TEOG sınavları kalktı, eğitimde her şey sil baştan değişiyor. Bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir TV programında “Ben TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG’un kaldırılması lazım. Biz TEOG’la mı geldik? Ne TEOG vardı, ne bir şey vardı” sözleriyle süreci başlattı, Milli Eğitim Bakanı İsmet yılmaz da TEOG’un kaldırıldığını açıkladı.

***

Farz edelim ki TEOG iyi işlemiyor, bu konuda da şikayetler var. Muhtemelen bu yöndeki şikayetler cumhurbaşkanına kadar da ulaşmış olmalı ki, bir adım atılması ihtiyacı doğdu. Bunu anlamak mümkün, ancak daha ifade edilir edilmez kararın açıklanması ne kadar doğrudur açıkçası çok emin değilim. Ayrıca da mevcut sistemin rehabilite edilmesi daha doğru bir yöntem olamaz mıydı?

Madem sistemin mutlaka değiştirilmesi gerekiyordu, keşke daha ciddi bir hazırlık yapılıp, hatta ailelerin görüşleri de alınarak, kamuoyunda tartışıldıktan sonra açıklanabilseydi...

Zira eğitim konusunda o kadar çok değişiklik yapıldı ki ailelerin de, toplumun da kafası karıştı. Oysa bütün eğitim uzmanlarının ortak kanaati de, dünya gerçekleri de gösteriyor ki, yeryüzünde ölçme ve değerlendirme yöntemi olmayan bir eğitim sistemi yoktur, saten olamaz da... Biliyoruz ki ölçme de doğal olarak sınav yapmayı gerektirmektedir. Çünkü bilenle bilmeyeni ayırmanın henüz bir başka yöntemi icat edilmemiştir. Kaldı ki uluslararası ölçme ve değerlendirme sistemi olan PISA’nın programına Türkiye’nin dahil olması da dünya ölçeğinde bir sistem aynasına ihtiyaç duyulduğu için yapılmıştır.

Kısacası, şimdi TEOG sistemi kaldırılmış olsa da sonuçta okullara öğrenci alınırken bir şekilde sınav yapılacaktır. Muhtemelen farklı sistemler ve uygulamalar incelenecek ve yeniden bir sınav yöntemi belirlenecektir.

Hal böyleyken, şimdi aileler çok haklı olarak soruyorlar. Mesela kim fen liselerine ve diğer nitelikli liselere, kim taşradaki sıradan liselere hangi ölçü ve kriterle girecek? Tek başına İlköğretim Başarı Puanı bunun için yeterli mi? Okulların not şişirmelerinin önüne nasıl geçilecek? Sınavlar büsbütün kaldırılırsa taşradaki başarılı çocukların Türkiye’deki başarısı kanıtlanmış belli başlı liselere girmeleri imkansız hale gelmez mi? Çok rağbet olan liseler kura çekemeyeceklerine göre, her okul kendi sınavını yaparsa torpil, kayırma alıp başını yürümez mi?

Açıkçası ben bu ülkede yaşayan bin birey olarak şunu çok merak ediyorum. Mesela Balıkesir’in, Bursa’nın, Erzurum’un, Diyarbakır’ın bir köyündeki zeki Anadolu çocukları Kabataş Anadolu lisesine, Kartal Anadolu İmam-Hatip lisesine ya da nitelikli bir fen lisesine nasıl girecek ya da girebilecekler mi?

Diyelim ki her okul kendi başına sınav yaptı ve buralarda da eskiden olduğu gibi torpil mekanizması işlemeye başladı ve kapılar sadece beyaz Türklere açıldı. Bu demektir ki, Anadolu çocukları her zaman olduğu gibi yine yeterli düzeyde kaliteli öğretmenin bulunmadığı, eğitimin kırık dökük yapıldığı taşra okullarına mahkum olacaklar...

***

Eğer TEOG’dan kurtulalım derken, ülke çocukları arasında yeni fırsat eşitsizlikleri doğuracak bir sisteme mahkum olacaksak, bu AK Parti iktidarına da, Türkiye’ye de yakışmaz.

Ayrıca unutmayalım ki, zaman zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da özellikle altını çizdiği gibi, maalesef AK Parti iktidarı eğitim ve kültür alanında başarılı bir performans ortaya koyamamıştır. Evet mekânsal anlamda görkemli okul binaları yapılmış, okulların içi neredeyse otel konforunda donatılmış, ancak kalite anlamında eğitimin içi doldurulamamıştır.

Açıkçası, alelacele hayata geçirilmeye çalışılan bu yeni sistemin, zaten eğitim karnesi zayıf olan AK Parti iktidarının toplum nezdindeki kredibilitesini zayıflatmasından endişe ederim.