Siyah-beyazlıların geldiği noktada göreve getirilen efsane isim Sergen Yalçın'ın koltuğu sallantıda,eski başkan Hasan Arat, geçici süreyle bir yıl kulüp üyeliğinden ihraç edilmiş, Serdal Adalı yönetimi yazı tura seçimi yapar nitelikte zorda olsa ibra edilebilmişti.
Sarı-lacivertlilere dönersek, üst üste gelen başarılı sonuçlardan dolayı camia şu an kenetlenmiş durumda.Tedesco ve yönetime eleştiri, hatta İtalyan hocanın istifasının istenmesi bir maç kaybetmeye bakar. Neyse, Spalletti ve Volkan Demirel göreve başladılar; bazı yorumcular değişik isimleri gündemlerine alabilirler.
Sergen Yalçın dün akşam Konyaspor maçında olduğu gibi stoperde Paulista-Emirhan ikilisine, forvette formsuz Abraham'ın yerine Bilal Toure'ye yer vermişti. Bakıldığında hücum hattı hızlı oyunculardan kuruluydu. El Bilal, bu hızlı oyunculara ayak uydurabilen oyuncu görünümündeydi.
Tedesco on biri şekillendi diye yazmıştım, dün tek değişim sol stoperde Levent Mercan olmasıydı. Talisca son maç iki gol atmasına rağmen müdahale oyuncusu olarak yine yedek kulübesindeydi. Hücum hattı daha hızlı oyuncuları olan Beşiktaş maça golle başlamıştı. Cerny'nin hızı, El Bilal Toure'nin bitiriciliği maç boyu tehlike yaratacağının sinyalini vermişti. Kırmızı karta kadar…
Ön alan baskısının sonucu ise dakikalar yirmi yi gösterdiğinde gelmişti. Emirhan hırsı ve isteğiyle golü bulmuştu.
Sarı-lacivertliler oyuna amatör takımlar gibi pas hataları yaparak başlamış. Oosterwolde-Levent uyumsuzluğu yanı sıra orta saha oyuncularının top kaybı motivasyonsuzluğun göstergesiydi.
Maçın en amatör davranış ve dönüm noktası takımında bonservisi en fazla olan oyuncu olan Orkun yapmış, sonrası, Sergen Yalçın ile beraber stat karışmaya başlamıştı. Kaos sonrası gelen İsmail Yüksek golü oyuna ısınamayan sarı-lacivertlileri ısındırmış, Asensio golü soyunma odasına şansın yanı sıra motivasyonu yüksek olarak göndermişti.
Dün belki de, Beşiktaş adına çok farklı skorla bitecek olan maçın ilk yarısı Orkun Kökçü nün hareketi ile çok sıkıntılı bitti, maç sonuda…
Soyunma odasına daha sancılı giren Beşiktaş ikinci yarıya daha iyi başlamış, rakibin oyun kurmasını tamamen engellediği gibi, takım hâlinde alan savunması yanı sıra, takım hâlinde hücum yapma hedefindeydi.
Tedesco; Talisca, John Duran, sonrası Oğuz Aydın'ı oyuna atarak kazanma isteğini gösteriyordu.Kapanan defansı açmak, pas oyunu yanı sıra duran top organizasyonu dışında olamazdı. Siyah-beyazlılar pas oyununa izin veriyor ancak duran top işinden tamamen kaçınıyordu. Dönen topların birçoğu Fenerbahçeli oyuncularda kalsa da tehlikeli pozisyon gelmiyordu.
Tedesco nun son hamleleri, Szymanski ve Brown oldu. Fenerbahçe adına galibiyet golü ya duran top ya da defans hatası ile olacaktı. İkinci şık daha ön planda oldu ve John Duran kendi kazandığı topa müthiş vurdu, Galatasaray ve Trabzonspor’un puan kaybettiği haftada ilerisi için takımına umut verdi.
Başlama vuruşu ile beraber kırmızı kart pozisyonuna kadar bakıldığında sarı-lacivertlilerin bu oyunu kazanması imkansızdı. Beşiktaş kırmızı karta kadar Fenerbahçe’nin bütün defolarını ortaya çıkardı.Tedesco'nun bu maçtan ders çıkarması Fenerbahçe adına iyi olabilir düşüncesindeyim.
Beşiktaş tarafına dönersek; ne yazık ki Sergen Yalçın yorumculuk da gösterdiği başarıyı bu sefer teknik direktörlük de gösteremiyor. Dün akşama kadar bu takımı ben kurmadım zamana ihtiyaç var söylemleri bir nevi taraftar nezdinde karşılık buluyor gibiydi, ancak boş yere atılması ibreyi tamamen kendisine çevirdi.
Hafta içerisinde siyah beyazlıları sıkıntılı günler bekliyor, radikal kararlar alınabilir mi, bilinmez, başkanda camia tarafında hedef konumunda.
