Zafer Havalimanı zarar ediyormuş!

26 Ağustos Perşembe günü Bloomberg’den Ercan Ersoy ve Taylan Bilgiç’in haberinden öğreniyoruz ki Zafer Havalimanı zarar ediyormuş. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı “Havaalanını yaptığımız yatırımı bize ödeyebilecek ve borcu üstüne alabilecek herhangi bir tarafa devretmeye hazırız” demiş.

https://www.bloomberg.com/news/articles/2021-08-26/airport-for-sale-tells-a-tale-of-140-billion-turkish-overreach?srnd=premium-middle-east

27 Ağustos tarihli Gazete Pencere’de bu beyanatı değerlendirdim ve Zafer Havalimanı Türkiye’deki mega projelerin başarısızlığının en önemli göstergesidir dedim.

Hatırlarsınız daha önceki Karar yazılarımda Havalimanına ihtiyaç bulunmadığını, bunun tamamen siyasi bir tercih olduğunu ve projeyi yapılabilir kılmak için her türlü taklanın attırıldığını ayrıntılı biçimde yazdım.

Bu yazıda da şirket yetkilisinin teklifini değerlendireceğim.

Gelin başlayalım.

ÖNCE İHALEYİ HATIRLAYALIM

Havalimanı için 1 Nisan, 2010 tarihinde ihaleye çıkıldı. İhaleye teklif gelmedi. Maliyetleri düşürmek için pistin eni ve boyu küçültüldü. Taksi yolunun ve teknik blok ve kulenin yapımını DHMİ üstlendi.

Böylece 80 milyon avroluk maliyet 50 milyona düşürüldü.

https://www.karar.com/yazarlar/ugur-emek/zafer-havalimanini-yapilabilir-kilmak-adina-attirilan-taklalar-1589674

İkinci ihale 28 Temmuz, 2010 tarihinde yapıldı.

https://www.dunya.com/gundem/zafer-havalimani-ihalesine-tek-teklif-ic-ictas039tan-geldi-haberi-121606

İhalede garanti edilen ücret ve yolcu sayısı sabit tutuldu ve süre yarıştırıldı. Yani en düşük işletme süresi verecek şirket ihaleyi kazanacaktı.

İhaleye tek bir şirket katıldı ve işletme süresi olarak 32 yıl teklif etti. Şirket o tarihlerde Antalya Havalimanı terminal işletmeciliğini sürdüren ortak teşebbüsün de üyesiydi.

https://www.antalya-airport.aero/kurumsal/sirket

(Değerli okur bunu şöyle de okuyabilirsiniz. Şirketimiz ihale tarihinde havalimanı işletmeciliğinde tecrübe sahibiydi.)

Normal şartlarda, Şirketimiz 32 yıllık süre üzerinden ihaleyi kazanacaktı.

Değerli okur ağanın elinden tutulur mu?

İhale Komisyonunun isteği üzerine Şirket 32 yıllık süreyi 29 yıl 11 aya düşürmüş.

Bugün yetkililerinin zarar ettiğini söylediği Şirketin bu cömertliğinin maliyetini biliyor musunuz?

Değerli okur durun sakin olun. Bir Pazar günü kendinizi yormayın lütfen. Sizin yerinize hesabı ben yaptım.

Şirketin vazgeçtiği tutar 16,7 milyon avro ya da 20 milyon dolardır.

Bu indirim cömertlik midir, hesap bilmezlik midir? Takdir sizin.

ÖNCE SİYASETÇİLER KONUŞSUN

Dönemin KİT Komisyonu Başkanlığını sürdüren bir bölge milletvekili 15 Ocak, 2015 tarihli Komisyon toplantısında “ihaleyi şu anda Antalya’yı işleten ve bu konuda deneyimi olan bir şirket aldı ve bu işin çok kısa sürede yapımını gerçekleştirdi” dedi. Sayın milletvekili o tarihte herhangi bir zarardan söz etmedi.

(Değerli okur Şirketin işletmecilik konusundaki tecrübesini sayın vekil de doğrulamış.)

