Sofralarımıza giren mısırın sarı tanelerini biliriz de, kimimiz o ipek gibi püsküllerin ne işe yaradığını pek düşünmeyiz. Hatta çoğumuz mısırı soyarken çöpe atarız. Oysa Anadolu’nun kadim bilgeliğinde mısır püskülü, adeta doğanın bize sunduğu altın teller gibi kıymetlidir.

Bugün modern tıbbın araştırmaları da gösteriyor ki, mısır püskülü boşuna yıllarca şifa aracı olarak kullanılmamış. Çay olarak tüketildiğinde, özellikle böbreklerin çalışmasını destekleyen doğal bir yardımcıdır. İdrar söktürücü özelliği sayesinde vücudu ödemden arındırır, fazla tuzun atılmasına yardımcı olur. Yani sabahları göz kapaklarınız şiş kalkıyorsa, akşam ayak bileklerinizde ağırlık hissediyorsanız, mısır püskülü çayı tam size göre olabilir.

Ama faydaları bununla sınırlı değil… Mısır püskülünün içerdiği antioksidanlar, bağışıklık sistemimizi güçlendirirken, karaciğeri de koruyucu bir kalkan gibi destekliyor. Yüzyıllardır halk hekimliğinde “doğal tansiyon dengeleyici” olarak da anılmıştır. Düzenli tüketildiğinde kan basıncının daha sağlıklı seviyelerde kalmasına yardım eder.

Bir de işin kalp sağlığı boyutu var. Bilimsel çalışmalar, mısır püskülünün kolesterolü dengelemede rol oynadığını ortaya koyuyor. Yani kalp-damar sağlığımız için, bu naif görünen püsküllerin aslında büyük bir hazine olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Elbette, her şifalı bitkide olduğu gibi burada da denge çok önemli. “Fazlası zarar, ölçüsü karar” sözünü unutmadan, doktorunuza danışarak düzenli bir bitki çayı olarak hayatınıza katabilirsiniz.

Sağlıklı günler dilerim…