Muhalefet,tek vücut halinde sayın Ali Koç'un artık bırakması gerektiği düşüncesi ile yola çıktı…
“Mahmut Uslu bazen sert, bazen,esprili konuşmalarıyla”...
Birleşmek, Fenerbahçeli olmak, ayrılmamak düşüncesi ile sözlerine başladı. Onlar- bunlar olmaz. İmza ile gönderirler seni. Ekip kur çalış öğren. Kendin ayrıl büyü biraz. Emek vermiyorsunuz, derbi maçlarına dahi gitmiyorsunuz. Yönetiminiz rakip takım taraftarı ile dolu. Biz soyunma odasında büyüdük. Siz teknik direktör, futbolcularınıza dahi yapı olayından bahsediyorsunuz, madem yapı var siz çözeceksiniz.
Mahmut Uslu: Ali Koç son bir ağabeylik yapmak istiyorum. Kendin ayrıl. İstiyorsan güvenoyu iste. Yine seçilirsen başüstüne. İmzayla gidersen olmaz.
Biz kader birliği verdik, en iyi yapılara karşı şampiyon olduk. Başkanlığı'da yapamıyorsun.Ali Koç sen yeter git, biz Fenerbahçe ruhunu geri getireceğiz.
Victor Hugo'nun dediği gibi belkide; yerini vaktinde terketmeyi bilmek gerçek olgunluktur.
Başkanın zorlu tangoları
Sayın Başkan, son katıldığı programda “Tango iki kişiyle yapılır. Jose Mourinho eğer gitmek isterse, şartlar belli. Gitmek isterse bir yıllık ücretini bırakması gibi şeyler var sözleşmede.” dedi.
Bu tarz söyleyiş bize Max Kruse olayını hatırlattı. Başkan o zaman Alman oyuncu için “Hayatının pokerini oynadı, kuruş alamaz bizden.” demişti. Sonuç: Fenerbahçe oyuncuya tazminat ödemek zorunda kaldı.
Aynı durum Portekizli hoca için de olacak gibi görünüyor. Bu işte ustalaşmış, birçok yorumcuya göre artık teknik direktör değil, “tazminatör” lakabı takılmış olan hoca, Başakşehir maçı sonrası açıklamalarıyla basın üzerinden başkanı ve yönetimi hedef almaya başlamıştı.
Başkanın “İlk 11’i de ben kurmuyorum ya.” açıklamasına karşılık Mourinho, “25 tane bozuk para var, hangisi gelirse 11 öyle çıkıyor.” dedi.
“Önümüzdeki sezon burada olacak mısınız?” sorusuna, “Sorunuzu anlamadım.” diye yanıt veren Mourinho, “Herkesin bildiği gibi benim sözleşmem 2 yıllık.
Yani, Jose Mourinho’nun Ali Koç’a vermek istediği mesaj sanki şuydu: “Ben bu takımın başındayım da sen bu camianın başında mısın?” Mourinho kurnaz bir kişi, ne olup bittiğini kendi de anlıyor. Ortada bir başarısızlık var ancak suçun sadece kendisine atıldığını düşünüyor. Söylediği her şeyin altı dolu.
Yönetime yakın olan yorumcular da bunu doğrudan söylemeye başladı. O da buna cevap olarak, “Benim basın mensubu arkadaşım yok, birileri gibi ses açıp kapatamıyorum.” dedi.
Ali Koç - Mourinho tangosundan kim galip çıkar bilinmez ama kaybeden Fenerbahçe ve paraları olacaktır.
Başkanın diğer tangosu ise toplanan imzalar ile olacaktır. Toplanan imzalarla ilgili kimse gerçek açıklamalar yapamıyor. Divan Kurulu Başkanı dahi konuşmalarında orta yol izliyor.
Süreç, başkanın umursamaz tavırlarından dolayı hızla sürüyor. Hafta sonu büyük ihtimal,Galatasaray şampiyonluğu geldikten sonra durum dahada sıkıntılı süreç alacak gibi. Başkan bu zamanda dahi, yeni düşmanlar yaratma peşinde.Taraftar kızgın, muhalefet atakta, kongre üyeleri ikilemde.
Gelinen noktada başkan ilk kazandığı seçimde pantolonunu çekme hareketleri yapıp dalga geçtiği Aziz Başkandan yardım dileğinde bulunacak: “Bu imza olayını durduralım, senin desteklerinle kulübü tekrar ayağa kaldıralım.”
Nereden nereye... İşte, ülkenin en zengin ailelerinden olsanız da her şeyi kazanamıyorsunuz.
Belirsizlik üstüne belirsizlik dolu günler sayın Ali Koç’u bekliyor. Tango iki kişilik ama başkanın en zor tangosu kiminle olacak?
