Almanya parlamentosunda bugün sözde ermeni soykırım tasarısı oylanacak.

Yabancısı olduğumuz bir tasarı değil ve geleneksel refleksimiz de aşikâr: “Bu işe parlamentolar karar veremez, bu iş tarihçilerin işidir, tanımıyoruz.”

Zaten nazik gel-gitler içinde olduğumuz Almanya kendi bilir, deyip sıradaki gelişmeye bakalım; Burada Rusya var. Ne diyor Bay Putin? “İki ülke ilişkilerinin düzelmesi lâzım ama Türkiye düşen uçak ve ölen pilot için hâlâ özür dilemedi.”

Putin’in bu açıklaması üzerine Cumhurbaşkanımız bir açıklama yaparak mealen; “ Bir pilotun hatası sebebiyle Rusya’nın Türkiye gibi bir ülkeyi feda etmesi düşündürücüdür” dedi.

Uluslararası haber ajansları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözlerini, ihlâli gerçekleştiren rus uçağını düşüren Türk pilota ilişkin bir hata beyanı olduğunu zannedip bu yönde yorum yaptılar.

Ama bu yorumlar üzerine Beştepe’den gecikmeden yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözlerinin rus pilotun ihlâline ve hatasına yönelik olduğu belirtildi.

Bu ilginç gelişmeler bana Üstad Necip Fazıl’ın yaşadığı bir olayı hatırlattı.

Necip Fazıl, bir matbuat patronu için sert bir yazı kaleme alır ve ona ‘maymun’ der. Patron buna mukabil Necip Fazıl’ı mahkemeye verir. Mahkeme günü geldiğinde, el altından Necip Fazıl’a haber gönderen patron ‘eğer özür dilerse mahkemeden vazgeçeceğini’ iletir.

Necip Fazıl bu mesajı getiren adama hiç düşünmeden ‘özür dilerim’ der. Ama hemen ardından ekler: ‘Maymundan!’

Hamiş: Avrupa’nın kimi başkentlerindeki manzaralar bize nedense hiç yabancı gelmiyor. Hatta bir dejavu durumundan da bahsedilebilir, değil mi ama Monsieur?

Diğer taraftan Afrika seyahatinin hayırlara vesile olmasını diliyor, son yıllarda geniş küresel daireler çizen dış politikamızın içeriyi de ferahlatmasını umuyoruz.

Kaçak elektriği kim ödemeli

Vereceğiniz cevap ne olursa olsun, en mantıksızı ve en adaletsiz seçenek, bu kaçak elektrik faturasını, konuyla hiç ilgisi olmayan ve kendi elektrik faturasını zaten ödeyen vatandaşın ödemesidir.

Karakuşî bir mantık bu. Saçmalık çok yönlü işliyor ve şu soruları elzem kılıyor:

1.Kaçak elektrik kullanan biri cezalandırılmak bir yana niçin ödüllendiriliyor? Böyle bir yöntem dünyanın neresinde var? Her yerde olsa bile bu ne menem bir işlemdir?

2. Kendi kullandığı elektriği ödeyen dürüst vatandaş neden cezalandırılmaktadır?

3. Elektrik şirketleri zarar etmesin diye bir vatandaş, kabaca, faturasının iki katını neden ödemek zorundadır?

4. Bu kadar açık haksızlık içeren bir yasa tasarısı Meclis’e nasıl gelebilmektedir?

5. Türkiye genelinde %20, İstanbul genelinde %25, Güneydoğu genelinde ise % 40 olduğu belirtilen elektrik kaçakları, bu haksız yöntem dışında engellenemiyorsa tek sorumlu dürüst vatandaş mıdır?

EPDK Başkanı Sayın Mustafa Yılmaz’la hukuk mektebinde aynı sınıfta okudum ve arkadaşımdır. Şimdi bu eski hukukumuza dayanarak sormak istiyorum: Biz hukuku böyle mi öğrendik Mustafa Bey, bu konuda bir çift sözünüz olmayacak mı?

İllüstratörlere duyuru

Macar Kültür Merkezi, 29 Haziran Tuna Nehri Günü vesilesiyle illüstratörleri şiir resimlemeye çağırıyor. Türk şairlerin şiirlerinin de bulunduğu resimlenecek şiirlerve diğer bilgiler kurumun internet adresinde mevcut.