‘Derin devletin’ nasırına basan Trump’ın Türk yalakaları nerede?
ABD Başkanı Donald Trump, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Kudüs tasarısına destek verecek ülkeleri “maddi yardımları kesmekle” tehdit etti. Eminim Trump’a büyük umutlar bağlayan kesimler bugünlerde büyük hayal kırıklığı yaşıyordur. En çok da Türk medyasındaki hayranları...
İsterseniz hafızalarımızı biraz tazelemek için Trump’ın başkan seçildiği ilk günlerde medyamızın buram buram hayranlık kokan ibret verici analizlerinden kısa bir özet yapalım:
***
-Dünya’da demokrasinin beşiği olarak kabul edilen ABD’de gizli eller devrede...
-Dünyanın süper gücünün kaotik bir ortama girmesi için elinden geleni yapan bu gizli güçler, aslında bir yandan da dünyaya meydan okuyor.
-İşte Trump propaganda dönemindeki söylemleri ve derin devlete başkaldırışının cezası ile baş başa bırakılmak isteniyor. -Trump, ABD’de Kennedy’i ortadan kaldırdıktan sonra adeta at koşturan, istediğini yaptıran, istediği ülkeye savaş açıp, istediği yeri işgal eden derin devletin nasırına bastı.
-Trump’ın kabul edilemez vaatleri arasında, ülkeyi görünmeyen vesayetten kurtaracak politikalarda bulunuyor.
-Seçim kampanyası boyunca Türkiye’ye karşı herhangi bir olumsuz angajman veya önyargı sinyali vermemiş olan Trump’ın, Türkiye ilişkilerinde daha ölçülü bir politika izlemesi beklentiler arasında. 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili söylediği söyler ve tavrı da zaten bunu gösteriyor.
-Trump döneminde, seçim propagandası süresince Türkiye ile ilişkiler konusunda sarf edilen cümleler, önce Pentagon ve ardından kongreyi dış politikada bir değişikliğe zorlayacak gibi duruyor.
-Trump’ın FETÖ’nün Clinton’ın seçim kampanyasına destek vermesini eleştirmesi, darbe konusunda Türk halkının mücadelesini övmesi, bu konu hakkında az ya da çok bilgi sahibi olduğunu gösteriyor.
***
Bunlar, Türk medyasının Trump’ın gelişine övgüler dizen örneklerden sadece birkaçı... Medyamızın “Amerika’daki derin ellere karşı çıkacak adam” diye karşıladığı ve yere göğe sığdıramadığı Trump bakın bugün neler yapıyor...
Müslümanlara karşı derin bir nefret dili kullanan Trump önce Müslüman ülkelerden gelen insanlara Amerika’ya giriş yasağı koydu. Türkiye’nin bütün itirazlarına rağmen YPG’ye ağır silahlar gönderdi. Türkiye ile ilgili vizeleri askıya aldı ve bu yasak halen devam ediyor. Ve herkesin bildiği gibi İsrail’in Kudüs’ü başkent ilan etmesine destek için Amerikan büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararı aldı. Şimdi de BM’de Kudüs önerisine destek veren ülkeleri tehdit ediyor.
İşte Türk medyasının öve öve bitiremediği, ‘derin Amerika’ya kafa tutan adamın marifetleri... Biraz akıl ve irade sahibi olan herkes bilir ki, böyle bir çılgından medet ummak zihinsel fukaralığın dip yaptığı bir noktadır. Ama ne yazık ki bizim medyamızın akıl ve mantıkla bir işi olamaz. Onlar güce tapınmayı severler...
İşte bu güce tapınma, Turump gibi popülist liderlerin en önemli beslenme kaynağıdır. Zira popülist liderler çatışma ve kutuplaşma üzerinden büyümeyi tercih ederler, rakiplerini ise ‘halk düşmanı’
olarak ilan ederler. “Derin güçler ülkemizi elimizden alıyorlar” söylemleriyle kitleleri uyuştururlar.
***
Biraz dramatik bir durum ama, Türk medyasının Trump hayranlığının temelinde de bu popülist lider masalı yatmaktadır. Çünkü şu anda Türk medyasının en büyük gıdası, “Emperyalist güçler ülkemizi yok etmek istiyor”, “İstiklal savaşı veriyoruz, kenetlenelim ve düşmanları ülkemizden kovalım” benzeri masallardır... Maalesef bu mantığın sonunda vardığı en dramatik nokta, Turmp gibi İslam ve demokrasi düşmanı bir çılgına hayranlık duymaktır...