Rizespor, kendisinden güçlü rakiplere karşı topla daha az oynayan, onlar kadar koşu mesafesi yapan, az gol atıp çok gol yiyen bir takım görüntüsü içerisinde. İlhan Palut yıllardır bu düzeninden vazgeçmedi.
Dün akşam farklı bir ilk yarı oynadılar: On beş dakikada golleri bulup temaslı oyunla rakibi oyundan düşürmek, geçiş oyunlarıyla geriye doğru koşturup Fenerbahçe’yi yormak. Bu iki plan da iyi işledi.
Fenerbahçe tarafında beklenen, John Duran’ın göstereceği performanstı. İstediği pozisyonları buldu ancak son vuruşları istediği gibi yapamadı vasat bir görüntü çizdi.
Oyuna dağınık başlayan sarı lacivertliler Fred imzalı iki golü kalesinde gördü. İlki riskli yerde kaybettiği top; ikincisi, saçma şekilde kolunu uzatmasıyla gelen serbest vuruş golü.
Yirminci dakikadan sonra oyuna “merhaba” diyen sarı lacivertliler, oyun üstünlüğünü aldı ama beklenen golü bir türlü bulamadı. İstatistiklere yansıyan görünümde, on beş şut çekilse de bunların sadece üçü tehlikeliydi: Duran, Fred ve Kerem şutları. Diğerleri, kaleci Fofana için yavaş şutlardı.
İlk yarıda kanat bekleri Mert Müldür ve Levent tarafları işlemeyince takım genel anlamda bozuk gözüktü. Kerem biraz zorladı, Nene ise rakip defans bloğunda tamamen kayıplara oynadı. Fred-İsmail uyumsuzluğu,orta saha hâkimiyetini çoğu zaman rakibe bıraktı.
İkinci yarıya farklı başlayan sarı lacivertliler, rakibini bunaltmaya başlamıştı. Akşamın başarılı oyuncusu Fofana hatasıyla gelen Asensio golü, oyuna girer girmez olması gerektiği yerde olan Talisca kafa golü ve estetik gollerine devam eden Asensio golü.
İspanyol oyuncu Fenerbahçe için “gerçek Special One Asensio” olma peşinde.
Fenerbahçe, Beşiktaş deplasmanında olduğu gibi dün akşam da 2- 0 ’dan 2-3 öne geçmeyi başardı. Bunda Tedesco’nun değişikliklerinin etkisi büyüktü.
İkinci yarı topu tamamen rakibe bırakan Rizespor, temaslı ve bunaltıcı baskıdan da vazgeçince on dakikada kalesinde üç gol birden gördü ve bir de on kişi kaldı.Oyuna girip kısa süre sonra gole kavuşan diğer oyuncu En Nesyri oldu. İlk yarıda etkisiz olan Nene, ikinci yarı farkını göstererek iki asist birden yapmıştı. Archie Brown un kendi becerisiyle attığı gol akşamın kapanışıydı.
Kötü de oynasa pes etmeyen böyle inatçı bir Fenerbahçe'yi görmeyeli yıllar oldu. İnatçı bir Fenerbahçe, rakipler için en moral bozucu durum haline gelebilir.
Gelen kırmızı kart sonrası iyice sinirlenen İlhan Palut, oyuna müdahaleler etse de sonuca etki edecek durumu sağlayamadı.
İlhan Hoca, bilgi bakımından birçok hocaya göre farklı düzeyde. Ancak büyük takımlara karşı skor üstünlüğünü aldıktan sonra güven patlaması yaşıyor ve takımları bir anda farklı mağlubiyetler alabiliyor.
Geldiğinden beri eleştirilen bu hafta son maçı gönderilmesi an meselesi denilen Domenico Tedesco her hafta üstüne koyarak devam ediyor. Takımı namağlup, ligin en çok gol atanı, son 10 maç 8 galibiyet. Maç maç oyuncularına inanarak ve güvenerek yoluna devam ediyor.
Not: Mourinho sonrası Fenerbahçe başkanlarına gidin Spalletti kapısından ayrılmayın almadan gelmeyin sözleri vardı. Gelinen noktada Juventus'un başına geçen İtalyan hoca dört maçta bir galibiyet alabildi.
