Nasıl soyulursunuz?

Soygun öyle her zaman “kaldır ellerini, sökül paraları” denilerek olmaz. Soygunun da farklı yöntemleri vardır.

Mesela sermaye piyasaları buna çok müsaittir. Yılın ilk 6 ayında sadece 13 milyon ciro elde eden bir firmanın 252 milyon hissesinin 234 milyonu vatandaşa satılmıştır. Şirketi yüzde 8 imtiyazlı hisse ile yönetip %300 bedelli sermaye artırımla yine tamamına yakını vatandaştan olmak üzere 756 milyon lira daha para toplamaya izin verirseniz, bu organize bir ‘kamu izinli düzendir.’

Kemal Kılıçdaroğlu üst düzey bürokratlara “bu tür imzalar atmayın, yoksa hesabını vermek zorundasınız” derken aslında bunları görüyor ve izliyor. Üst düzey her bürokratın da kurumlarının alt birimlerindeki işleri takip etmesi gerekir.

-Ne de olsa millet soyuluyor, ne de olsa Türk Halkı kaybediyor-.

5-10 yıl önce özelleştirmeden alınan bir enerjinin nasıl oluyor da şimdilerde 5-10 kat fiyata halka satılabildiği de sistemin ve sorgunun bir başka boyutudur. Yatırım ve ek istihdam sağlamayan zerre şirket hissesi millete satılmamalıdır. Yol geçen hanı gibi her şeye izin verilemez.

Biraz sorumluluk da olmalıdır.

Bu işlere sonra bakarız. Umarım kurumlar sorumluluklarını üstlenir ve sonraki dönem için Türk Halkı’nı nasıl koruduklarını izah ederler. Aksi halde bu gidiş pek hayırlı değildir.

TÜİK ve MAAŞLAR

Biliyorsunuz ki genel olarak maaşlar özel sektörde olsun kamuda olsun enflasyona göre belirleniyor.

TÜİK bir tarafta raf fiyatlarını açıklıyor, diğer tarafta da üretici fiyatlarını ilan ediyor. Raf fiyatları bizlerin, yani tüketicilerin satın aldığı ürün fiyatlarıdır. Ya da ücretlilerin maaşlarına gösterge olan rakamlardır.

Üretici fiyatları da devletin alacağı vergilere emsal teşkil eden göstergedir.

Dün verdik bunu: TÜFE ortalama %17 ama ÜFE ortalama %36

Devlet 2 alırken 1 veriyor.

Adil mi? Yani verginiz alacağınız maaş zammının iki katı oranda artacak; iyi mi?

Şimdi bu nasıl oluyor derseniz bir kaç örnekle izah edeceğim:

Mesela BETAM kiraların %40’ın üzerinde arttığını hesaplıyor ama TÜİK sadece %12,6 arttı diyor. TÜİK verilerine göre otomobil fiyatlarına da zam gelmedi zaten.

Ama ben bugün bir başka noktayı soracağım. Hani dün sorduğum süt ve süt ürünleri işine ek soru olacak.

Dün dediğimiz süt işini tekrar edelim: Süt fiyatı bir yılda %37 artıyor ve süte bağlı ürünlerin de fiyatı bu civarda artış gösteriyor. Ama ne hikmetse tüketim ağırlığı en yüksek olan (enflasyona etkisi en yüksek) beyaz peynir fiyatı sadece yüzde 6,6 artıyor.

Mübarek sanki süt fiyatından hiç etkilenmemiş, sanki başka bir beyazdan yapılıyormuş gibi bir şey...

Gelelim bugünkü konumuza.

Giyim ürünlerine bakıyoruz. TÜİK bu sektörde yıllık fiyat artışının yüzde 8,08 olduğunu açıklıyor. Yani enflasyon 19,89 ama giyim ürünlerine pek zam yapılmamış. Çünkü giyimde fiyatlar sadece %8,08 arttı diyor TÜİK.

Gelin tüketim ağırlığı sırasına göre ürün bazında fiyat artışlarına bakalım: Erkek-pantolon %20,6; kadın-pantolon %33,6; kadın-elbise %20,6; kadın-kazak %32,1; erkek-spor ayakkabı %18,5; erkek-gömlek %44,7; erkek-ayakkabı %19,6; kadın-ayakkabı %15,9; çocuk-pantolon %22,6; çocuk-spor ayakkabı %26,2; kadın-iç çamaşırı %44,2; erkek-takım elbise %30,8; kadın-spor ayakkabı %22,0; kadın-gömlek %30,9; etek %17,0; erkek-mont %39,7; erkek-kazak %27,2; eşarp %18,1; çocuk-eşofman %17,4; kadın-bot %27,3; kadın-kaban %34,6; erkek-iç çamaşırı %45,2; kadın-çorap %29,1; erkek-ceket %24,7; kadın-hırka %42,4....

Burada 58 giyim ürününün en yüksek tüketimi olan 25’ini verdim. Fiyatı düşeni bırakın, fiyatı tek hane artan bir tane ürün yok. 58 ürünün fiyat artış ortalaması ise (basit) %28,0 ama TÜİK giyim sektöründe yıllık fiyat artışını %8,08 demiş.

Acaba diyorum TÜİK giyim enflasyonunda 28 yazacağına sadece 8’mi yazdı.

Çünkü bu durum bizlerin, yani ücretini enflasyona göre alan herkesin maaşından bir parça çalınıyor demektir. Ya da hak ettiği maaşının bir kısmı verilmiyor demektir.

Bunu bir başka şekilde izah edelim: Giyim sektörünün toplam tüketim ağırlığı %5,8697. Bu ağırlığı %8,08 fiyat artışı ile çarptığımızda 19,89 enflasyonun 0,4743’ü giyimden geliyor. Yok eğer ürün fiyat artışlarının basit ortalamasını aldığımızda bu %28,0 fiyat artışı demektir. İşte %5,8697’yi bu fiyat artışı ile hesaplarsak giyimin enflasyon etkisi 0,4743 yerine 1,6670 çıkar. O zaman da toplam enflasyon 19,89 yerine %21,08 olur.

Burada basit hesaplar kullandık. Mesele ürün bazında artan fiyatların sektör bazında enflasyona nasıl yansımadığını göstermek istememizdir.

Nereden bakarsak bakalım ürün bazında artan fiyatların hesabı sektör fiyat artışına yansımış olsaydı enflasyon yaklaşık olarak 1,0 tam puan daha yüksek olacaktı. Ya da maaşınızdan, yapılacak ücret artışınızdan yüzde 1,0 kaybetmemiş olacaktınız.

Sorumuz şudur: Ürün fiyatları artan bir sektörde toplam fiyatlar nasıl artmamış oluyor?

Bunu bilen varsa lütfen cevaplasın, ya da ücret artışlarına sahip çıksın. Emekli, işçi, memur enflasyona bakıyor ve ona göre zam veriliyor.

Hatırlatmak isterim.

YORUMLAR (76)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
76 Yorum