Venüs’ün atmosferinde hayat izleri

Bir yılı bir gününden kısa, ters, hassas, çetin ceviz ve sıcak gezegen: Venüs.

Geçtiğimiz hafta bilim insanlarını çok heyecanlandıran ve şaşırtan bir gelişme oldu. Biz Güneş Sistemi gezegenleri arasında Dünya’dan sonra ‘cana en yakın’ gezegeni Mars olarak düşünüyorduk. Diğer gezegenler ya Güneş’e çok yakın ya çok uzaktalar ve sıcaklık ve basınçları ya çok yüksek ya çok düşük. Dünya ve Mars ise ‘habitable zone’ denilen yaşanılabilir bölgede bulunuyor. Bu sebeple Dünya dışı hayat için gözümüz kulağınız Mars’ta idi. Mars’a insan göndermek için planlar ve stratejiler geliştirirken Venüs’ten gelen haber bizi şaşkına çevirdi. Çünkü bilim insanları Venüs’ün atmosferinde fosfin gazı bulduklarını açıkladılar.

Fosfin PH₃ kimyasal formülü ile gösterilen, renksiz, yanıcı ve çok toksik bir gaz bileşiğidir. Fosfin gazı yeryüzünde genellikle mikroorganizmalar tarafından üretilebilir ve çürümüş balık gibi çok pis kokar. Bilim insanları bu gazı laboratuvar ortamlarında oluşturmayı denediler ve Venüs gezegeninin yüzey ve atmosfer şartlarını incelediler. Sonunda bu gazın mikroorganizmalar tarafından üretilebileceği ihtimalinin yüksek olduğuna karar verdiler. Venüs atmosferinde fosfin gazı bulunması Dünya dışı canlı varlıkları araştıran bilim insanlarına da ayrı bir heyecan kattı ve bilimsel araştırmalarda artık Venüs daha fazla yer alacak..

Şimdiye kadar biz Venüs’ü çok vahşi ve canlılar için hiç uygun olmayan bir ortam olarak biliyorduk. Çünkü yüzey sıcaklığı 465 dereceye kadar çıkıyordu ve atmosfer basıncı Dünya’nın 90 katıydı. Bu sıcaklık kurşunun bile erime noktasından daha yüksek. Eğer Venüs’te yaşayacak olsaydık yüzeyde yürümek mümkün olmadığı gibi bir kaç saniye içinde bütün vücudumuz basıncın etkisiyle ezilip kağıt gibi olacak ve Venüs’ün yüzeyinde kurşun gibi eriyip yok olacaktık. Yani Venüs yüzeyinde bir saniye bile yaşama ihtimalimiz yoktu.

Venüs’ün yüzeyi hayat için hiç müsait olmasa da atmosferi için öyle diyemeyiz. Venüs’ün yüzeyinden yaklaşık 65 km yukarıda durum biraz farklı. Orası mikrobiyolojik hayat için uygun olabilir. İşte fosfin gazı da tam bu noktada bulundu ve bilim dünyasında büyük merak uyandırdı.

Venüs gezegeni gökyüzünde Güneş ve Ay’dan sonra üçüncü parlak gök cismi ve Güneş’e 108 milyon km uzaklıkta. Dünya ise Güneş’e yaklaşık 150 milyon km. Venüs Dünya’ya en yakın gezegen. Güneşe uzaklık bakımından Merkür’den sonra ikinci gezegen. Kendi etrafında dönmesi 245 Dünya günü sürüyor. Yani Venüs’ün bir günü bizim 245 günümüz. Fakat Venüs’ün bir yılı 225 Dünya günü. Bu durumda Venüs’ün bir yılı bir gününden daha kısa. Venüs’ün bizdeki ismi ise “zühre yıldızı”.

