Ülkenin birçok işinde her şey, bir tek kişinin vereceği imzaya ya da sözüne kalmış durumda. Ülke, bir kişinin sözüyle ilerliyor; gençlerin geleceği ise bir bakanın çıkaracağı sınavla belirleniyor. Seçmek çok zor…
118 yıllık Fenerbahçe Spor Kulübü de iki ismin ağzından çıkacak söze kalmış durumda.Bir yanda, 20 yıllık görev süresi boyunca şampiyonlukların yanı sıra kulübe tesisler kazandıran Aziz Yıldırım; diğer yanda ise yedi yıllık görev süresince başarısızlıklarla anılan, ülkenin en zengin ailelerinden biri olan Ali Koç.
Girdiği iki seçimi kaybeden Aziz Başkan, dün yaptığı açıklamada, “Bana ihtiyaç varsa, tabiri caizse seçimsiz gövde gösterisiyle göreve gelirim.” düşüncesini dile getirdi. “2018’de kongre üyelerinden oy istiyordum, 2025’te ise siz benim için imza atacaksınız…” dedi.
Başarısız olmasına rağmen koltuğu bırakmaya niyeti olmayan Ali Koç Başkan ise, yönetim ve teknik ekip hazır olmadığından dolayı Olağanüstü Kongre’yi eylül ayında yapma peşinde. Onu da zayıf bir muhalefet olarak kabul etmiyorlar. Muhalefet, imza toplayıp haziran ayında seçime gitme fikrinde. Ancak, kongre üyelerinin verdiği imzalarda düzensizlikler olduğu söyleniyor.
Muhalefetin önde gelenlerine göre imza sayısı 13 bine yaklaşmış durumda. Ali Koç’a yakın bazı troll medya mensuplarına göre ise bu sayı 2.200.
Son iki seçimi büyük farkla kazanan başkan, takım başarısız olsa da kongre üyelerine güveniyor. Aziz Yıldırım dışındaki herhangi bir aday karşısında açık farkla önde gözüküyor. Taraftar kendisine çok kızgın; ancak kongre üyeleri, kulübün mali durumu nedeniyle başkanı değiştirmek istemiyor. Hakan Bilal Kutlualp’in başlattığı imza sürecinin sonucu bilinmiyor. Sadettin Saran ise iki yıldır düşünme aşamasında: “Ali olursa ben yokum, Veli olursa belki.” Mahmut Uslu, bir saatlik bir rüzgâr estirdi ama devamını getiremedi.
Görevdeki başkana dönersek; Fenerbahçe Beko’nun EuroLeague kupasını aldığı günün ertesi günü, futbol takımı küme düşen Hatayspor karşısında farklı mağlup olunca elindeki jokeri kaybetti. Bir de yanında iktidara yakın kişilerle verdiği “baklava pozu” sonrası, taraftar ve camia tarafından yoğun tepki aldı.
Önünde, seçimde yarışacağı aday dışında bir de egosu kendisine benzeyen Mourinho var. Portekizli hocayla yola devam edilecek mi? Acun Ilıcalı ve Mario Branco’nun durumu hangi aşamada? Takım, her zaman olduğu gibi yine sil baştan mı yenilenecek?
İşte İslam Çupi’nin dediği gibi: “Fenerbahçe'nin büyüklüğü ne şampiyonluk, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte; adı konamaz.”
Bu söz ise şimdilerde rafa kaldırılmış durumda.Demokratik yönüyle 118 yıllık ulu çınar Fenerbahçe Spor Kulübü, ya 16.464+1 imzaya ya da “Son bir şans daha istiyorum.” diyen zengin bir adamın sözüne kalmış durumda. Sonuç: Bu çekişme devam ederse, önümüzdeki sezon Fenerbahçe yine “Kahırbahçe” olabilir.
Fatih Karagümrük Boşa Uzatmıştı
Geçen sezon Süper Lig'de mücadele eden kırmızı-siyahlı ekip, keyifli bir takım görünümündeydi. Süleyman Hurma’ya göre, eski TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin kendilerine muhalif oldukları için kulübü küme düşürdüğü yönünde bir serzenişi vardı.
Sezona mutlak şampiyonluk hedefiyle başlayan Fatih Karagümrük, son beş haftaya kadar Kocaelispor’un ardından ikinci sırada yer alsa da, son haftalarda yerini Gençlerbirliği’ne bırakarak play-off oynamaya hak kazandı. Dün ise, 29 Mayıs – İstanbul’un fethi gününde kazanarak, 100. yılında tekrar Süper Lig’e yükselme başarısı gösterdi.
Sonuç olarak: Selamünaleyküm, Karagümrük geldi!
