"En büyük hatam 2018'de aday olmaktı. Bir sene daha bekleseydim 'kral çıplak' görünümü daha net çıkacaktı. Benim yediğim linci, Cumhuriyet tarihinde hiç kimse yememiştir. Ben, Fenerbahçe camiası için direniyorum. Bazı sosyal medya trollerinin üstüne gittik, bunlar Fenerbahçeli bile değil."
"Bir kongre üyemiz Chat GPT ye üç kez 'en başarılı kulüp kim' diye sormuş. Üçünde de 'Fenerbahçe' cevabını almış. Fenerbahçe bize göre dünyanın en büyük spor kulübü."
"Elimizde bekleyen 160 milyon avroluk sponsorluklar var. İstersek bunu seçim yatırımı olarak kullanırdık."
"Yeni birini seçince şampiyonluğun garantisi yok. 'E Tribünü kaldıracağız, şampiyon olacağız' diyorlar demekle olsa sabah akşam olurduk.”
Sekiz yıllık başarısızlığa rağmen Ali Başkan, yine egosundan ödün vermeyerek yaptığı açıklamalarla camiayı birleştirici değil bölücü bir izlenim yarattı. ‘Ben yaptım, biz yaptık' anlayışı ve 'Biz olmasak kulüp batar' düşüncesi hâkim."
"Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları kurmayları, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde Ali Koç'u destekleyeceklerini açıklamıştı. Yıllardır siyasetin içinde olmaktan kaçınan sarı-lacivertli camia, Ali Koç eşliğinde artık siyasetin içinde miydi?"
"Bizim bu camiaya en büyük borcumuz şampiyonluk borcu. Bu borcu ödeyeceğiz. Camiamız o yüzden bir karar verecek: 7 yıldır ekilen tohumların meyvelerini mi toplayacağız? Yoksa yeni bir maceraya mı atılacağız? Ya da hatalarından tecrübe kazanmış biriyle şampiyonluğa mı ilerleyeceğiz? Bu sözler dahi başkanın psikolojik anlamda yorgunluğunun bir göstergesiydi."
Sadettin Saran: Fenerbahçe'nin değişime, başarıya ve birleşmeye ihtiyacı var. "Tutulmayan sözleri tutacağız. Bakanlığı arayanlar var, 'Saran'ın başvurusunu kabul etmeyin' diyenler var. Korkunun ecele faydası yok. FIFA ve UEFA ile konuşup gerekli müracaatları yaptık. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, Fenerbahçe'ye bir zeval gelmeyecek. Daha öncesinde 'aday olamayacak' diye yalan söylediler ve ortalığı karıştırmaya çalıştılar. İçiniz rahat olsun."
"Koskoca dünya kulübü birilerinin cebine muhtaç değil. Sürekli böyle bir algı var, ben bundan rahatsızım. Fenerbahçe'nin hiç kimseye ihtiyacı yok."
"Borcun 21,5 milyar TL olduğunu öğrendim. 21 Eylül'deki kongre sadece bir seçim değil, Fenerbahçe'nin geleceği için çok stratejik bir karar. Bizim için temel mesele, son on bir yılda yapılmayanları nasıl hayata geçireceğimiz. Ben taahhütte bulundum; 1,5 yıl içinde şampiyonluk gelmezse yeniden aday olmayacağım. Bizim önceliğimiz net: Futbolda şampiyonluk!"
Sadettin Saran için seçim öncesi görünen iki handikap var: Kongre üyelerinin büyük çoğunluğunun başarısızlığa rağmen Ali Koç'un yanında olması ve sosyal medya ile bazı basın organlarının desteğini başkandan yana kullanması.
Sayın Ali Koç'a yakınlığıyla bilinen Ahmet Ercanlar, "Saran başkan olursa Galatasaray ile rekabet bitecek" derken; Hakan Safi, Ahmet Ketenci ve Sertaç Komsuoğlu na yakın diğer yorumcular, iktidarın yolunda devam eden açıklamalar yapıyor.
Bakıldığında, sarı-lacivertliler başarı bakımından sarı-kırmızılı takımın epey gerisinde kaldı. Ali Koç döneminde dört Galatasaray şampiyonluğu gördü, ayrıca Kadıköy'deki yenilmezlik unvanı da sona erdi. Galatasaray camia olarak birlik ve beraberliği daha da geliştirirken, Fenerbahçe'de durum tam tersine doğru ilerledi.
Sadettin Saran'ın seçimde öne çıkması; Aziz Yıldırım'ın randevu verip görüşme sonucunda alacağı tavra bağlı. Aziz Yıldırım, son yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:
"Kulüp başkanlığı bir kariyer basamağı değildir. Kulüpler, başkanların 'başarılı adam' olma arzularının nesnesi kılınmaz. Yöneticilik de oyun değildir. Oynamaya doyamayanlar, babasının parasıyla alınmış oyuncaklarıyla oynayabilir."
Bakıldığında, yıllardır seçime hazırlanan Sadettin Saran, bu kadar başarısızlığa rağmen yine favori görünmüyor.
Sonuç olarak, gazeteci Levent Gültekin'in tabiriyle; Cumhur İttifakı nın yeni ortağı olan Ali Koç yönetimi mi kazanacak, yoksa "Ben Fenerbahçe için her şeyimi geride bırakır, onunla yeni bir hayata başlarım" diyen Sadettin Saran mı?
12 Dev Adamın Ayak sesleri
Alperen Şengün: "Ercan'a söz verdim, ona Rolex alacağım dedim. Sözümü tutacağım, en iyi Rolex'i alacağım ona.
Cedi Osman üçlüğü atıyor, Riga'da bir hırs patlaması yükseliyor!
Türk Basketbol tarihinin en büyük zaferi diyebilir miyiz?
Ergin Ataman: "Hayır. Türk Basketbol tarihinin en büyük zaferi inşallah pazar akşamı şampiyon olduğumuzda olacak.”
Dolmayı baklavayı Yunanlılar bizden kaptı,
Biz de onlardan basketbolu aldık. Bir zamanlar yanlarına yaklaşamazdık. Şimdi ezip geçiyoruz.
Kupa için son bir adım kaldı. Pazar akşamı sadece dev adamlar konuşacak, Tıpkı Sultanların konuştuğu gibi.
