Bugün sizlere mutfaklarımızın sessiz kahramanlarından biri olan, ama sağlığa etkileri adeta dev bir hazine gibi olan bezelyeden bahsetmek istiyorum. Kimi zaman pilavların süsü, kimi zaman yaz salatalarının yıldızı olan bu yeşil inci, aslında vücudumuz için adeta bir sağlık bombası!
Dışarıdan bakıldığında sıradan bir sebze gibi görünse de bezelye, içerdiği yüksek lif, protein, vitamin ve minerallerle adeta doğanın bize sunduğu mucizevi bir ilaç gibi çalışıyor. Düşünün, sadece bir avuç bezelye bile günlük C vitamini ihtiyacınızın neredeyse tamamını karşılayabiliyor! C vitamini ne demek? Güçlü bir bağışıklık sistemi, parlak bir cilt ve hastalıklara karşı çelik gibi bir kalkan demek!
Ve dahası var… Bezelye aynı zamanda gençlik iksiriniz olabilir! İçerdiği antioksidanlar sayesinde vücuttaki serbest radikallerle savaşır, yaşlanma etkilerini geciktirir. "Her yaşın ayrı bir güzelliği vardır," deriz ama kim daha enerjik, daha dinç ve daha sağlıklı görünmek istemez ki?
Şimdi bir sır vereyim: Uzmanlar bezelyenin, kalp hastalıklarından tip 2 diyabete kadar birçok kronik hastalığa karşı koruyucu etkisi olduğunu söylüyor. Çünkü bezelye, kan şekerini dengeler, kötü kolesterolü düşürür ve sindirimi destekler. Üstelik yüksek lif içeriği sayesinde uzun süre tok kalmanızı sağlar, kilo kontrolüne yardımcı olur.
Çocuklar mı? Onlar için de bezelye tam bir büyüme destekçisi! İçeriğindeki zengin B vitaminleri ve demir sayesinde hem beyin gelişimine katkıda bulunur hem de kemik sağlığını güçlendirir.
Peki, bezelyeyi nasıl tüketelim? Çorbasından salatasına, zeytinyağlısından omletine kadar bezelyeyi mutfağınızın baş tacı yapabilirsiniz. Üstelik taze, dondurulmuş ya da haşlanmış fark etmez; bezelye her haliyle fayda saçmaya devam ediyor.
Kısacası sevgili okurlar, bezelye küçücük taneleriyle hayatımıza büyük dokunuşlar yapıyor. Sağlıklı, enerjik ve mutlu bir yaşam için sofralarınıza daha fazla bezelye eklemeyi unutmayın. Kim bilir, belki de gençliğin sırrı, bir tabak dolusu yeşil mucizede gizlidir…
Sağlıkla kalın, sevgiyle gülümseyin!
