Futbolun istatistiksel kısmını okumayı, araştırmayı çok severim.

Nitekim bu bir oyun ve belli kurallar çerçevesinde doğru işleri yapmak, istatistik bilimini kullanarak çok daha kolay hale geliyor.

Futbol istatistikler ve veriler takip edildiğinde de takımların ya da oyuncuların performanslarını değerlendirmek için de daha rasyonel bir imkan sağlıyor.

Dolayısıyla güzel futbol denilen şey ne kadar subjektifse doğru futbol denilen şey de o kadar objektif.

Fenerbahçe Jose Mourinho’yu takımın başına getirdiğinde elbette İsmail Kartal Fenerbahçe’sinden daha farklı şeyler göreceğimizi biliyorduk.

Ancak tam olarak bu farklı şeyin ne olduğunu söyleyebilmek için verilerle, rakamlarla haşır neşir olmak gerekiyor.

İsmail Kartal Fenerbahçe’si 2023-2024 sezonunu aşağıdaki istatistiklerle tamamladı.

Takım 99 puanla kulüp rekoru kırarken 99 gol atarak da geçtiğimiz sezonun gol rekorunu kırdı.

Başarısız bir sezon olduğunu asla söyleyemeyiz ama kritik anlarda yapılan basit hatalar hem lig yarışını kaybetmeyi hem de Konferans kupasında en azından finale kadar gitmeye engel oldu.

Geçtiğimiz sezon tüm kulvarlarda Dzeko 25, Batshuayi 24, İrfan Can Kahveci 18 gol attı.

Szymanski 18, Tadic 16, İrfan Can 10 asist yaptı.

Skor katkısı olarak baktığımızda (Gol + Asist) ise Tadic ile Dzeko 32’şer gole doğrudan katkı verdi. Szymanski ise 31 gole doğrudan katkı verdi.

Yani özetle istatistiksel olarak da sonuç açısından da aslında başarılı bir sezondu ama hem İsmail Kartal’ın karizma eksikliği hem de kritik maçlarda yaptığı hatalı kararlar kendisiyle sözleşme uzatılmamasına neden oldu.

MOURINHO TAKTİĞİ

Jose Mourinho elbette dünyaca ünlü bir marka.

Dünyanın en iyi takımlarını çalıştırmış bir kupa canavarı.

Onun gelişi şüphesiz ligin de Fenerbahçe’nin de marka değerini arttırdı. Örneğin yeni transfer Saint-Maximin kendisini ikna eden en büyük unsurun Jose Mourinho olduğunu itiraf etti.

İlk günden beri spor medyasının merak ettiği esas soru hali hazırda başarılı verilere sahip olan bir takıma Mourinho’nun ne katacağı?

Ancak ben bu soruyu hatalı buluyorum. Zira her yeni sezon, yepyeni bir hikayeyle başlar.

Futbolun güzelliği de buradadır. İsmail Kartal da olsaydı bu böyle olacaktı.

Hele ki sezonun başından itibaren kendi oyun felsefesini takıma aktarmaya çalışan bir Mourinho’nun takımın çehresini kendi istediği gibi değiştireceğine hiç şüphem yok.

Ayrıca Mourinho’nun kafasında sabit bir oyun planı da hiç bir zaman olmadı. Biz onu gittiği her takımda oyuncu grubuna göre formasyon değiştiren bir teknik direktör olarak gördük.

Bu haliyle oyuncularından maksimum verim alma uzmanı da diyebiliriz kendisine.

Nitekim Tadic geçtiğimiz sezon 56 maçın 53’ünde sol açıkta 3’ünde on numara mevkiinde oynarken, Mourinho yönetimindeki 5 hazırlık maçında da sağ açıkta oyuna başladı.

Kendi kafasında Tadic’ten verim alacağı bölgenin sağ açık olduğunu düşünmesi, ters ayaklı kanat oyuncusu olarak oynatacağını bize gösteriyor.

Bu haliyle Saint-Maximin’de sol kanatta ters ayaklı kanat oyuncusu olarak oynayacaktır.

5 MAÇLIK DİZİLİŞ VE İSTATİSTİKLER

Mourinho takımın başında antrenman yapmaya başladığından beri henüz tam kadro çalışma fırsatı bulamadı.

Özellikle Avrupa Şampiyonası’nda milli takımızda olan turnuva yıldızı Ferdi Kadıoğlu, İrfan Can Kahveci, Mert Müldür ve İsmail Yüksek henüz takımla antrenmanlara çıkmadılar.

Yeni transfer Saint-Maximin, Cenk Tosun ve Oğuz Aydın da sadece son hazırlık maçı olan Hull City maçının kadrosunda kendilerine yer buldular.

Dolayısıyla hoca ideal 11’ini buldu demek mümkün değil.

Ama en azından formasyon açısından bize oynatmak istediği oyunu biraz gösterdi diyebiliriz.

4-1-1-3-1 olarak da ifade edebileceğimiz bir dizilişle maçlara başladı.

Kalede genelde Liva, solbekte Ooesterwolde, sağda Osayi, stoper tandeminde Çağlar ile Djikuyu gördük.

İsmail Yüksek’in yokluğunda Krunic’ten ziyade Bartuğ Elmaz’ı 6 numara olarak deneyen Mourinho Bartuğ’un müthiş bir kamp dönemi geçirmesini sağladı.

Bartuğ Elmaz’ın kamp dönemindeki performansı geçtiğimiz sezonla kıyaslandığında siyah ile beyaz kadar farklı.

Neyse kadroya devam edelim. Bartuğ’un önünde 8 numara gibi Fred, onun önünde 10 numara mevkiinde Szymanski, solda Ryan Kent, sağda Tadic ve ileri uçta Dzeko.

Genel olarak hemen hemen tüm hazırlık maçlarındaki ana 11 böyle göründü.

Elbette bu kadroda Ferdi, İrfan, İsmail, Saint-Maximin gibi eksikler vardı. Bu oyuncuların gelişiyle forma rekabeti çok daha fazla olacaktır.

Bu 5 maçta zaman zaman rakibe topu bırakıp kendi yarı alanında bloklar halinde savunma yapmayı deneyen Fenerbahçe rakibin kendi kendini yormasını sağlayan bir oyun oynadı.

Bu oyun anlayışında yaratıcı ve bitirici oyuncuların varlığı çok önemlidir. Nitekim az gol beklentisiyle çok gol atılan maçlar izlememizin nedeni de buydu.

Bu 5 maçın istatistiklerine bir bakalım.

taraf Fenerbahçe olsa da farka giden, gol beklentisini yüksek tutan taraf da Fenerbahçe olmuştu.

Özetle Fenerbahçe iyi bir kamp dönemi geçirdi. Kampın yıldızı Bartuğ Elmaz, hayal kırılığı Cengiz Ünder ve örnek profesyoneli Edin Dzeko oldu.

Şimdi ilk resmi maça çıkma zamanı.

İsviçre ligindeki oyuncular biraz parlayınca Bundesliga’ya giderler. O yüzden Lugano’yu hafife almamak gerek