Bugünlerde neyi hatırlasak
Bugünlerde gündem çok yorucu
Gazze'de olup bitenlere ilgisiz kalmak, üzülmemek mümkün değil
Bu savaşı televizyonlardan izlerken bile içimiz bu kadar yanıyorsa orada yaşayanlar kim bilir nasıl dayanıyor
Yıkılan binalarda yaşayan ailelerin dağılan yuvaları geliyor aklıma mesela
Zaten ekranımda kayan görüntülerde çocuklarını kucaklayarak kollamaya çalışan anneler, çocuklarının ölmüş bedenlerine sarılan babalar var
Çok değil birkaç gün önce onlar da evlerinde yemek yiyor, sohbet ediyor, uyuyor, uyanıyorlardı
Sonra bir anda bir patlama ve artık evlerinde değil yaşamaları, durmaları bile mümkün değil çünkü her yer harabe
Hayatta kalanlar için de artık hayat çok daha zor çünkü kaybettikleri canlar ev ahalisinden, hiçbiri yabancı değil
Gazze'den kilometrelerce uzaktaki bazı evlerde ise muhtemelen şöyle durumların benzerleri yaşanıyor:
Sabah uyandı, mutfağa geçti, kahvaltı hazırladı
Çocukları kaldırdı, baba da kalkmıştı, sofraya oturdular
'Bugün sofrada neden benim sevdiğim peynir yok' diyerek ağlamaya başladı küçük olan çocuk
Biraz daha büyük olan babasına aldığı harçlığın az olduğunu anlatmakla meşgul
Anne küçüğü susturdu 'marketten alacağım, bitmiş evde' diyerek
Sonra kocasına döndü
Bir arkadaşının yeni taşındığı evin güzelliğini anlatmaya başladı
Odaların ferahlığı, camların büyüklüğü, mutfağın güzelliği falan
'Biz de o siteden ev alıp oraya taşınsak' dedi
Adam tebessümle ''nasıl olacak o iş' diye sordu
'Kredi çekeriz, ödenir gider' dedi kadın
Bu sırada küçük çocuk televizyonu açtı
Haberler Gazze'de yıkılan evleri, dağılan yuvaları, ağlayan anne babaları gösteriyordu
....
'Bu durumda Gazze'de doğmadığımıza sevinmeliyiz, çocuklarımız yanımızda, karnımız tok, sırtımız pek' ya da 'Bütün gün orada ne olup bittiğini düşünecek değiliz ya' diyenler olmuştur üstteki satırları okurken
Elbette kendi hayatımız, kendi hayat akışımız içinde kendi sorunlarımız, kendi isteklerimiz, kendi gündemlerimiz olacak, bu kaçınılmaz ama hayata biraz daha farklı bakmamız gerektiğini de hatırlatmıyor mu tüm bu olanlar
Mesela elimizde olanların kıymetini bilmemiz gerektiğini
Hep daha iyisini istemenin sonunun olmadığını
Hayatı yalnız kendimiz için yaşamanın mümkün olmadığını, milletçe birbirimizi, ümmetçe din kardeşlerimizi de düşünmemiz gerektiğini
İman edenlerin bir bedenin azaları gibi olduğunu, biri hastalanırsa diğerinin de onu hissettiğini hatırlatmıyor mu
Hatırlıyor ve elinizden geleni yapıyorsanız ne mutlu size