Ancak, 6 Kasım, 2019 tarihli KİT Komisyonu toplantısında iktidar partisinden bir bölge milletvekili şirketin zarar ettiğini şöyle açıklamıştı: “Zafer Havalimanı’ndaki müteahhit de durumundan çok hoşnut değil işin doğrusu. Bunu da “off the record” olarak vereyim. Dolayısıyla, Zafer Havalimanı’yla alakalı, önümüzdeki süreçte, inşallah, yeni uçuş güzergâhlarıyla birlikte bu havalimanının çok daha iyi şartlarda çalışacağına da ben yürekten inanıyorum.”

Demiş ama olmamış.

Değerli okur bu tespitlerden sonra da gelin şirketimizle dertleşelim.

PARMAK ÇOCUK SORULARI

Havalimanı işletmeciliğinde deneyimli bir şirket, Zafer Havalimanı ihalesindeki teklifini ne tür bir fizibiliteye dayandırdı?

Sözleşmeye göre yatırım bedeli 50 milyon avrodur. Bloomberg haberine göre yatırımın maliyeti 50 milyon avronun üzerinde gerçekleşmiş. Gerçekleşen yatırım 50 milyon avronun ne kadar üzerindedir? Şirket yetkilisinin söz ettiği zarar fizibilite hatalarından kaynaklanıyor olabilir mi?

Fizibilitenin hangi varsayımlarında hata yapıldı? Fizibiliteyi hazırlayan personele bir yaptırım uygulandı mı?

Şirketin olası fizibilite hatalarından kaynaklanan zararı neden bir başkası üstlensin?

İhale Komisyonunun isteği üzerine 20 milyon dolarlık gelir garantisinden neden vazgeçildi?

İktisada giriş derslerinde serbest piyasa ekonomilerinde piyasalara giriş ve çıkış serbesttir diye öğretiriz.

Değerli okur piyasaya girerken açılış törenleri yapılır ve kurdeleler kesilir. Bu süreç zevklidir ve eğlencelidir.

Piyasadan çıkışlar bazen kârlı satışlarla ve bazen de iflaslarla gerçekleşir. İkincisi can sıkıcıdır.

Nitekim Çukurova Bölge Havalimanının müteahhidi yanlış hesabı nedeniyle zarar etti ve işi bırakıp gitti.

Düşünen insan soramadan edemiyor: Zafer Havalimanı işletmesi gerçekten zarar ediyor mu?

Şirketin bu açıklaması, son zamanlarda Zafer Havalimanına yönelik yoğun eleştirilere bir savunma mıydı?

Değerli okur gelin yine de Şirket yetkilisinin beyanını doğru kabul edelim.

Projede yıllık 7 milyon dolar gelir garantisi verildi. Bu garanti düzenli biçimde ödeniyor.

Peki, havalimanı neden zarar ediyor? Şirket bu gelir garantilerinden daha başka ne istiyor?

(Değerli okur, yoksa masada gelir garantilerini artıracak bir sözleşme değişikliği mi var?)

Şirket, satışın karşılığında yatırım bedelinin ödenmesi ve kredilerin üstlenilmesini istiyormuş.

Şaka gibi!

Şirket 29 yıl 11 aylık işletme süresinin üçte birini tüketmiş ve bu sürede gelir garantilerini tahsil etmiş.

Havalimanı inşaatını öngörülenden daha pahalıya gerçekleştirmiş.

İhalede 20 milyon dolarlık ağalık yapmış.

Bütün bunlardan sonra geriye kalan 20 yıl boyunca zarar edeceği söylenen havalimanı işletmesinin başlangıç koşullarından satın alınması teklif ediliyor!

Değerli okur bu teklif sizce rasyonel mi?

Şirketin 9 yıllık işletme süresi sonunda neden zarar ettiğini şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşmasını beklerdim doğrusu.

Değerli okur bir ihtimal daha var.

Acaba Şirkete bu Proje görev olarak mı verildi?

Zafer Havalimanı hacim olarak diğer projelerin yanında çok küçük kalmaktadır. Ancak siyaseten çok istenilen bir projeydi.

İlk ihaleye teklif gelmemiş.

Havalimanını yapılabilir kılmak için maliyetin yarıya yakınını DHMİ üstlenmiş.

İkinci ihaleye de teklif gelmeme riskine karşı Şirkete ihaleye girmesi telkin edilmiş olabilir mi?

Şirket bu telkin nedeniyle zararı göze almış olabilir mi?

Deli sorular işte.

İyi pazarlar.

YORUMLAR (29)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
29 Yorum