Kadınların sosyal hayata katılması konusunda, sebebini bilmiyorum ama bir türlü olması gerektiği gibi ölçülü düşünülmüyor. Bu gözlemim yeni de değil, mesela son yazımda “Bir kadın subay olacaksa elinde kılıç mı olmalı?” demiştim, sanki “Kadın asker olmasın.” demişim gibi “Kadınlar her alanda olduğu gibi askerlikte de olacak.” diyenler oldu. Hâlbuki kastımı yazının sonuna “Kadın asker olmaz, diye bir şey olmaz fakat kadından asker olsa bile bir kadın ancak fıtratını koruyarak işini yaparsa başarılı olabilir.” yazarak açıkça belirtmiştim. Bu yüzden bugün kadın ve erkek fıtratından söz edeceğim.
Önce beylere bir soru sorarak başlayayım: Hanginiz kendi güç alanınızda başka bir güç sahibi hüküm sürsün istersiniz? Cevaplarınızı rahatça geçirin içinizden. Cevaplarınız belli bir oranda fıtratınız yani yaradılış özelliklerinizi yansıtacak.
Bir soru da hanımlara sorayım: Hanginiz belirsizliğin olmadığı, huzurlu bir ortamda, kendi hayatınızla, varsa çoluk çocuğunuzla yaşayıp gitmek istemez? Beyler gibi sizin cevaplarınız da belli bir oranda sizin yaradılış özelliklerinizi yansıtacak.
Yaratıcı; insanı, erkek ve kadın olmak üzere iki cinste yaratırken ikisine de farklı bazı özellikler vermiştir. Bu özellikler aslında ikisinde de vardır ancak erkek yaradılışına daha uygun olanları erkekte, kadın yaradılışına daha uygun olanları ise kadında yüksek orandadır. Bu yüzden bir erkekten güçlü kuvvetli olmasını, mücadeleci olmasını bekleriz. Bir kadından beklentimiz ise erkeğe göre daha titiz ve var olan hale uyum sağlayarak hareket edebilme becerisinin yüksek olmasıdır. Bu ‘kadın güçlü kuvvetli olmaz, mücadeleci olmaz’ demek değildir, ‘erkekler yaradılışları gereği, bu konularda daha ön plandadır’ demektir. Dolayısıyla bir erkek de hemcinslerine göre daha titiz ve uyumlu olabilir, bir kadın da hemcinslerine göre güçlü kuvvetli ve mücadeleci olabilir. Bunlar normaldir fakat kadın ve erkeğin yaradılış özelliklerini korumadığı, özde bir şeylerin yanlış gittiği durumlar da vardır. Bu durumlar genellikle evliliklerde daha kolay fark edilir. Mesela bir evlilikte erkek; geçim kavgasını üstlenmez, çoluk çocuğunu kollayıp gözetmeyi ihmal ederse, onun ihmal ettiği mücadeleleri ve güç kuvvet isteyen görevleri kadın yüklenirse, orada yaradılıştan uzaklaşılmış olur. Erkek de kadın da kendini iyi hissettirecek özelliklerden uzaklaştığı için mutsuz olur. (Burada ‘ kadın çalışmaz’ demek istemiyorum, ‘geçim kavgasını üstlenmez, bu yük tamamen kadının omzuna yıkılmaz’ demek istiyorum çünkü zaten ücretli bir işte çalışmayan kadın bile evde yaptığı her şeyle eve ekonomik katkı sağlıyor.) Mutsuz bir ailede sağlıklı çocukların büyümesi de zordur. Sağlıklı bir toplumun temeli de sağlıklı ailelerdir. Bakın konu nereden nereye geldi. Evlilik dışından bir örnek vereyim:
Bazı meslekler, ister istemez erkekler için daha uygundur. Bu, o meslekleri kadınlar yapamayacağı için değildir, erkek yaradılışına daha uygundurlar o kadar. Mesela inşaat işçiliği kadının eline yakışır demez kimse veya tır şoförlüğü doğal olarak erkeklere yakıştırılır. Bunların mukabili anaokulu öğretmenliğidir mesela, erkekler de yapabilir ancak kadına daha çok yakıştırılır çünkü muhtemelen sabır, titizlik, uyum vb şeylerden dolayı o meslekte kadınların daha başarılı olduğu görülmüştür. Eğer bir kadın, hasbelkader, erkeklere yakıştırılan bir mesleği yapmak durumunda kalırsa önünde iki seçenek vardır: Ya o mesleği fıtrat özelliklerini, mesela titizlik, uyum gibi özelliklerini koruyarak yapacak ya da erkek fıtratının özelliklerine uygun olarak mücadeleci bir şekilde vb yapmaya çalışacaktır. Bu durumda çevresinde kendisine “Kadına bak kadına, erkek gibi maşallah” diyenler de eksik olmaz fakat çoğu zaman ne bu sözler ne de içinde bulunduğu durum kendisini mutlu eder hatta kadın fıtratından uzaklaştıkça aile içi problemlerinde artış da olur.
Bu yazdıklarım, aslında herkesin bildiği şeylerdir. Yaradılış özellikleri, hilaflarına olan şeylere galip gelir, bu da herkesçe bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla kadın kadındır, erkek erkektir. Kadınların yaratılış özellikleri de erkeklerin yaratılış özellikleri de malumdur ve kadın olsun, erkek olsun, hangi işi yaparsa yapsın, yaradılış özelliklerini yok saymayan, onlara uygun olarak hareket eden başarılı olur.