Venüs gezegeninin bir başka ilginç özelliği ise diğer gezegenlere göre kendi etrafında ters yönde dönüyor olması. Yani Venüs’te Güneş batıdan doğuyor doğudan batıyor. Diğer gezegenlerde aynı Dünya gibi Güneş doğudan doğuyor batıdan batıyor. Bu Venüs bir ters.

Bir soba düşünelim. Sobaya en yakın kişi daha fazla ısınır. Uzaktakiler yakın olana göre daha az ısınırlar. Venüs’te durum böyle değil. Venüs Merkür’e göre Güneşten daha uzakta olmasına rağmen daha sıcak. O yüzden çok hassas bir gezegen. Merkür’ün ortalama yüzey sıcaklığı Güneş’e daha yakın olmasına rağmen 167 santigrad derece iken Venüs 465 derece. Bunun sebebi ise atmosferinde kalın bir karbondioksit tabakasının bulunması ve sera etkisi. Dünyamızda da ağaçları kesmeye, fabrikalardan ve egzozlardan karbondioksit üretmeye devam edersek Dünyamız da aynen Venüs gibi çok sıcak ve yaşanmayacak bir gezegene dönüşebilir ve bizimde Güneşimiz batıdan doğabilir.

Dünya’da yağmur olarak gökten su yağıyor fakat Venüs gezegeninde yağmur olarak sülfürik asit yağıyor. Uranüs gezegeninde ise gökyüzünden elmas yağıyor. Satürn’ün uydusu Titan’da yağmur olarak metan bazı öte gezegenlerde gökten demir ve cam yağıyor. Venüs Güneş Sİstemi’nde sülfürik asit yağan tek gezegen.

Venüs gezegeni kesinlikle bir çetin ceviz. Ruslar Venera isimli uzay aracını 1981’de gönderdiler. Venera Venüs gezegeninin yüzeyine inip toprağını öptüğünde Venüs’ten öyle bir tokat yedi ki oracıkta can verdi. Çünkü Ruslar Venüs’ün yüzeyinin bu kadar sıcak olduğunu ve basıncın çok yüksek olduğunu kestirememişlerdi. Uzay araçlarından da oldular. Venera ölmeden önce tek bir resim çekebildi. Ve biz Venüs’ü yıllarca hep bu tek resimle tanıdık.

Dünya’dan yapılan TV yayınları Venüs’e ulaşıyor. Eğer Venüs’e bir TV gönderseydik ve yeterli alıcı antenler olsaydı Dünya yayınları Venüs’ten izlenebilirdi. Amerikan Filmleri ve Emperyalizm Venüs’ü de etkilemiş ki Rus uzay aracı Venera’yı iner inmez yaktı ve canını aldı fakat Amerikan uzay araçlarına dokunmadı. Çünkü Amerikan uzay araçları Ruslar’ın tecrübelerinden yararlanıp hazırlıklı gittiler. Fakat 2011’de gönderdikleri Messenger Uzay aracı Venüs’ün kaprislerine ancak 4 yıl dayanabildi 30 Nisan 2015’te kendini intihar ederek Venüs’ün yüzeyine çarparak hayatına son verdi.

Bilim insanları, NASA ve diğer uzay ajansları başka gezegenlerde hayat ihtimalini hep araştırdılar. Ancak bu burnumuzun dibindeki bir gezegende mikroorganizma düzeyinde bir hayat belirtisi bulmak gerçekten sürpriz oldu. Verileri 2 ayrı teleskoptan doğrulayan bilim insanları ilk defa Dünya dışında bir yerlerde mikrop düzeyinde bile olsa hayat izine rastlamış oldu. Fosfin gazının keşfedilmesiyle Venüs’ün bize göze Marstan daha yakın olması bilim dünyasında değişik yorumlara da sebep oldu. Kapı komşumuz olan Venüs hakkında bilimsel araştırmalar yoğunlaştıkça bizde Venüs’ün sırlarını öğrenmeye devam edeceğiz.

YORUMLAR (8)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.