Şerefiyle hakkıyla

Her takımın rüyasıdır şampiyonluk. Hele yıllar sonra gelen şampiyonluğun taçlandığı, akıtılan terlerin, verilen emeklerin karşılığının alındığı kupa törenleri bir başka anlam taşır. Sezon boyu yaşanan sıkıntılar unutulur, duygular doruğa çıkar ve bir coşku kaplar her yeri. İşte tam 7 yıldır hasret kalınan bu mutlu sona ulaşan Beşiktaş, yenilenen mabedinde görkemli bir şölenle yaşadı bu büyük mutluluğu. Fazlasıyla hak etmişti Kara Kartal bu coşkulu kutlamayı.

Yaklaşık 3 sezon süren göçebe mücadeleyi bu yıl zirvede tamamlamak öyle herkesin kolaylıkla altından kalkacağı bir iş değildi. Bunun için birlik, beraberlik en önemlisi de inanmışlık gerekliydi. Önceki geceki kutlamalarda bir kez daha gördük, başarı için gerekli bu olguların tümüyle yerine getirildiğini. Nasıl da omuz omuzaydı Beşiktaş ailesi... Futbolcusu, teknik adamı, yöneticisi, emekçisi ve en önemlisi sezon boyunca takımını bir an bile yalnız bırakmayan taraftarıyla bir bütündü.

Gönül, uğruna büyük mücadeleler verilen kupanın zaferle biten bir maçtan sonra kaldırılmasını ister. Ama bu kez gerçekleşmedi o rüya. Olsun varsın, kısmette o anlamlı kupayı görkemli bir şölenle yenilenen mabette kaldırmak varmış. Böylesi çok daha anlamlı , çok daha güzel oldu ve emin olun ki Kartal’a çok daha yakıştı.

Ne güzel slogan da “Şerefimizle, Hakkımızla” diyerek yeri göğü inletmek. Hem zorlu sezona yapılan vurgu, hem de şanlı tarihi herkese bir kez daha ezberletmek. Beşiktaş’ın kalbi Çarşı’nın tüm şölen gecesinde şimdiye dek gösterdiği dik duruşu bir kez daha bu anlamlı gecede sergilemesi Beşiktaş’ın tarihi başarısının nasıl gerçekleştiğinin bir başka anlamlı göstergesi değil mi?

GÜNEŞ SAYGIYI HAK EDİYOR

Tek tek bağrına bastı Çarşı sevgili futbolcularını. Hele Şenol Güneş’e gösterilen o saygılı kutlama bir başka anlamlı değer göstergesi değil mi? Söz Şenol Güneş’ten açılmışken biz de hakkını teslim edelim değerli hocanın. Paradan başka şey düşünmeyen yabancı teknik adamların cirit attığı futbolumuzun gerçek emekçilerinden birisinin tüm saygınlığı, çalışkanlığı ve adamlık duruşuyla ulaştığı bu nokta hepimiz için bir onur kaynağı değil de ne?

Göçebelik zorluğuna karşın Beşiktaş’ın sergilediği ve taraflı tarafsız herkesin keyif aldığı futbol anlayışı, pes etmeyen mücadelecilik karakteri, yapılan hatalardan sonra sergilenen babacan davranışlar bu başarının en önemli parçaları değil mi? Türk futbol tarihinin en büyük başarı kartvizitini cebinde taşımasına karşın mütevazilik çizgisinden asla sapmayan Şenol Güneş in hasretle beklenen bu zaferin baş mimarı olduğunu söylemek sanırım hiç yanlış bir tanımlama olmaz. Biz de buradan bir kaz daha haykıralımç Helal Olsun Şenol Hoca.

Zor dönemde büyük bir özveri ile stadı tamamlayan, takıma desteğini hiç eksiltmeden sürdüren yönetim de elbette gururlanmakta haklı. Onlara gönderelim alkışlarımızı. Düzenledikleri görkemli şampiyonluk kutlaması için yaptıkları mükemmel organizasyon için de tebriklerimizi.

Peki ya futbolcular? Tüm sezon boyu verdikleri inançlı , hırslı, emek dolu mücadeleleriyle yarattılar bu muhteşem tabloyu. Artık herkesin ezbere bildiği o Beşiktaşlılık duruşuyla bir kez daha taht kurdular sevgili taraftarlarının kalbinde. Ayırım yok. Tolga’dan başlayıp gol makinası Mario Gomez’e dek uzanan çizgide hepsi akıttığı terleriyle fazlasıyla hak ettiler bu sevgiyi ve gururu. Bir anlamda Vodafone Arena’da yeni bir altın halka daha eklendi Beşiktaş’ın şanlı tarihine, hem de “Şerefiyle... Hakkıyla...”

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum