Hedefi yukarılarda olan takım, oyunun başında topun kontrolünü kendine alıp, rakibini kendi yarı alanına hapsediyorsa, daha işin başından amacına ulaşacağının mesajını gönderiyordur. Hele bir de Beşiktaş taraftarı gibi inanılmaz bir koroya sahipseniz, işiniz çok daha kolaylaşır. Porto maçıyla başlattığı çıkışını Konyaspor karşısında da sürdürmeyi amaçlayan Beşiktaş, öyle bir ilk yarı oynadı ki alkışlamamak elde değil. Öncelikle Şenol Güneş’in öğrencilerinin, birbirlerini çok iyi tamamladıklarını ve adeta ezberlenmiş bir oyun kurgusu içinde olduklarını söyleyelim. Herkes nereye koşacağını, nasıl yardım getireceğini ve topun tehlike bölgesine nasıl götürüleceğini çok iyi biliyor. Daha maçın başında Caner’in ortasıyla şekillenip, Cenk’in kafasıyla noktalanan gol, bu birlikteliğin açık göstergesiydi. Beşiktaş’ın savunmasının göbeğindeki Pepe ve Medel, gerçekten iki emniyet sibobu. Orta alanda Tolgay takımı ileri iten isim olarak parlarken, Talisca ve Atiba iki çalışkan arı olarak görevlerini kusursuz yerine getirdi. Quaresma’nın kalitesi hem yaptığı ortalarda hem de attığı golde bir kez daha belirginleşiyor. Hiç kuşku yok ki Beşiktaş, bu ligin en iyi takımlarından biri. Vodafone Park’ta seyircileriyle de bütünleştiklerinde, durdurulması imkansız bir gücü oluşturuyorlar.

CESUR KONYA DİRENEMEDİ

İleri uçta başlayan baskı, topun kanatlara indirilmesi, iki bekleri Caner ve Adriano’nun, daha sonra da Necip’in hücuma verdikleri katkı, Siyah-Beyazlı ekibin artı değerleri. Konyaspor ligimizin iyi takımlarından ama kararlı bir gösteri sunan Beşiktaş’a karşı dayanmaları olanaksızdı. Cesur düşünceyle yaptıkları hücumlar, Siyah-Beyazlı orta alan ve savunmada erirken, dalga dalga gelen baskıya direnme şansları pek yoktu. Kısacası Beşiktaş, dün taraftarını oynadığı futbol ve verdiği mücadele ile mutlu ederken, hemen herkese de bu sezonun da en güçlü şampiyonluk adayı olduğunu bir kez daha gösterdi. Öyle sanıyorum ki bu kararlılık gösterisi Şenol Güneş ve öğrencilerini çok daha parlak günlere taşıyacaktır.