların aksine, darbe beklentisinde olanlara ‘darbe yok muhtırası’ veren Genelkurmay Başkanımız olarak tarihe geçti.

Cumhurbaşkanımız, yarın, en sağlamından, en uyumlusundan, en iyisinden, en merhametlisinden bir “iyi paşa” daha bulur, TSK’nın başına...

Allah’ın izniyle, Cumhurbaşkanımızın ferasetiyle, ‘iyi paşalarımızla’ darbe olasılıklarını bertaraf ederiz, inşallah.

***

Tamam, ama, ancak, lakin, fakat, vefakat...

***

TSK’nın içindeki ‘darbeye sıcak bakmayan’ askerleri Genelkurmay Başkanı yaparak, Türkiye’de darbe ihtimalini ortadan kaldırmış mı oluyoruz?

Askere ‘ağamsınız, paşamsınız’ dendiğinde, ‘kader arkadaşımsınız, yol arkadaşıyız’ diye iltifatlar edince...

Mesele çözülmüş mü oluyor şimdi?..

Vesayet sorununu ebediyyen toprağa gömmüş mü oluyoruz?

Hayır.

Sadece günü kurtarmış oluyoruz.

Türkiye’de darbe olma ihtimalini ebediyen kaldırmış olmuyoruz.

Bugün Hulusi Akar Paşa, ‘darbe çağrısına’ cevap vermez, ‘gidin işinize’ der de...

Yarın, darbenin aslında darbe olmadığını düşünen, ülkeyi korumak olarak anlayan bir paşa geliverir. İyi paşa olduğunu düşünürüz de, başka türlü iyi paşa çıkar...

Sorunu doğru zeminde tartışmadığımız için doğru tesbit yapılamıyor maalesef.

Asker içinden, darbeye sıcak bakmayan, demokrasiye inanan paşaların TSK’nın başına getirilmesi, doğru bir adım olmakla birlikte...

Günübirlik çözümden başka bir şey değildir.

Türkiye’de gerçekten darbe ihtimali olmasın istiyorsak...

Türkiye’nin sözde değil, özünde hukuk devletine dönüşmesi lazım.

***

28 Şubat darbesinin 1 numaralı sanığı olan, dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yaptığı savunmasında ne diyordu:

‘Ortada darbe diye bir şey yok. Nereden çıkartıyorsunuz böyle şeyleri.’

Yaptığının darbe olduğu ve 28 Şubat’ta sebep olduğu insanlık dışı uygulamalara verdiği cevap ibretlikti.

‘Kamuoyu tedirgindi. Kamuoyunda beklenti vardı. Bu durumda anayasaya göre benim ne yapmam lazım diye düşündüm.”

Yorum yok...

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum