Ülkede her alanda gündem yaratan iki kulüp Fenerbahçe ve Galatasaray.

Transfer yarışları, birbirleri ile oynadıkları karşılaşmalar, başkanlarının yöneticilerinin karşılıklı atışmaları, hepsi birer gündem oluyor. Bu gündem üzerine sosyal medyada yorumcular birbirlerine giriyor, çok ileri konularda astrologlar, psikiyatrlar araya girip konu ile ilgili düşüncelerini sunuyorlar.

Bu iki takımın harcama giderlerine bakıldığında istenilen başarı gözüküyor mu diye bakarsak orda da farklı bir durum ortaya çıkıyor.

Ülke içerisinde kupalar kazanılıyor ama, Avrupa başarısız. Geri ödenmesi zor olan paraları harcayan iki kulüp UEFA liginde bir üst tura direk katılım sağlayamadı ve perşembe akşamı playoff ilk maçlarını oynadılar.

Fenerbahçe seyircisi önünde farklı bir galibiyet aldı. Türkiye ve takımına sezonun ikinci yarısında alışabilen Mourinho artık maçlara duble özgüven ile çıkıyor. Açıklamalarında konunun nereye gideceğini iyi biliyor, rakibini eleştirirken, bir oyuncusunu göklere çıkartıp, psikolojik üstünlük elde etme derdinde. Oynattığı oyun ile ilgili hepimizin eleştirileri olmuştu ama takımı 2 -3 haftadır oynadığı oyun farklı yönlere doğru gidiyor. Öndeyken farklı bir sistem, oyun berabere giderken farklı bir durumda.

Anderlecht maçı öncesi, Hamit Altıntop için söylediği sözler doğru ve düşünülmesi gereken konular olmalı. Futbolumuz için iyi bir şeyler yapma peşinde.

Portekizli hoca maçı 3 /0 kazanmasına rağmen tecrübesinden dolayı her şeyin bitmediğini temkinli davranmalarının gerekli olduğundan da bahsetti.

Galatasaray tarafına dönersek, son iki yılın şampiyonu ve şu an lider olan sarı kırmızılılar büyük takımlara karşı sergilediği konsantrasyonu, dirençli ve dinamik takımlara karşı sergileyemediğinden dolayı ülke dışında başarısız görüntü çiziyor. Üçüncü şampiyonluğuna koşan teknik direktör Okan Buruk camianın bir bölümünün hedefinde. Kaybettiği maçlar, yıldız birkaç oyuncusunun aldığı maaşlar kadar değeri olan takımlar. Young Boys ile başlayan sıkıntı üçgeni Dinamo Kiev finali ile devam etti, Hollanda ekipleri karşısında başarısızlık serüveni Az Alkmaar karşısında devam etti. Biz iyi takımız bizim kendi oyunumuz var, öyle bir şey kalmadı artık özellikle Avrupa takımları karşısında. Takımlarımız 65 dakikalık kondisyona sahipler, limit bu kadar görünüyor, sonrası her zaman sıkıntılarla dolu. Fenerbahçe farklı kazanırken dahi oyun içerisinde birçok düşüşler yaşadı, Belçika ekibi 15-20 dakika rakip kalede birçok pozisyon yakaladı. Hedefi Avrupa da kupa olan Galatasaray için önümüzdeki hafta tercihler haftası olacaktır. Seyircisi önünde karşılaşacağı Hollanda ekibi karşısında bütün silahlarını sahaya sürüp yemeden 4 gol atma peşine mi düşecekler, yoksa benim için lig daha önemli deyip Perşembe rotasyon yapıp, bütün gücünü derbiye mi verecek.

Okan Buruk için diğer önemli konu ise Florya köstebeği. Bununla ilgili çalışmalara başlayan hoca sorunun büyüklüğünün farkında.

Yönetim ve idari ekibine dönüp bakıldığında şu an 270 milyon Euro civarı olan takım, diğer sene için 300 -350 milyon Euro değerinde bir bütçeye ulaşacak. Burada hedef Türkiye liginin en iyi teknik direktörü olduğu söylenen Okan Buruk ile devam etmek mi, ya da yok kardeşim ben bu kadar yatırım yapıyorum Avrupa için daha ismi ön planda olacak bir yabancı hoca ile başlangıç yapmak mı? Okan hocanın Avrupa karnesi zayıf ve diğer bir istatistikte, sarı kırmızılı takım Fatih Terim sonrası Avrupa da kazanılan ufak başarılar yabancı hocalarla gelmiş.