Evet 7 Haziran seçim sonuçları bir koalisyona işaret ediyor, bundan kimsenin kuşkusu yok. Elbette seçmen koalisyon olsun diye oy kullanmadı, ama bir gerçek var ki sandığın önümüze koyduğu tablo bir koalisyon manzarası arz etmektedir.
AK Parti-CHP arasındaki istikşafi niteliğindeki görüşmeler her ne kadar şeklen de olsa bir koalisyon umudunu ortaya çıkarmışsa da bunun toplumsal anlamda tam bir gerçekliğe tekabül ettiğini söylemek maalesef mümkün değildir. Elbette kağıt üzerinde bir koalisyonun hala kurulabileceğini söylemek mümkün. Ayrıca benim de kişisel kanaatim bir koalisyon kurulmasının gerekli olduğu yönündedir.
Ancak kabul edelim ki gerek Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, gerekse CHP Genel BaşkanıKemal Kılıçdaroğlu'nun kendi parti tabanlarının eğilimlerini ve genel anlamda toplumun kanaatlerini dikkate almadan 'biz yaptık oldu' anlayışıyla bir koalisyon kurmaları mümkün değildir.
Öyle anlaşılıyor ki her iki partinin tabanı da henüz bir koalisyon için hazır değiller. Hatta genel anlamda Türkiye seçmeninin büyük bir bölümü "Acaba bir erken seçim olsa farklı bir sonuç ortaya çıkar mı" havasında... 7 Haziran sonrasında partici kimliği ön planda olmayan farklı kesimlerden edindiğim kanaatler de bu yöndedir. Öyle ki bu insanların önemli bir bölümü, "Türkiye koalisyonu hak etmiyor, yaşadığımız bu kritik süreçleri ancak bir tek parti iktidarıyla aşabiliriz" kanaatindedirler.
Kuşkusuz bu yaklaşımın yüzde yüz doğru olduğunu söyleyemeyiz. Ayrıca bunun doğruluğunu test etmek için elimizde sandık dışında bir araç da yok. Kaldı ki yeni bir denemenin istediğimiz sonuçları çıkaracağının bir garantisi de yok. Belki de yapılacak bir erken seçim yine aynı tabloyu ortaya çıkardığında 'keşke koalisyon kurulsaydı' diyeceğiz. Ama an itibariyle ahalinin beklentilerini dikkate almak zorundayız.
Hal böyleyken, eğer bir koalisyon hükümetinin kurulması mümkün olmazsa bilelim ki, bu durum Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu'nun uzlaşma kabiliyetlerinin zayıflığından değil, taban ve seçmen eğilimlerinin liderlerin elini kolunu bağlamasından kaynaklanmaktadır.
Dışarıdan bakan bir göz olarak bizim koalisyon istememiz kolay, ama Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu'nun önünde çok ciddi zorluklar var. Mesela Kılıçdaroğlu, "Bize oy verin gitsinler" demişti, oysa şimdi aynı AK Parti'yi iktidarda tutmak için uğraşacak. Muhtemeldir ki önümüzdeki günlerde CHP içinden "AK Parti ile kol kola girmeyi seçmen affetmez" sesleri yükselmeye başlayacaktır. Nitekim bu tabloyu gören Kılıçdaroğlu da teşkilatına ‘erken seçime hazır olun’ talimatı vermiş bulunuyor.
Aynı şekilde Davutoğlu'nu da bekleyen benzer tehlikeler var. Şimdiden 'üst akıl' paranoyaları dolaşıma sokulmaya başlandı bile... Bu meyanda en güçlü saldırı da şu: "Dış güçler, sermaye çevreleri, faiz lobisi, iç ve dış medya baronları AK Parti-CHP koalisyonu istiyor..."
Bu tablodan bir koalisyon çıkar mı? Çok zor...