Silahlar çalışmadı

Olimpiyat vizesi alma hayali ile geldiğimiz Filipinlerde ilk maçımızda Kanada'yı devirip, yolu yarılamayı planlıyorduk. Bunun içinde planımızı iyi savunma yapıp tempoyu düşürmek üzerine kurmuştuk. Savunmayı büyük bölümde yapmasına yaptık. Tempoyu da düşük tutmayı başardık. Ancak hesaplayamadığımız bu kadar çok top kaybı yapıp bu kadar kötü şut atmak ve faul atışlarında son derece düşük yüzde de kalmaktı. İlk üç çeyrek en önemli silahlarımız bir türlü çalışmadı.

ÇEMBER ALTI ÇALIŞMADI

En önemli skor silahımız olan Ali Muhammed atışlarda arzuladığı yüzdeyi tutturamayınca, Kanada arzuladığı hızlı hücumlarla canımızı çok yaktı.Böylesine önemli bir maçta en güvendiğiniz silahlarınız çalışmazsa işiniz gerçekten zora giriyor. Dışardan istediğiniz yüzdeyi bulamazsanız çözüm çembere yönelmek. İşte onu da ancak üçüncü çeyreğin son bölümünde biraz olsun yapmayı becerebildik. Ancak, çember altından beklediğimiz sayılar pek gelmedi. Hal böyle olunca da tek çare takımı ateşleyecek bir yıldızın oyuna ağırlığını koymasında kalmıştı. İşte onu da bulmakta zorlandık. Zaman zaman kıpırdanmak da değil. Ama gerçeği konuşmak gerekirse bu pek yeterli olmadı. Siz savunma direncinizin yanına hücum etkinliği koyamazsanız, rakibin kritik atışlarına engel olmakta zorlanırsanız hedefe ulaşmakta güçlü çekersiniz. İşte Kanada karşısında biz de aynen bunları yaşadık.

BASİT HATALAR...

Yüzde 17'lerde kalan üç sayılık atış yüzdemiz belki de neden sıkıntı çektiğimizin en önemli göstergesiydi. Zorlandığımız ribauntlarda dengeyi kurmayı başardıysak bile basit hataları bir türlü azaltamanın sıkıntısın tüm maç boyu çektik. Takımımızda görevini yapan isimler elbette vardı. Sinan, Cedi bunların başında gelen isimlerdi. Birkan zaman zaman kendini göstermeyi başardı. Ancak çok güvendiğimiz ve gerçek silahlarımız olarak nitelediğimiz isimlerden yeterli verimi alamadık. Tüm bu sıkıntılar bir araya gelince kadrosunda 5 NBA oyuncusu bulunduran Kanada nın bize cezayı kesmesi kaçınılmazdı. Nitekim onlar da bu ikramı değerlendirip, sadece bizden daha iyi şut atmanın ödülünü aldılar. Peki şimdi her şey bitti mi . Tabii ki hayır.

FRANSA'YI YENMELİYİZ

Yarın Senegal'i yenersek yola devam edeceğiz. Ancak bu kez Fransa ile finalde değil, yarı finalde karşılaşacağız. Eğer Rio'ya gitmek için Fransa'yı yenmek şartsa ha finalde ha yarı finalde hiç fark etmez. Yeter ki o maçta da böyle kötü şut ve faul atmayalım. Yoksa olimpiyat rüyası için bir 4 yıl daha bekleriz. Kısacası ilk güne büyük hayallerle başladık ama rüyadan erken uyandık. İşin doğrusu silahlarınız çalışmazsa yapacak fazla bir şeyin kalmadığıdır. Futbol deyimiyle noktalayalım. Önümüzdeki maçlara bakacağız artık.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.