Fenerbahçe tarafı transferler için geç kaldı, son üç yılın şampiyonu Galatasaray'ın neden hâlâ kalecisi yok? Beşiktaş, takımı şampiyonluk havasına sokacak yıldızını bekliyor. Trabzonspor ise Onuachu geldi, sil baştan yapılanma peşinde.
Beşiktaş futbol takımı analizi yapan bir yorumcu arkadaşın (X) de geçen çok güzel bir sözüne denk geldim:
“Ömrün yarısı boyunca, diğer yarısının acılarını unutmaya çalışıyoruz.” Yani,“Transfer döneminin yarısı boyunca, diğer dönemlerin oyuncularını göndermeye çalışıyoruz.”
Bunu çözdüğümüzde, doğru oyunculara gittiğimizde sonraki dönemleri de rahatlatmış oluyoruz. İşte, doğru oyuncular ve doğru transferler yapılsa bugün kulüplerin yaşadığı sorunlar yaşanmayacak. Yaz transfer sezonu yeni başladı, ancak aralarındaki yarış çok daha öncelere dayanıyor. Kim kime çalım atacak, kim kimi elinden kapacak, kim fazla milyon eurolar verip transfer şampiyonu olacak…
Yorumcu arkadaşın sözüne dönersek; takımlar, sezonda yaptıkları transferleri sezon bitiminde hemen gönderme peşinde oluyor. Fenerbahçe bu konuda rakiplerinin hayli ötesinde, her sezona sil baştan başlıyor. Beşiktaş ikinci sırada; Galatasaray ise son dönemlerde kemikleşmiş kadrosunu koruyor ve bunda da başarılar kazanıyor.
Bugün dört büyük kulübün borç miktarı 70 milyar TL’yi aşmış durumda. Asıl tehlike gün yüzüne çıkmaya başladı. Geldiğimiz noktada Türkiye Ligi, artık AArabistan ligi ile aynı seviyelerde görülüyor. Diğer kulüplere göre en yüksek maaşı verseniz dahi, oyuncular son güne kadar sizi bekletiyor ya da daha düşük maaşlara başka bir kulübe imza atıyor.
Örneğin, Jonathan David, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın uçuk tekliflerine rağmen daha düşük maaşa Juventus’u tercih etti. Jhon Durán üç gündür ülkemizde ama hâlâ imzayı atmadı; her gün yeni bir talebi çıkıyor.
Oyuncular, transfer sezonunun son gününe kadar bekliyor. Teklif gelmezse Arabistan, Katar, Türkiye arasında tercih yapıyorlar. Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım şöyle diyor: "Süper Lig yine iki takımla oynanacak. Beşiktaş ve Trabzonspor'un ilk 2’de olma şansı kâğıt üzerinde sıfır. Galatasaray ve Fenerbahçe'nin aldığı oyunculara ağzınız açık kalıyor. Beşiktaş da onlara özeniyor, bir şey yapmaya çalışıyor. Para yok. İşte gidip Dikilitaş Projesi'ni paraya çevirelim diyor. Sonra 'Borç ödeyeceğiz' diyor. Borcu ödedikten sonra yeniden transfer yapınca borç katlanıyor."
İşte yıllardır kulüp başkanlarının sezon öncesi ve sezon ortasında anlattıkları projeler var. Hepsi önce banka faizlerini kapatıp kulübü kurtarma peşinde. Gelinen sonuç: Her yıl eksi. O zaman şöyle sormak gerek:
Borcu bu kadar büyük olan kulüpler, nasıl üç milyar TL’yi bulan transferler yapabiliyor? Bu değirmenin suyu nereden geliyor?
Jota ve Silva
Liverpool taraftarlarının Diogo Jota için yazdığı şarkı:
“20 numarayı giyiyor, Bizi zafere götürecek,
Ve sol kanattan geldiğinde, İçeriye kat edip Liverpool için gol atacak, O Portekizli bir çocuk, Figo’dan daha iyi, bilmiyor musun?Onun adı Diogo...
Teknik Direktör Arne Slot: “Onlara mesajım çok açık: Asla yalnız yürümeyeceksiniz. Liverpool kulübü, oyuncusu ve taraftarı hep seninle olacak.”Diogo Jota’yı belki günlük hayatımızda tanımıyorduk ama sporun izleyiciyle kurduğu bağ tam da böyle bir şey. Hiç tanımadığımız, hatta bizi asla tanımayacak biri; bir abiye, kardeşe ya da dostumuza dönüşebiliyor. Hayata dokundu, bizden biri gibi hissettirdi. İşte sporun en güzel yanı da bu.
Her şey için teşekkürler…
