Yeni bir eğitim öğretim yılının arefesindeyiz. Okullar, uyum eğitimine katılan birinci sınıflar hariç olmak üzere bu pazartesi yani 9 Eylül'de açılacak ve 25 Haziran 2025'te kapanacak. Bu süreçte çocuklarımız kendilerini geleceğe hazırlama maratonunu koşacaklar okullarda. Ancak çocuklar yarışa başlamadan önce veliler adeta bir engelli koşuya giriyorlar: Çocukları okula hazırlama koşusu.
Bu koşu öyle dışardan sanıldığı gibi pek de kolay bir koşu değil. Mesela veli üç harfli marketlerden birinde günlük alışveriş yaparken gözüne ilişen okul çantalarının fiyatlarına bakıp çocuklarına alacağı okul çantaları için kafasında üç aşağı beş yukarı bir miktar belirliyor, eve geliyor, çocuklar bir çizgi film kanalında izledikleri kahramanın lisanslı çantasını istediklerini söylüyorlar. E çocuk bu, görmüş, ister, arkadaşları da almış, yoksunluk hissetmesin diyorsunuz ve istedikleri çantanın fiyatına bakmak için alıyorsunuz telefonunuzu elinize, bir iki aratma, işte buldunuz, fiyatı neymiş çantanın, sizin markette gördüğünüz çantanın fiyatının üç katı mı, hayır mı, anladım, daha fazla, dört beş katına kadar çıkan fiyatlar var. Çocuklara gösterin bir bakalım çantaların resmini, aradıkları bunlar mıymış emin olun. "Evet, bunlardan istiyoruz" mu dediler, bir de galiba "bunların beslenme çantası var, spor çantası var, onlardan da gerekiyor" dediler değil mi? Üstelik bir tane çocuk da değiller, birine alsan öbürüne almamak olmaz.
Nasıl, yarış iyi başladı mı? Okul çantası engelini atlayabildi mi bütçeniz? Hemen nefesiniz kesilmesin, daha bunun kalem kutusu, su matarası, resim çantası vb aşamaları var, defterlerde bile çeşitli engeller var, sormayın, hatta bazı pilot kalemler gerçekten yalnızca pilotlar kullansın diye satılıyor sanki çünkü bir pilot kaleme o fiyatı ödeyebilmek için pilot maaşı alıyor olmak lazım.
Bir de servis bahsi var ki hiç açmaya gelmez, insana "bir dokun, bin ah işit" dedirtecek cinstendir. Mesela İstanbul'da 1-3 kilometre arası servis ücreti 18 bin 612 lira olarak açıklanmış, asgarî ücret 17 bin 002 lira biliyorsunuz, kısaca asgarî ücretli bir veli, tek çocuğu varsa yılda bir ay boyunca onun servis parasını ödemek için çalışacak, hatta yetmiyor bile, peki ya daha fazla çocuğu varsa?
Son zamanlarda iki üç çocuğunun okul servisi yüklü oluyor diye, çocuklarını mümkün olan en yakın okula kaydettiren velilerin sayısı da az değil fakat kimi zaman da veli, çocuklarını en yakın okula kaydettirdiği halde, güçlendirme çalışması vb oluyor ve çocuklar yine servis gerektirecek kadar uzaktaki bir okula gitmek zorunda kalıyorlar. Anlayacağınız, okula hazırlık yarışının bu etabından muafiyet hiç de kolay değil.
Tüm bu etapları tamamladıktan sonra yardımcı ders kitapları aldırılması etabı var sırada. Kimi zaman öyle ilginç şeyler yaşanıyor ki bu etapta şaşırıp kalırsınız. Özellikle, bazı öğretmenler "gerek yok" derken "falan sınıfın öğretmeni aldırmış, çocuklarımız eksik kalmasın" diyerek öğretmeni bile baskı altına almaya çalışan birkaç kişilik veli grupları ilginçtir.
Okullar açıldıktan sonra, hele de okul tam gün ve yemeksizse karşınıza çıkacak yemek problemi de var. Bu problemin evden çocuğun yanına bir şeyler koymakla çözülmediğini de kantinden bile olsa bir şeyler yemenin ne kadar pahalılaştığını da hepimiz biliyoruz.
Ha gayret, okula hazırlık yarışınız bitmek üzere. Sıra, bir ayda, birden yapılan bu kadar harcamayı yöneterek bütçeniz dışına çıkmadan ödeme aşamasına geldi artık. Hangilerini 3, hangilerini 6 taksit yaptınız bir kontrol ediverin, yekûnleri ne tutuyor tekrar bakın. Ödemelerini başardıktan sonra ipi göğüslediniz demektir.
Velilerin okula hazırlık yarışları, üç aşağı beş yukarı işte bu kadar uzun sürüyor. Belki de bu sebeplerle çocuklardan derslerine iyi çalışmaları, haylazlık yapmamaları bekleniyor. Haksızlar mı?
Herkese iyi bir eğitim öğretim yılı diliyorum.
