Göç almayın önce göç vermeyi durdurun

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 12. Kalkınma Planı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada: Düzensiz göçle mücadele edileceğini, düzenli göçü destekleme ve kurumsal olarak sürdüreceklerini açıkladı. Yılmaz, Türkiye’nin düzenli göçe ihtiyacı olduğunu savundu.

Benzer bir açıklamayı ‘Türkiye Yüzyılı’ konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan yapmıştı. Erdoğan “gelişmiş ülkeler göç alarak geliştiler, biz de böyle yapacağız” demişti.

Hem Erdoğan hem de Cevdet Yılmaz resmen Türkiye’nin gönüllü olarak göçmen alacağını ilan ettiler.

***

Öncelikle şunu belirtelim: Almanya 2. Dünya Savaşı sonrası vasıfsız elemen ihtiyacını göç alarak karşıladı. Aynı Almanya şimdilerde ise vasıflı, yani okumuş insan göçü alarak karşılamaya devam ediyor.

Türkiye ise vasıfsız göç alıyor. Sanki vasıflı insan gücümüz çok fazlaymış gibi...

Ama biliyorsunuz ki yıllardır Türkiye’nin işsiz sayısı 3-4 milyon civarında seyrediyor. Burada genç işsizler de ayrı bir sorun.

Öncelikle şunu belirteyim ki ‘Her ile üniversite’ mantığı aslında gençleri ömür boyu vasıfsız ve eğitim gördükleri alanlarda çalışamaz duruma getirme projesidir.

Teknik elemen olsun ara eleman olsun artık ülkemizde zor bulunuyor. Hatta vasıfsız işçi sorunu bile yaşanıyor. Ne tarlada çalışacak genç kaldı ne de çıraklık yapacak...

Herkes üniversiteli ama bomboş bir eğitim.

Şimdi bu açığı Afganistan’dan, Irak’tan, Pakistan’dan, Yemen’den, Somali’den vs vs ülkelerden göç alarak kapatacağız. Mantık bu...

***

Burada bir noktaya dikkat çekmem gerekiyor: Gelişmiş ülkelerde kurallar ve kurumlar iyi çalışır. Oysa bizlerde ne kurumlar iyi çalışıyor ne de kurallar.

Bunun anlamı şudur: Türkiye göçmen politikasında güvenlik başta olmak üzere kamu düzenini iyi şekilde sağlayabilecek kapasitede değildir. Trafikten tutun da yolda yürüyüşe kadar çok ciddi sorunlar yaşanmaktadır.

İkinci ve çok daha mühim nokta ise, Türkiye’nin teknolojik kalkınmaya ve değer üretmeye ihtiyacı var.

Yani beşeri sermayesinin (İNSAN) kalitesini artırmaya...

Bu nedenle bizim asıl sorunumuz bu ülkeden terk-i diyar eden ‘iyi eğitimli’ insanlarımızı bu ülkede tutmaktır. ‘Giderlerse gitsinler’ dediğimiz doktorları, mühendisleri, yazılımcıları vs bu ülkede tutmamız gerekiyor.

Türkiye Afganistan’dan çoban ithal ederek kalkınamaz. Olsa olsa geriye giden ve gittikçe zayıflayıp yıkılan bir ülke olabiliriz.

Bu konu hakkında geçmişte Samsun örneğini vermiştim. Samsun 80’li yıllarda Türkiye’nin 7. büyük iliydi. Ama Samsun doğudan vasıfsız göç alıp batıya vasıflı göç veren bir ildi. Ve Samsun kendine göre gelişmiş olmasına rağmen bugün Türkiye’nin 17. ili olarak görece oldukça zayıflamıştır.

Aslında Türkiye’nin gerileyen teknolojik seviyesi, hamal ülke olma durumu vs dünya sıralamasında benzer durum oluşturmuştur. Dünya’da kişi başına gelir olsun, toplam gelir olsun ve diğer ekonomik ve sosyal göstergelerde hızla emsallerinin gerisine düşmektedir.

***

Doğu ülkelerinden vasıfsız göç alıp vasıflı insanlarınızı Batı ülkelerinize gönderiyorsanız burada olsa olsa bir ülkenin uzun vadede zayıflatılıp yıkılması amaçlanıyordur.

Teknoloji alanında ilerleyemeyen, katma değer üretimi gerileyen ve ekonomisini hamallık üzerine inşa etmeye çalışan bir ülke ‘YÜZYIL’ kuramaz.

Ülkemizde değer üretemediğimizin en bariz göstergesi ücretlerdir. Bu ülkede ortalama ücret bile açlık sınırına gelmiş ise “GÖÇ ALMAK” neyin nesidir?

Bu ülkenin insanları aç... Hatta açlık ve yoksulluğa dayalı olarak 2014 sonrası doğum oranları şelale gibi düşüyor.

İnsanlar evlenemiyor, evlense de çocuk yapacak ekonomik bir gelecek göremiyor. Hatta evlilikleri bırakın, bu ülkede boşanma oranları bile son 6-7 yıldır hızla artıyor.

Ekonomi kötüleşince aileler de buna dayanamıyor ve çöküyor.

Böyle bir durumda göç almak ve bunu ihtiyaç olarak sunmak neyin nesidir?

Ülkenin iyi eğitimlilerine giderlerse gitsinler diyerek sonra da göç alacağız demek ne anlam ifade ediyor olabilir?

Çok ama çok acı bir tablo ile karşı karşıyayız.

Limanlarını sattığımız, topraklarını sattığımız yetmiyormuş gibi şimdi de insanlarımızı ne hale getireceğiz.

Umarım bu fikirden vazgeçilir ve Türkiye için iyi bir gelecek kurulur.

Umarım Türkiye’yi yıkmak yerine kalkındırmak ve müreffeh bir ülke haline getirmeyi amaç edinirler.

Çok acı bir tablo... Ama çok.

YORUMLAR (56)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
56 Yorum