Stres çok zorladı

Gerilim bazen sizi öyle bir etkiler ki en iyi yaptığınız işleri bile yapamaz olursunuz. Hele söz konusu iş basketbolsa bu durum daha da belirginleşir. Kanada karşısında beklenmedik bir şekilde kötü oynayıp kaybettiğimiz maç belli ki bizi son derece olumsuz etkilemiş. Bunun üstüne bir de Senegal’i mutlak yenmek zorunda olmanın getirdiği baskı yine elleri titretmişti.

Senegal karşısına favori olarak çıktık. Ama yine ya kaçırırsam baskısı şutlarımızın isabet oranını düşürdü. Takımımızın en keskin nişancısı diye nitelediğimiz Ali Muhammed’in tüm atışları çemberin içinden dönüp çıktı. En basit çember altı atışları bile kaçırdık. Faul atışlarımız yine sorun yumağıydı. Bunun üzerinde bir de atletik olan Senegalliler karşısında ribaunt zafiyetimiz eklenince neredeyse tüm maç boyu sıkıntı çektik.

YA DENEYİMLİ OLMASAYDIK?

Oyuna tüm bu faktörlerin getirdiği hava ile son derece tutuk başladık. Rahatlamamız ancak 4 kısaya dönüp rakibe kurduğumuz baskı sonucu ile oldu. Ama o bölümde de basit top kayıpları yaptık. Melih-Semih işte bu bölümde can simidi olunca ilk yarının sonunda biraz rahatlayıp soyunma odasına 10 sayılık fark ile gitmeyi başardık.

Tamam artık rahatladık derken ikinci yarıda yine isabetsiz atışlar peş peşe gelince pek deneyimli olmayan ancak fiziklerini ve enerjilerini iyi kullanan Senegallileri maça ortak ettik. Eğer tüm karşılaşmayı önde götürdüysek bunun tek nedeni rakibimizden daha deneyimli oyunculara sahip olmamız ve daha iyi savunma yapmamızdı. Düşünün, son derece kötü hücum ettiğimiz üçüncü çeyreğin son 5 dakikalık bölümünde rakibe sadece 1 sayı imkanı verdik. Ama hücum sıkıntımızı bir türlü üzerimizden atamamak arzuladığımız rahatlamayı getirmedi.

LİDERE İHTİYAÇ VARDI

Böylesine sıkıntılı bir maçı kazanmak için bir saha içi liderine, skoru taşıyacak sorumluluğu alacak birine ihtiyacımız vardı. Sonunda Ali Muhammed ortaya çıktı, “Küçük dev şeytan” sorumluluğu üstlendi. O kadar boş atmasına rağmen yılmadı, sonunda arzuladığı isabetleri buldu. Faul atışlarındaki isabet yüzdesini yükseltti ve Semih ile birlikte takımımızı arzuladığı yarı finale taşıdı.

Evet çok şükür bu kez kazandık. Ama istediğimiz basketbolu oynayabildik mi diye sorarsanız cevabımız “hayır” olacaktır. Savunmayı iyi- kötü bir şekilde yapıyoruz ama iki maçta bizi çok sıkıntıya süren hücumu geliştiremezsek işimiz gerçekten çok zor olur. Dün genç oyuncuların çok olması ve gerilim nedeniyle zorlandık, sıkıntı çektik ama öyle sanıyorum ki kazanarak bunu üzerimizden attık. Sağlığına kavuşacak bir Cedi ile birlikte umarım yarı finalde çok daha rahat oynarız. Senegal karşısında Ali Muhammed, Sinan ve Semih ile başlayan bu toparlanma inşallah orada devam eder. Eğer şut isabet oranımızı yükseltir ve mücadele gücümüzü daha da yukarı çekebilirsek neden olmasın diyorum.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum