Seçim ilan edildi...

Dün iki önemli karar açıklandı.

1- Merkez Bankası faizi 1 puan düşürdü.

2- Asgari ücret açıklandı: Net 4250 TL

Bu iki karar kesinlikle seçimin ilanıdır. En geç bu yaz aylarına doğru seçim olur.

Neden mi?

Çünkü bu çarpık denge sürmez. Bugün halı altına süpürülen sorunlar bizi yaz geçmeden boğacaktır.

***

Dün Merkez Bankası faizi indirerek doların (dövizin) nereye çıkacağı ile ilgilenmediğini bir anlamda ilan etti. Dolar artık 20 mi olur 30 mu olur piyasanın işi. Ama parasını TL’de tutan yatırımcılara çok feci bir kayıp yaşatılmış oldu.

Kim ki tasarrufunu TL’de tutuyor; cezayı yemiştir. Bunun ilerleyen günlerde ekonomiye yansımaları farklı şekillerde devam edecektir.

Kur artışına dayalı olarak fiyatlandırma yapamayan esnaf ve tüccarın hali... Onun halinden etkilenecek olan üreticinin durumu ve yatırımcı...

Neyse... Dün MB faiz indirdi ama tahvil faizleri de yüzde 22’nin üzerine çıktı. Kısaca faiz indirimi sadece tabelada ve Kamu Bankaları üzerinde.

Nitekim dün kamu bankalarına yeni sermaye ekleneceği açıklandı. Çünkü kredi verme imkanları artırılmak zorunda. Piyasa şartları krediye ulaşımı kesmişti. Bu şartlarda tek kapı milletin parası üzerinden ahkam kesecek kamu kurumları olacaktır.

***

Gelelim asgari ücret işine.

Gelir ve damga vergisi kaldırıldı ve net asgari ücret 2825 liradan 4250 liraya yükseltildi. Kabaca yüzde 50 net artış yapıldı.

Burada işveren için maliyet artış oranı yüzde 40’da kalıyor. Çünkü devlet asgari ücretten vergi almayı kaldırdı.

İki yeni denemeyi sabitleyelim:

1- Parasını TL’de tutan kaybeder.

2- Çalışanını asgari ücret dışında gösteren kaybeder.

Tüm coşkumuzla söyleyelim ki, artık herkes asgari ücretli olacaktır. Vergisiz ücret asgari ücret ise vergili ücreti kim neden ödesin?

***

Asgari ücret özel sektörün ödediği ücrettir. Oysa memur ve emekli maaşları kamudan ödenmektedir.

Dün siyaset özel sektörün ödeyeceği ücret üzerinden en büyük seçim vaadini vermiş oldu. Bakalım emekli ve memur için kendi kasasından ne ödeyecek?

***

Şimdi gelelim halının altına süpürülen sorunlara. Ya da neden seçim ilan edildi diye yazdığımıza...

İlk olarak asgari ücretten başlayalım: Bu ücreti zaten karmaşıklaşan piyasada ödemekte zorlaşacak bir özel sektör var. Yani çok geçmeden asgari ücret artışını karşılamakta zorlanacak kesimlerden işçi çıkarma gelecektir.

Ekonomik kaos oluşurken bu derece yüksek ücret giderini kim nasıl karşılayacak?

İkinci mesele: Bugün doğalgaz olsun elektrik olsun maliyetin çok altından vatandaşa satılıyor. Her ikisinde de büyük maliyet kur artışından geliyor ama şu anda fatura kamu kurumlarında biriktiriliyor. Bu fatura elbet karşımıza çıkacak.

Ama seçimden sonra...

Unutmayın ki, şu anda konutta 1400 liraya tükettiğimiz doğalgazı sanayici 4000 liraya kullanıyor. Elektrikte ise en az yüzde 100 zam yapılmak zorunda.

***

Dün resmen olmasa bile seçim ilan edildi. Çünkü bu ekonomik denge sürdürülemez bir noktada.

Kısa süre içinde kur&enflasyon sarmalı verilenleri geri alacaktır. O nedenle yönetim elini hızlı tutmak zorunda.

Halkı kısa bir yalancı baharla kandırdık yoksa kara kış geliyor.

Tıpkı Haziran 2018 seçimlerinden sonra yaşanan kara kış gibi. Hatta bu kış daha sert ve daha bunaltıcı.

O nedenle iktidar açısından son çıkış kapısı... Başka kapı yok.

Dün Merkez Bankası nasıl ki finansal istikrara kapıyı kapattı. Artık Arjantin yolunda hızla ilerler ve kader seçimini yaparız.

Çünkü önümüzde bizi Venezuela olmak bekliyor. Orada kuyruklar yok... Çünkü kuyruğa girecek ürün yok.

Seçim hepimizin. Kimse tercihlerinden dolayı ağlamasın. Şimdiden hesaba başlayın derin... Geçmişin ve geleceğin muhasebesine.

YORUMLAR (121)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
121 Yorum