Elektrik faturası

Elektrikte birim değerler ve karşılığında fiyatları ifade etmekte zorlanıyorum. O nedenle resmi kurumların ifadelerini kullanacağım.

Üretici fiyat diyeceğimiz EPİAŞ piyasasında ağustos ayı ortalama fiyatı (TL/MWh) 3.066,55 lira. Geçen yıl ağustos ayında bu fiyat (TL/MWh) 557,37 liraydı.

EPDK tek zamanlı elektrik tarife fiyatına göre ise durum şu (kr/kWh 2021 - 2022) :

Sanayi 63,84 - 380,56 %496

Ticarethane 69,60 - 306,54 %340

Mesken 48,23 - 188,26 %290

Görüleceği üzere elektrik fiyatı üretici tarafında çok daha fazla artmış durumda. Üretici tarafında yüzde 452 artış yaşanırken sadece sanayide kullanılan elektrik yüzde 496 artışla bu duruma eşlik etmiş.

Özellikle mesken tarafında kullanılan elektrik adeta sübvanse edilerek büyük zamların vatandaşa etkisi sınırlanmak istenmiştir. İyi ama sanayici bu yüklendiği maliyeti sineye mi çekmiştir?

Bütün mesele burada...

***

EPDK bu yılın başlarında yeni bir sistem geliştirdi: Anlamı olarak ifade edeyim: Ucuz elektrik üreten baraj ağırlıklı şirketler pahalı elektrik üreten şirketlere kaynak aktaracak. Bu sayede toplam elektrik fiyatı artsa da tüketiciye daha az yansıtılmış olacak.

Ucuz elektrik üreten şirketler kim? Elbette EÜAŞ... Yani barajlar kralı Demirel ve Özal’ın eserleri...

Demirel ve Özal’ın yaptırdığı barajlardaki elektrik üretimi AK Parti döneminde çoğu yapılmış olan doğalgaz ve ithal kömür santrallerini finanse edecek ve iş tatlıya bağlanacak.

Burada bir farkı görüyor musunuz? Demirel ve Özal’ın ülkeye kalıcı faydalı eserleri ile bugün AK Parti ayakta duruyor.

Devlet adamlığı böyle bir şey... Uzağı görmek böyle bir şey...

KÖİ ve İHA-SİHA ve MÜSİAD

Savunma sanayi modelimizin bir meyve ağacı gibi yetiştiğini anlatırım... Sebze fidesini diktiğiniz yıl ürün alır ama fide de o yıl biter. Oysa meyve ağacı örneği çok daha iyidir. Fideyi diker ve 5-10 yıl ürün bile alamazsınız. Ama ürün aldığınızda da o ürün yıllarca sabredilmiş zamana değer bir sonuç verir.

1985 yılında Turgut Özal’ın “Savunma Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi”ni kurma kararı ve 90’larda başlayan Kamu-Özel işbirliği modeli bugün ciddi sonuçlar veriyor.

Aslında Bayraktar Grubu’nun İHA ve SİHA üretimi de bu girişimin bir sonucu olarak görülebilir.

Keşke AK Parti KÖİ modelini köprü ve yollar yerine yüksek teknolojik kalkınma için özel sektörde kullanmış olsaydı???

Beton yerine bilim ve teknoloji daha iyi sonuç veriyor... Bunu TeknoFEST fuarından da görüyoruz.

Önceki gün CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da bu fuarı ziyaret etti. Ahmet Davutoğlu’da “hiçbir kazanım kaybedilmeyecektir” dedi..

Kısaca ülkemizin her bir başarısı hepimizindir.

Ama bir ziyareti daha aktarmam gerekir: Dün CHP Ekonomi Masası Başkan Faik Öztrak ile Sivas MÜSİAD ziyaretinde bulundu.

Sanırım bunların anlamını anlatmama gerek yok... Ama tek cümle ile işi özetleyeyim: Her başarı bizim olup sahipleneceğiz... Bunun karşısında her alengirli işi ve imzayı da sorgulayacağız.

Yani KÖİ modelli köprü ve otoyolların fiyatının hesabını sorarken Bayraktar Grubu’nun ve diğer KÖİ modelli savunma sanayi başarılarını da sahiplenip daha da ileri gitmesini sağlayacağız.

Ülke olarak bu model ve başarı hepimizin üzerinde bir görevdir.

Ya da şöyle söyleyeyim: Neden Berat Albayrak için Damat Bakan deniliyor da Selçuk Bayraktar için böyle bir cümle kurulmuyor?

YORUMLAR (31)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
31 Yorum