Ekonomide yalancı cennet seçimi belirledi

Olan nedir ve de söylenen nedir?

Ya da şöyle soralım: Sizin için gerçeğin bir hükmü var mı?

Gerçeğin peşine düşmek varken söylenen algı ile hareket etmenin rahatlığını yaşıyorsanız hiç mesele değil... Ama yok, gerçek için bir çaba harcıyorsanız buyurun bir örneğimize...

***

Düşük faiz ve/veya negatif faiz ne getirecekti? Cumhurbaşkanı Erdoğan ne diyordu: Üretim-yatırım-istihdam-ihracat...Ve cari fazla...

Peki düşük faiz ne getirdi?

Ben söyleyeyim: FELAKET ya da yalancı cennet...

Olay şu: Negatif faiz ile insanlar deli gibi tüketime koştu. Çünkü elde para tutmak veya tasarruf yapmak cezalandırıldı.

Çılgınca bir tüketim hamlesi başladı. 2021-II dönemden 2023-II. döneme son 2 yılda reel olarak GSYH %11,8 büyüdü ama bu büyümenin nerede ise tamamı tüketimden geldi.

Reel büyüme %11,8 iken tüketim büyümesi tam tamına %40,7...

Oysa talebin yani tüketimin bu çılgınca seyrine rağmen üretim ne olmuş? İşte orası felaket ötesi... Son 2 yılda üretim büyümesi sadece ve sadece %3,1...

Hatta son 2 çeyrektir üretim artmıyor, tersine düşüyor. (2023-I. dönem -1,0 ve 2023-II. dönem -2,6 üretim düşüşü)

***

Üretimin artmadığı, tüketimin çılgına döndüğü bir ekonomiyi ne diye sattık: Üretim-yatırım-istihdam-ihracat ve cari fazla...

Cari dengeyi hiç söylemiyorum (-60 milyar dolara kadar çıktı). Çünkü tüketimi karşılayacak üretimi gerçekleştiremedik ve dış ticaret açığımız yıllık bazda 48 milyar dolar seviyelerinden 122 milyar dolar seviyelerine yükseldi.

Kısaca durum neydi?

Negatif faizle sanal bir tüketim çılgınlığı yaşandı (kısmen devam ediyor). İşte o sanal tüketim çılgınlığı aynı zamanda enflasyonu da patlattı. Çünkü o tüketimi karşılayacak üretim yoktu...

Sürdürülmesi imkansız bir modeldi ve seçimlerden hemen sonra Nebati sanki bunları yapmış gibi ekonomi yönetimi değiştirildi.

Çılgınca tüketim ülkenin döviz ihtiyacını artırdığı için dövize ihtiyaç çoğaldı ve bunu karşılayacak durumumuz yoktu. Devreye Putin girdi ve seçimi çıkartmamızı sağladı. Ama kimse ülkenin bu ekonomik yapısının temel bozukluğunu dikkate almadığı gibi Putin’in bu desteğinin milli egemenlik açısından sonuçlarını da sorgulamadı.

Olan oldu ve tüketim çılgınlığı ile alevlenen ateşte kimileri ısındı kimileri ise yanıp tutuştu... Şimdi AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan o yaktıkları ateşi söndürmeye çalışıyor.

Erdoğan TOBB yönetimini kabul ettiğinde “dengeler yerine oturacak” dedi. İyi ama o dengeleri kim bozdu? Kim ülkeyi enflasyon ve tüketim çılgınlığının içine soktu?

***

Burada acı ama çok büyük acı gerçek iki şu: Bu yalancı cennet üzerinden seçimlere gidildi. Seçmen bunu nerede ise hiç sorgulamadı. Hatta Cumhur seçmeni seçimden önce düşük faizi savunurken seçimden sonra yüksek faizi savunacak kadar ilkelsel! duruş sergiledi...

Oysa daha acı olan şuydu: Türkiye yüksek talebe rağmen üretemez noktaya geldiğini açık ve net şekilde göstermiş oldu.

Türkiye üretim gücünü kaybetti ve bunu da aslında bu politika ile açığa çıkarmış oldu.

İşin en acı tarafı da bu olsa gerek...

Üretemiyoruz... Geçmiş olsun.

Şu grafiğe bakınız ve ne hale geldiğimizi anlayınız... Gerçekten geçmiş olsun... Evlatlarımızı yaktık, onların geleceğini bitirdik...

Gelecek nesillerin hepsinden özür diliyor ve helallik istiyorum... Bu yıkıma daha nasıl engel olabilirdim diye düşündükçe kahrediyor ve gençlerin bağışlamasını diliyorum. Beni affedin...

screenshot-4.jpg

YORUMLAR (91)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
91 Yorum